diyelim x'i savunan y'ye düşman birisiniz ve ironi yapıyorsunuz:
1) üslubunuz kesinlikle çok sağlam olmalı.
2) y'yi saçma bir biçimde savunmalısınız. fakat savunduğunuz fikirler dar kafalılıkla düşünüldüğünde gayet mantıklı olmalı.
üslubunuz iyi olmaz ise sizi okuyan insanlar salak lan bu çocuk der geçer; zira fikirlerinizde bu tezi destekler derecede saçmadır.
fakat üslubunuz iyi ise bu zihniyet bozuk hocam nidalarını oturduğunuz yerden duyarsınız.
andolsun ki biz, cinlerin ve insanların çoğunu cehennem için yarattık; onların kalpleri vardır; düşünmezler onunla; gözleri vardır, görmezler o gözlerle; kulakları vardır, duymazlar o kulaklarla. onlar dört ayaklı hayvanlara benzerler, hatta daha da sapıktır onlar. onlardır gaflette kalanların ta kendileri.
bi *rospunun evlenmeden vermem demesi gibin ya da dr mehmet öz ün kanser olması ve yahut lazerle gözleri çizdirmenin hiç bir zararı olmadığını söyleyen doktorun gözlük kullanması vs vs.
ironi: osm. istihza, fr.,al. ironie, ing. irony, it. ironia, son zamanlarda türkçede saraka karşılığı kullanılan, alayımsı.
gerçekte belli etmeden, ince ince alaya almayı ifade eden kelime. saraka, bu bağlamda türkçe bir argodur. felsefe dilinde, sokratesin bilmediğimi bilmekten başka bir şey bilmiyorum diyerek hasmının bilgisizliğini ortaya koyan, bilgisizliği ile gizliden alay etme edimini anlatabilmek için yunanca eironeia karşılığıdır.
saldırıya geçmeksizin, hasmının güçsüz yanlarını meydana çıkararak eğlenme olarak da tanımlanabilir.
şaka, latife, nükte, polemik, hiciv deyimleriyle karıştırılmamalıdır. ironi bu tarzların içinde olabilir, ama hiciv ironi değildir.
sokratesin diyalogları doğrudan ironi temeline dayanır. sokrates söze hiç bir şey bilmediğini söyleyerek başlar, hasmını konuşturarak aslında kendisinin(konuştuğu kişinin) hiç bir şey bilmediğini meydana çıkarır. bu üslup ve tarz, denebilir ki sokratesin sonunu hazırlamıştır. sokratesle baş edemeyen atinalı ileri gelenleri sonunda onu gizli güçlere tapındığı iddiasıyla yargılar ve ölüme mahkum ederler.