bak samimi söylüyorum bu ibs insanı delirtebilir. midenizden sürekli vöğeağegğe diye sesler gelir. gazdan patlayabilir, şişip cinnet geçirebilirsiniz. havaya uçabilirsiniz. gerilip küçükbaş gibi, iğneyle midenizin havasını aldırmak isteyebilirsiniz. aslında bunları küçükbaş talep etmiyor, belki isteği dışında. neyse bu başka bir başlığın konusu. evet, öyle normal şişmek değil bu. bir de "osur geçer yeaa " diye akıl veren oluyor, benim çevremde vardı, olur böyle çok bilmiş tipler mutlaka, takmayın nerede yoklar ki. onların ben .. öhöm; onları kalın bağırsağımı çıkarıp boğmak isterim mesela. iki dakika götün tıpa gibi gez de bakalım neye dönüyorsun. sinirlendim. neyse. bu ibs bitmeyen bir döngü, hayatın bir latifesi.
huzursuz bağırsak sendromudur (ibs). bu huzursuzluğa sebep olan en büyük neden strestir. ibs her zaman kabız veya ishal yapar diye bir tanı koymaz doktorlar. durumunuza göre değişkenlik gösterir. kimi zaman ishal olursunuz, kimi zaman ise kabız veya ikisini aynı anda da yaşayabilirsiniz. ancak ne olursa olsun yaşam kalitenizi bozan bir rahatsızlıktır. ishal veya kabızdan dolayı sürekli olarak bağırsaklarınız ve hatta mideniz dahi gaz üretir. mide gazı ve şişkinliğinin neden olduğu baskı nedeniyle de nefes darlığı ve mide yanması görülebilir. asla unutulmaması gereken ise doktor tavsiyesi olmadan kesinlikle antibiyotik kullanmayın (kronik ishale neden olabilir). zaten doktorlar da bu hastalık için antibiyotik yazmıyorlar. bu rahatsızlık stresten beslendiği için çağımızın en sık görülen popüler hastalıkları arasında. şunu aklınızın bir kenarına not edin bağırsaklarınız ruhunuzun aynasıdır. mutluluğunuz, üzüntüleriniz veya kaygılarınız direkt olarak bağırsaklarınız ile bağlantılıdır. tabii ki sadece mutlu olmanız tedavi için yeterli değildir. doktorunuzun diyet programına harfiyen uymalısınız.
genellikle en çok tavsiye edilenler şunlardır:
- bol su içmek,
- günde 30 dk yürümek,
- hava yutmamak (özellikle şişeden su içmek yasaktır),
- yediklerinizi çiğneyerek yutmak,
- sık sık ve küçük porsiyonlarla yemek,
- stresten uzak durmak,
- ayakları sıcak tutmak.
yasaklar:
- şeker,
- laktozlu içeren gıdalar (süt, peyir, yoğurt, ayran vb),
- hazır yemek (fastfood),
- paketlenmiş ürünler (koruyucu içerenler),
- sakız,
- fruktoz yönünden zengin meyveler,
- çok fazla çiğ sebze,
- turunçgiller,
- gazlı sebzeler (fasulye, mercimek, turp, brokoli, lahana vb),
- mısır,
- sirke,
- işlenmiş etlerin tamamı (sosis, sucuk, salam vb),
- yumurta,
- mayalı gıdalar,
- kızartmalar,
- yağ ve aşırı yağlı yemekler.
psikolojik.
ben safra kesesini aldirinca basladi.
kronik kabizlik gaz spazmi bagirsak krampi.
sut ve tereyagi yiyince cildiriyorum.
laktoz alerjim de var aq.
probiyotik alip ictim esek yuku para hicbir yararini gormedim.
bağırsak içi basıncın yüksek olması, sürekli patlayacak gibi hissedilen bir karın ve birdenbire boşaltım ihtiyacı duyulması gibi belirtileri olan bir hastalık. Bilinen kesin bir tedavisi yokmuş, doktorlar stresten uzak bir hayat ve spor yapmayı öneriyorlarmış.
ya bu spor olayına ayrı bi ifritim. bu doktorlar tıpta çaresi olmayan her şeye neden spor önerir arkadaş? psikiatrik sorun vardır, spor önerilir, kardiyolojik sorunun vardır spor önerilir. gastroenterolojik (evet mide ve sindirimsel) şikayetle gittim endoskopi falan çekildi ancak tam net bir sonuc alınamadı yine spor yapmalısın dedi adam ya napim yani bağırsaklarımla barfiks falan mı çekeyim kendimi rahatlatmak için yani?. madem bu spor her şeye ilaç bu salonlardaki arkadaşların hepsi demir gibi mi? benim kadar tanıdığım adam var her gün spora gidip bir avuç ilaç içmek zorunda olan. he tamam arkadaş spor faydalı bir şey onu bizde biliyoruz (ki uzun zamandır salona gider düzenli de yaparım) ama tıkandığın her noktada karşındakini embesil yerine koyup spor yapın diye geçiştirmeye gerek de yok lütfen yani.