genel anlamda iki farklı kategorisi bulunan gündür. okulu bitirmiş ve okul okumadan iş hayatına daha erken atılmış olanlar. okulu bitirmiş insan için o gün daha belirgin ve bir çok kişi için birbirine yakın iken, daha evvel iş hayatına atılanlar için bir çok değişik iş kolu ve şekli olmasından dolayı çok çeşitlilik gösterecek konudur. * okuldan mezun olmuş ve artık gazete, internet ilanları ile iş aramaya başlayan insan ardı arkası kesilmeyen iş görüşmelerinin ardından bir yere kabul edilir. ilk gün tam takım bir şekilde gidilir işe, yüzde bir tane bile sakal tanesi kalmamış bir şekilde. birileri tarafından karşılanan kişi insanlarla tanıştırılma evresinden sonra çalışacağı masaya bırakılır. o andan sonra ilk gün başlamıştır. ne yapacağına dair kocaman bir belirsizlik, neyi öğrenmesi gerektiğine, eline neyi alıp okuyacağına, okuduğu şeyin neye ait olduğuna, kime ne soracağına, sorarsa nasıl karşılanacağına dair binlerce soru işareti ile geçen bir gündür. masa başında boş boş oturulur veya sahada ise boş boş dolanılabilir. kafadaki en önemli soru ise 'ben burada bu işleri başarabilecek miyim' dir. ilk gün zordur, ama ileride hatırlandığı zaman dudaklarda bir minik tebessüm bırakır.
valla iş hayatına erken atılmanın faydası cok fazlacadır hayatın içinde,okulunu yeni bitirmiş bir yeni yetme,daha eline aldıgı evragın ne işe yaradıgını bilmezken siz coktan onunla nasıl iş bitirileceğini bilirsiniz,bazen diplomanın hükmü biter insanın kendinde baslar hükümler eger okul hayatın boyunca kendini geliştirebilirsen aldıgın egitim ve diploman sayesinde baskalarının teker teker cıktıgı basamakları üçer beşer atlayabilirsin amma ve lakin malsan yapcak bişey yoktur,okumak cehaleti alır eşşeklik baki kalır sözünün iyi bir timsali olarak yasarsın.
elini kolunu nereye koyacağını, ne yapacağını bilemezsin, önce çalışma arkadaşlarınla tanıştırılırsın. sonra önemli noktaları tespit etmeye çalışırsın. içecekler nerden alınır, wc nerededir. tabi birde tanıştırıldığın insanların isimlerini aklında tutmaya çalışırsın. sana anlatılanları not alırsın. sürekli izleme halinde olursun. çevrendekilerin iş yaparkenki durumlarını izler sonuç çıkarmaya çalışırsın, memnunlar mı bıkkınlar mı. ön yargılar geliştirirsin. sonra bir an endişe duyarsın burası bana göre mi, cidden doğru bişi mi yaptım dersin. endişelenirsin. sonra tüm bunlar yerini iş yoğunluğuna, monotonluğa yani alışkanlığa bırakır.
ilk güzeldir. çünkü işin içinde duygu vardır. heyecan, mutluluk, gerginlik, endişe ... senledir tüm gün. temizdir bide. başlangıçtır. sonrasını sen doldurursun iyi kötü.