ingiliz muhipleri cemiyetinin kurucusu. ingilizleri pek severdi. ingilizler de onu. cahillerin dediği gibi asıl amacı şapkadan asılmak değildir. onlarca suçundan sadece ara bir başlıktır şapka. akıl var mantık var. Anadolu'nun her yerinde sarıklı insan var. her şapka takmayan asılsaydı memlekette adam mı kalırdı ve cahiller.
Yunan uçaklarıyla bildiriler dağıtmış milli mücadele zamanı milli mücadeleye katılanları kâfir ilan etmiş
ingilizleri ve Yunanlıları Allah'ın elçisi tayin etmiş .
Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden kaçıyor. Zavallı saf ve gafil halktan topladıkları askerlere 'siz burada onlarla savaşın, biz de arkalarını çevirelim' diyerek sıvışıyorlar. Yazık ki halkımız Talât, Enver, Cemal, Mustafa Kemal gibi beş on eşkıyanın vücudunu ortadan kaldırmak için gereken fedakarlığı yapmıyor. ingilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Şimdi usulca oturup yenilginin sonuçlarına katlanmak yerine Yunanlılarla harbe tutuşuyorlar. Bu eşkıyaları ve asileri en kısa zamanda bertaraf etmek hepimize farzdır.
Harp yıllarında sizleri cephe cephe sürükleyen ve din kardeşlerinizin suçsuz yere ölmelerine sebep olanlar arasında Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zalimler de vardı. Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız?
Elinize aldığınız bu fetva Allah'ın emridir, Padişah fermanıdır. Sizler bu katil canavarları daha fazla yaşatmamakla mükellef ve görevlisiniz. Bunların vücudlarını külliyen ortadan kaldırmak Müslümanlık için farz olmuştur."
ve bir çok ingiliz Yunan yanlısı açıklaması vardır
bu milli mücadeleye karşı gelmekten yargılanıp idam edilmesi gerekirken
şapka bokuna idam edilmiştir .
halbuki şapkadan önce idam edilmesini gerektirecek milli mücadeleye katılanları kâfir ilan ederek insanların vatanını savunmaya çalışmasını dinle engellemeye çalışmaktan
Yunan ingiliz casusluğu yardım ve yatakligindan. idam edilebilirdi..
şapka kanunu çıktığında, yeniden bir broşür hazırlayıp insanları ayaklanmaya çağırdı. broşürün adı ‘‘frenk mukallitliği'', yani ‘‘gavur taklitçiliği'' idi.
halkı kışkırttılar.
gerçekten de, şapka kanunu sonrasında yurdun çeşitli yerlerinde küçük çaplı isyanlar çıktı. rize, malatya, erzurum, giresun gibi kentlerde yobazlar hükümet konaklarını basıp görevlileri öldürdü.
‘‘şapka gavur icadıdır. şapka giyeni vurun...''
erzurum'da divan-ı harp kuruldu, sekiz isyancı idam edildi..
resmi rakamlar ortada. 1920-1923 istiklal harbi döneminde istiklal mahkemeleri tarafından 1,350 kişi idam edilmiştir. cumhuriyet dönemi istiklal mahkemeleri tarafından 1923'ten bu mahkemelerin kapatıldığı 1927'ye kadar idam edilenlerin sayısı ise 360'dır.
bunlar sadece milli mücadele karşıtı din adamları da değildi..
bu din adamlarının arasında ingilizlere casusluk edenleri de vardı.
atıf'la birlikte aynı suçtan aynı mahkemede yargılanan tahir-ül mevlevi ve diğerleri niçin asılmadı? bazıları niçin beraat etti?
o mahkemeler, istiklal harbi'nin ve türk devriminin onur anıtlarıdır. bütün casusları, asker kaçaklarını, asker ailelerini taciz edenleri, yolsuzluk yapanları yargılayıp gereken cezaları, idam dahil vermişlerdir.
ingilizlerin Osmanlıyı yıkmak için din alimi yetiştirdiğini de unutmayalım.
ingilizler müslüman olan halkın başına yine kendilerine sadık din alimlerini kullanarak onları yönetmeyi amaclamislardir.
ha su var şapka yerine çok başka mühim sebeplerden asilmaliydi. ama halkı kışkırtıp devlet görevlilerinin ölümüne sebep olmakta küçük bir suç değil konu sapkada olsa.
Vatan hainlerinin kim olduğunu bile bilmediği yobaz isyancı. Vatan sevgisi tamamen yalandır. Nüfuzunu kaybedeceğini anlayan yüzlerce vatan haininden biridir sadece.
Ancak biz de bu dönemi turnusol kağıdı olarak yaşamaktayız. Meğer ülkede ne vatan haini ne oro...u Çocuğu şeriatçı yobaz doluymuş.
Bu salakların bu kafayla güçlü bir ülke olacaklarını sanmaları ayrı bir üzerinde tez yazılacak konudur.
türk topraklarında ingiliz'in koynuna sokulup, dincilik yapan yobaz dürzü. vatan savunmasındaki atalarımızı dinsizlikle suçlamıştı. çevresindeki bağnazların tohumları anadolu topraklarının dört bir yanına serpilmiş olacak ki, aynı kafadaki yavşaklar başımızı çevirdiğimiz her tarafta karşımıza çıkıyor.
ölümü tam da hakettiği gibi olmuştur. yüce allah cehenneminde odununu bol eylesin. amin.
bunu yazan kansız, ebleh yobazlara yutturulan yalanlara göre, istiklal mahkemesinde "reis bey, arkanızdaki bayrak da çaput ingiliz bayrağı da çaput, onu çıkarıp bunu taksanız ne olur?" demiş!
idam istemiyorum, mustafa kemal ülkülerine kendimi yakın buluyorum.
kardeşlerini boğazlatan padişahları dönemine göre yorumlamak gerekiyor da, Mustafa Kemal Paşa'yı niye 2018'e göre yargılıyoruz?
ayrıca yargılanacaksa da, karar mahkeme kararı. kişi kararı değil.
bkz: istiklal mahkemeleri