--spoiler--
kedilerden
selam getirsem sana tüylü yumuşacık
içindeki kedi uyanırmı eskisi gibi sıcacık
belki duyarsın bir kimya dersinde
reaksiyon yüklü salatalıklı yoğurtlu cacık
--spoiler--
en yakın arkadaşım, dostum, kardeşim, annem olmayıp hayatımda bu kadar değer verdiğim tek insan... ben ona kar tanem diyorum, kar çiçeği... o sürekli bayılıyor ve düşüp bir yerlerini vuruyor. kafasının patlamasından korkuyorum. saçmalık aslında. her bayılan insan kafasını mı yarıyor sanki, bende ki de akıl. ama işte olur ya. birden bir şey girer içinize. karanlık bir şey. kötü... işte ona bir şey olunca ben karanlık oluyorum. simsiyah. mutluluğu için gözümü kırpmam diye düşünüyorum. boynunda bir kolyesi var, ben aldım. kar tanesi şeklinde ve ucunda da sonsuzluk işareti var. bazen beni yalnız bırakır ben ağlarım. bazen arar ve derki, "kötüyüm" ben her ne yapıyorsam, "amına koyarım ulan!" der bırakır yanına giderim. ama o ibne bana sırıtır ve, "kankeğ sıkılmıştım yae nabayon hızlı gel diye dedim öğyle" der. amcık ne olacak. bir şey oldu diye götümden soluyarak koşarım her seferinde inanırım ona. kafamda hep, "ya bi şey olursa lan, kendimi asla afetmem." içimde hala bir çocuk var ve buruk sevgiler besliyor ona. yanımda oldukça büyüyorum, kalabalık oluyorum...
sürekli düşüp bayıldığı için bir sürü test yapıldı. damar yolu açacağız diye otoban mı açmadılar bileklerine, sabaha kadar uyutmayıp beyniyle mi uğraşmadılar. yok amına koyayım bir sikim bulunamıyor.
yine bir gece uyumaması gerekiyor. beyinine bir şeyler yapacaklar onun için hastanede uyuyacak. e gece elbette ki benimle. oturuyoruz, müzik dinliyoruz. sigara içiyor. ben de küfür ediyorum. amcık diyorum, kendine acımıyorsan bana acı ulan. gebereceksin. gece 02.00-03.00 sularında tak net gitti kaldık mal gibi. uyuyalım desek uyuyamayız gece olmuş bilmem kaç. tv izlemiyoruz zaten. bir gün yine böyle bir testi olacaktı ve biz sabaha kadar "dedi n'aber, dedim iyidir, dedi ee dedi........" gibi salak bir vidoeyu izleyip güldük. anlayacağınız internet şart.
adsl'e reset mi atmadık pc'yi 10 kere yeniden mi başlatmadık, yok yok yok. en sonunda aradık ttnet'i. o da nesi? çalışma varmış hemde 5 saat! ibne ulan bunlar hepsi bize karşı. at kafaları sabah olsun sikicem hepinizi diye düşünürken. telefondan girdim nete. 3 saat kadar böyle idare ettik ama en son çin işkencelerini okuyup gülüyorduk. siz düşünün yani ne salak bir durumdayız. arada bakıyorum net gelmiş mi ama ı-ııh. en sonunda konuşmaya başladık. kanka diyorum anlat hadi. diyor ne anlatayım amcık. bilmiyorum tabii nerden bileyim. 13 sene beraber olunca anlatacak bir şey bulmak zor oluyor. sonra dedim ki;
(-)ben, (+) malum şahıs
-kanka
+he kanka
-ben ölünce n'apcaksın
+gömcem amına koyim nabim
-gömme kanka çürümek istemiyorum ve böceklerden korkuyorum
+o zaman yakarız
-olmaz ya acırsa
+ne acısı lan ölmüşsün sonuçta
-kaç kere öldün mal!!
+e tamam o zaman sen söyle n'apalım
-uzaya yollayın beni
+ha? neden la
-çürümem işte onun için
+olm bişi diyim mi? ölümün bile masraf lan eheheheheh **