en sevdiğim ülkelerden biri. Ülke insanı türklere çok benziyor üstelik de inanılmaz samimiler. Ülkenin pek bir numarası yok. istanbula göre sıkıcı bile denilebilir. ama ileride yaşanılabilir yerlerden. birası falan da ünlü buraların. bir çok da ginger var. kızları da ortalama düzeyde. erkekleri ingilizlere benziyor. yani zaten geçmişinden bahsetmeyeceğim tabii benzeyecekler de neyse güzel bir ülke.
emekli olunca gidip yerleşmeyi düşünüyorum, yemyeşil doğasında bir evim olsun ara sıra gideceğim bir irlanda pub'ı ve sınırsız irlanda müzikleri, kısaca hayallerimde kalacak hep, belkide asla gidemeyeceğim.
yaşanası ülke, doğayı seven köy tarzı hayatı ve hobileri olan insanlar için cennetin başka bir adı. kışın ne cok soğuk, yazın ne çok sıcak olduğu, yağmurla barışıksan tam senin yerin olabilecek ülke.
Büyüyünce yaşamak istediğim ülke. Doğasına ve müziklerine hayran kaldım açıkçası. insanlar, Türk milletine karşı ayrı bir sevgi besliyorlar yanlış anlamadıysam. Çünkü onlar zamanında kıtlık çekerken Osmanlı Devleti 3 tane gemiyle erzak vermişler ve bunun o zamanda irlanda vatandaşlarına çok yararı olmuş. Eğer oraya gidersek pek yabancılık çekmeyiz gibime geliyor.
başkenti dublin olan, araçların inanılmaz ucuz satıldığı memleket... fiyat karşılaştırması açısından araçların türkiye fiyatının en az 3'te 1 oranında ve direksiyonu sağda düşünün.
avrupada türkleri seven fazla sayıda olmayan sıcak, ateşli milletlerdendir irlandalılar. burda tabi irlanda cumhuriyetinden bahsediyoruz. lakin kuzey irlandayı ingiltereye götü vermiş hainler olarak nitelerler ve hiç hazzetmezler.efendim türklere olan sempati, her ne kadar irlanda'nın genç nesli pek fazla derinlemesine bilmese de tarihsel bazı olaylara dayanmakta. nitekim u2 istanbula geldiğinde bakanlar kendisine bir belgenin kopyasını hediye etmişlerdi. neydi bu belge. o belge irlandanın bağımsızlık savaşı sırasında çok zor günler geçirdiği günlerde osmanlı padişahının (sanırım abdülhamit) gemilerle irlanda'ya gıda, para ve erzak yardımı göndermesini içeren , buna istinaden yapılmış yazışmaları simgeleyen belgedir.
irlanda, Dublin'de, gecenin bir yarısı yolunu şaşırmış ya da kaybolmuş üç türk genci deniz kıyısında ne yapacaklarını bilemeden oturmaktadırlar. O sırada yoldan geçen yoktur; çünkü herkes bir yerlerde içiyordur. Kıyı boyunca yürüdükten sonra karşılaştıkları bir bisikletliyi durdurup yolu sorarlar. Bisikletli buraların pek tekin olmadığını, sarhoşlar ve serserilerin * kol gezdiğini, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Surat ifademizden durumu pek ciddiye almadığımızı düşünerek cep telefonundan bir taksiyi arar. Gelen taksiye durumumuzu anlatır ve bizi istediğimiz yere götürmesini söyler*. Ayrılırken eline tutuşturduğum karvizitim sayesinde ertesi gün o bisikletliden bir telefon gelir ve akşam buluşulur ve sabaha kadar içilir. Kısaca, insanlar için gününü gün etmek için bir sebebe ihtiyaç yoktur. Eğer bir sebeb doğmuşsa da affedilmez, hemen yaşanır. Yaşamayı bilen insanların ülkesidir irlanda. Bu kadar kapalı bir havaya, bu kadar yağmurlu mevsime sahipken insanların bu derece pozitif olmaları takdire şayandır. *