iskoçya 1 mayıs 1707 de büyük britanya'ya dahil olmuştur. 18 yüzyılda ingiltere'de uygulanmaya başlamış olan şiddetli "malt üretim vergileri"nden kaçmaya çalışan "malt üretim evleri" viskiyi ilk defa ispanyol şarap fıçılarında saklamaya başlamışlardı buda viskinin şarap fıçısının kokusunu almasına ve tahılımsı rengine fermante olmasına neden olmuştu. Bu durum "iskoç viski"sinin doğuşunun ilk adımıydı. Diğer bir deyişle direniş viskisin,n(bir benzeri amerika'da yaşanmıştır) ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Bu durum "direniş viskisi"nin yeni karışımlar ile harmanlanarak farklı tatlar ortaya çıkartılmasına sebep olmuştu. (iskoçlar iskoç viskisi için "karışımlı viskiler direnişin tutkusundan ve ruhundan ortaya çıkmış" derler.)
Bu noktadan itibaren aldı başını ve gitti dünyanın sevdiği efsane iskoç viskisi tatları ortaya çıktı. Fakat şunu unutmamız gerekli aslında geçmişte viski iskoçya'nın bölgesel içkisiydi. Herkes viski yapmak konusunda yeterli bilgiye sahipti genellikle mısır ve diğer hububatlardan elde edilen saf içkilerdi.
eğer geçmişte ingiltere zorla malt viskisi vergisi topladığı için ortaya çıkan zorluklar iskoçları viski üretiminde farklı tahılımsıları kullanmaya ve farklı aromaların tatların ortaya çıkmasına olanak sağladı.
Basit maltın(single malth whishkey) en eşsiz tatlarından birisi olan Lagavulin'i denemenizi öneririm.
Islay bölgesinde üretilen iskoç viskilerin yapımında kullanılan tahıllar, çimlendirildikten sonra çimlenmenin durdurulması için özel fırınlarda, açık ateşte kurutulur ve bu sebeple ateşin dumanı tahıllara siner. Yakıt olarak torf (turba kömürü) kullanılır. Bu yüzden, iskoç viskisinde is kokusu hissedilir.