* en iyi çalışan idari yapılanmalardan. binlerce kilometrelik su borusunu * dünyanın en sağlıklı ve sağlam boruları ile değiştirmiş; alkışı hak etmiştir...
yaptıkları kazı çalışmasından sonra dün akşam açtıkları çukuru toprakla kapatmışlardır. etrafa herhangi bir ikaz işaret de koymadan gitmişlerdir. akşam işten gelen babamda arabayı park ederken arabanın sağ iki tekeri bu toprakla kapatılmış çukurun üstüne gelmiştir. dün akşam yağan yağmurlardan sonra aslında yalandan kapatılmış olan bu toprak akıp gidince arabanın iki lastiği çukurda boşlukta durmakta araba sol iki lastik ve çukurun girişine oturmuş şasisinin üstünde durmaktadır. olayı sabah saatlerinde fark etmemiz üzerine iskiyi aradım. seçimlere iki gün kalmış olmasının da vermiş olduğu güvenle olayı anlattım ve bir çekici göndermelerini istedim. gelen tepki şu şekilde idi.
- araba sizin değil mi?
- evet bizim.
- o zaman çağırın çekiyi çeksin arabanızı.
- araba bizim de arabanın içinde bulunduğu çukur sizin!!
- ama iskinin elinde çekici yok biz arabanızı çekemeyiz.
- iyi o zaman ben kanald haberi arayım belki onlarda çekici vardır seçime 2 gün kala!!
- eeeh.. hmm... durun ben sizi şefimize aktarıyım çok kısa bekleyin lütfen.
- tabi.
bir kaç dakka bekledikten sonra şef telefonu açar. bir saat içinde çekicinin arabayı kurtaracağını söyler. nitekim bir saat içinde çekici gelir ve arabayı kurtarır.
ee büyük şehir çalışıyor arkadaşım.
chp'nin büyükşehir belediyesini ele geçirdiği yıllarda arsenik bazlı borulardan, su yerine geçen havanın çıkardığı tıs sesi ile ünlenen, bunun yanında civangate, ergun göknel skandalı gibi cümleleri 94 yılına kadar isminin yanında duyduğumuz kurum. şu an adamlar dünyanın en gelişmiş sistemini kullanıyor ve o sistemle hizmet veriyor. iki gün susuz kaldık diye üzülenler istanbul'da eskiden hiç yaşamamış olmalı. şehrin en modern semtlerinin bile susuzluktan kokuştuğunu, insanların varillerle su taşıdıklarını bilmiyor olmalı. recep tayyip erdoğan'ın neden bu kadar kısa sürede halk tarafından sevildiğini ve neden tek başına iktidara gelebeldiğini de anlayamazsınız tabi işte! sihirli değnek gibi dokundu adam, istanbul kendine geldi!
internet sitesinden fatura ödeme gafletinde bulunduğum günden beri beni konusu büyük harflerle yazılmış saçma sapan maillerine maruz bırakan işletme. son attıkları mailde de "içmesuyu havzaları korunuyor" buyurmuşlar. "ben korunmuyor demedim ki ya" psikolojisine sokuyor insanı. ayrıca iş işten geçtikten sonra ayazma'nın etrafını yıksan ne olur..
az önce apartmana girdiğimde sakallı, şalvarlı sayaç okuma elamanlarına sahip olduğunu gördüğüm kurum. en basitinden,sadece bir öğrenci olmama rağmen sakal hafif uzadığında hocaların uyarısına maruz kalan ben, bu elemanın bir amirinin olup olmadığını merak etmekteyim...
internet sitelerindeki arıza/kesinti penceresinde genellikle " arızanın akşam saatlerine kadar bitirilmesi tahmin edilmektedir " ibaresiyle karşılaşılan; arıza akşam saatlerine kadar giderilmediği takdirde aranan telefon numaralarındansa bir allahın yetkilisine ulaşmanın imkansız olduğu kurum. bilmem kaç milimetrelik boru kırıkları yüzünden gün boyu bok kokan bir apartmanda oturmanıza sebep olan bir altyapısızlığı da muntazam aralıklarla adamın gözüne gözüne sokar...
istanbul'da su parasını toplayan kurum. ayrıca bu ay beni çıldırtmış olan şirket. kesinlikle bir şirket. nasıl olur da insanlara daha fazla fatura keseriz mantığıyla işletiliyor hem. geçen ay gelmeyen faturam bu ay gelmiştir. yani fatura 2 aylık olmuştur. lakin kurnazlıktır bu resmen. bildiğiniz gibi belli bir tüketimden sonra indeks artar ve buna bağlı olarak faturanız daha yüksek gelir. ayrıca iski'nin kendi internet sitesinde faturalar 1 aylık dönemi kapsar diyor. ee bu ne bok? tüketici hakları veya başka bir şey... ne olursa olsun bu oyunu bozmak gerekiyor. millet de mal gibi kabulleniyor.