Trailerinin sonunda coşkulu bir şekilde B-machine'nin "machines we are sendind to the skies" kısmıyla giren, duyduktan sonra tüyler ürpertip insanı sabırsızlandıran ancak izledikten sonra insanı bir o kadar hayal kırıklığına uğratan filmdir. fikir güzel ancak öyle bir senaryo hem ciddiyetten uzak olmuş hem de trailerlar ile alakasız olmuş. özetle: hüsran, hayalkırıklığı
güzel bir fikirin içine nasıl sıçılabileceğine dair tez yazdıracak film. ikincisini çekecekler deniliyordu ama neyseki çekmemişler, bu dünya bir mars nazilerini kaldıramazdı.
Vıcık vıcık sulu bir film. Nazilerin "Fringe" dizisi tabiriyle Sınır Bilim çalışmaları, Hitlerin buna karşı merakı ve Amerikanın Alman bilim adamlarını ülkesine kaçırmış olması yada sığınmış olmaları gibi olaylar gerçek olsa da olmasa da hala kimi meraklılar tarafından incelenip irdelenmekte ve büyük belgesel kanallarında belgeselleri yapılıp yayınlamakta. işte elinizin altında bu kadar büyük bir malzeme varken kalkıp kafa bulma amaçlı bir senaryo yazıp, bunu yine kötü oyunculuklar ile sergilemek oldukça anlamsız.
En çok güldüğüm olay ise " Wait Im an American" olayıydı çünkü dün izlediğimSafe HousefilmindeRyan Reynolds`da başı sıkışınca aynı cümleyi kuruyordu; herhalde ben amerikalıyım deyince her türlü kapı açılıyor *