cennet bahçesi anlamındadır. bir rivayete göre Ad kavmi zamanında, Şeddad tarafından cennete benzetilme amacıyla yapılan bahçe olup, Şamda veya Yemende bulunduğu söylenir. Kuran-ı Kerimde Fecr Suresinde Geçmektedir.
cennet bahçesi, cennet bağları anlamına gelen hoş bir kız ismi. aynı zamanda benim ismim. fakat bundan 20 yıl önce kimsenin anlamadığı ve saçma sapan telaffuz ettiği bir isim olduğu için çok çektirmiştir.
eşi benzeri olmayan, ad kavmi tarafından inşa edilmiş şehirdir, 1990 lı yıllarda amatör arkeolog Nicholas Clapp tarafından bulunmuştur,Ad kavmi öyle bir teknolojiye sahipti ki, bu teknoloji ile yaptıkları tepeler üzerindeki kaşaneler, villalar, devasa binaların hiç bir güç tarafından yok edilemeyeceği kanaatine sahip olmuşlardı. Bağlar, bahçeler, en güzel yiyecek ve içecekleri sağlıyordu onlara... Hiç kimseye muhtaç değillerdi. Diledikleri gibi yer, içer, yaşarlardı. Kimse onlara karışamazdı. bildiğin cenneti yeryüzünde yapmışlardı adamlar yani, ad kavmi yüksek binalar ve sanat eserleriyle ölümsüz kılınmayı amaç edinmişti, kendilerine yollanan hz hud a isyan edip onun uyarılarına kulak asmayan bu kavim hiç var olmamışcasına helak edilmiş
ad kavmi hükümdarı şeddat tarafından kurulmuş şehir iran şirazda bulunur.
bana şöyle bir bak diyorsun
alıcı gözüyle, tepeden tırnağa
yeni dalınmış bir uyku gibi bak
çobanların söndürmeyi unuttuğu dağ ateşi
kaleden kaleye uçurulan ak güvercin
rüzgara emanet edilen fısıltı gibi
yazdan kalma bir gün gibi bak bana
bana şöyle bir bak diyorsun
posta kutusuna gece yarısı bırakılan bir mektup gibi
kızağından kayıp bitmeden denize inen bir tekne
gökyüzünün denizyıldızlarıyla dolduğunu gören
bir dalgıç gibi bak
akşam kırılmaya başlarken içimde
dağılan bir ilkokulun zili gibi bak bana
bana şöyle bir bak diyorsun
bir ışın demetine sarılır gibi bak
unuttuğum ve istemesem de
yüzlerini bir türlü anımsayamadığım
çocukluk arkadaşlarım gibi
kahve fincanına damlayan gözyaşı
kara düşen kan damlası gibi
diyorsun ki- evet, mavi gözlerinden bile ürpertici bu-
kınından çıkarılan bir hançer gibi bak bana
bana şöyle bir bak diyorsun
yaşama sevincini sana ben veriyormuşum gibi
sevgilin olmasam da sevgilinmişim gibi bak
kumsalda bırakılan ayak izi
kanadın üzerine değen bulut gibi
kayalıklara sürüklenen bir gemiye
yanıp sönen deniz feneri gibi bak bana
çünkü unutmamanın eşiğidir
ve anımsamanın kapısıdır bakmak
sevgili irem
bunun için bile kibrit çakılabilir
okyanusun kıyısında
karanlıkta
bir kedi gözü gibi
pençeleriyle dolaşırken aşk.