iRANLI KADININ TÜRKiYE'YE YAZDIGI UYARI MEKTUBU...
iran molla devrimini yaşayan çağdaş bir kadının, Türkiye'deki insanlara yollamak istediği mektuptur.
"Çok geç olmadan;
Sevgili Türkiye' de ki dostlarım ve kardeşlerim,
Devrim sırasında devrim muhafızları tarafından önce tecavüz edilip, daha sonrada ipe gönderilen çok sevgili kız kardeşim Mehtab'ın anısına;
Bu mektubu sizlere yazmamdaki neden bizim 30 sene kadar önce yaşadığımız o talihsiz ve karanlık günün Türkiye için de yaklaşıyor olduğunu görmem ve bundan daha derin olarak kalbimde hissetmem oldu. Türban yasasının mecliste onaylandığı tarihin iran islam devriminin olduğu güne denk gelmesi kalbimde bunun ilahi bir güçten gelen uyarı fişeği olduğu hislerini uyandırdı ve bu mektubu kaleme almaya karar verdim. Biliyorum hepiniz kalbinizde karanlığın otoritesini hissettiniz. karanlık otorite gelmeden hissettirdi yaklaştığını.
iran islam devriminden 1 hafta kadar önce Türkiye'ye gecen, uzun bir süre burada yasayan ve daha sonra Kanada'ya iltica eden ve hâlihazırda bu ülkede felsefe öğretmenliği yapan bir iranlıyım. Atatürk'ün aydınlık Türkiye'sini çok seviyorum ve yüreğim kan ağlayarak iran'da "o gün" gelmeden önceki olayların sanki bir tekrarını sinemada izliyor gibi Türkiye'de görüyorum. Yobaz karanlığında hunharca katledilen kız kardeşim anısına sizlere yalvarıyorum ki, sakın olmaz demeyin! sakın Türk ordusu olduğu sürece olamaz demeyin çünkü aşağıda anlatacağım gibi o gün geldiğinde tüm orduların eli kolu bağlanabilir. Bizim ailemiz iran'da laik, sol görüşlü ve aydın bir aile idi. devrimden 1 ay önce bize bile söyleseler idi 1 ay sonra durum bu olacak diye biz bile güler geçerdik, "deli misin?" diye söylerdik belki de. belki de derdik ki "şah'ın bu güçlü ordusunu nasıl yenecekler de şeriat karanlığını getirecekler?"
Sizlere önce iran islam devriminin nasıl geliştiğini kısaca anlatmak istiyorum çünkü Türkiye'deki gelişmelerle çok büyük benzerlikler mevcut.
iran islam devrimini başariya götüren ayaklar:
1-Büyük kesimi fakirleşen halk dincilerin pençesine düştü. Bu halk yiyecek, giyecek gibi ufak yardımlarla onların safına çekildi. beyinleri yıkandı ve fakirliklerinin temelinde kirli ve dinsiz rejim olduğu benliklerine yazıldı. Açlıkla boğuşan halk bu cehaletin pençesine kolaylıkla düştü ve rejime düşmanlaştı. çÇk fakirlesen Türk halkina da ayni seyler yapiliyor
2-Hep demokrasi ve özgürlük dendi. Humeyni devrimi yapana kadar hep demokrasi ve özgürlük vaat etti. Bu şekilde birçok sol görüşlü insanları da kendi saflarına çekti. Bu insanlar devrim akabinde ipe giden ilk insanlar oldu.
3-Emir komuta zincirinde yapılanmış olan din adamları halkı kontrol altına aldı. Başı abd'de yaşayan malum tarikat'in yapilanma biçimi olan "abi" yapilanmasi bu emir komuta seklidir ve devrimin en onemli ayaklarindan birisi bu emir komuta yapilanmasidir. Bu emir komuta yapilanmasi devrimin halk ordusudur ve devrim sirasinda bu emir komuta cok kisa zamanda cok buyuk kitlelere egemen olur.)
4-Kargaşa ve kaos ortamında askeri kışlalar basildi. Ellerinde kuran ile kışlalar ele geçirildi. Bu ayaga cok dikkat edin cunki devrim sirasinda Turk Silahli Kuvvetlerini ele gecirmenin en anahtar ayagi budur."
Ordunun da ele geçirilmesiyle rahatlıkla olabilecek bir devrimin uyarısıdr bu mektup. Ülkemizde bile bukadar yobaz varken "kesinlike olmaz" diyemiyor insan. islami devrim ortaya çıkacak. sonrasını tahmin etmek güç değil; başını kapatmadığı için işkence gören kadınlar, sevgilisin elinden tuttuğu için asılan insanlar, turizm'de yaşanacak büyük gerileme ve en kötüsü ülkemizde doğacak olan kaos ortamı. ve en sonunda islam Türkiye'yi ele geçirmiş olacak böylece içki içmek, özgürce konuşmak ,kara peçelere girmeden gezmek ,yasak olacak, herkesin islami kurallara göre yaşaması istenecek, kısa zamanda yüzbinlerce milyonlarca insan Türkiye'yi terkedecek ...
yeşil devrim ( islam devrimi) olarak adlandırılacak bir mevzudur. Doğrudur, başımıza gelmesi an meselesidir. imam hatiplerin açılması, okulların imam hatiplere döndürülmesi, kadrolaşma ve kitleleşme yolunda bütün devlet kurumlarının ele geçirilmesi gerçeği yatıyor.
rte ye malzeme vermis kadin mektubudur,ilk grup toplantisinda rte verip veristirecek kadina demedigini birakmayacaktir.neden cunku ileri demokrasilerde demokrasi boyle isler.
bir iranlı kadın tarafından yazıldığı kesin değildir ancak zaten bunun bir önemi yoktur. iran'da gerçekleşen durum açıkça ifade edilmiştir. şu an iranlıların çoğu bulundukları durumdan pişman ve mutsuzdurlar. ülkesi dışında okuyan bir çok iranlı olduğu için, bir çok yazarın öğrenim hayatları boyunca, bu durumu kendi ağızlarından da duymuş olduklarına eminim.
iran demokrasinin karanlık yüzünü yaşamış ve bedelini hala ödemekte olan ülkelerden birisidir. aynı durum ülkemizde de benzer şekilde geliştiği için bunu görmezden gelmeye çalışmak, bunlara "sıçmık" demek şerefsizliktir. insanı insan yapan özellik empatidir ve bundan yoksun bir şekilde bu durumu aşağılamak insanlığa sığmaz.
türkiye'de asla bir yankı bulmayacak mektuptur çünkü eğer yankı bulacak güçlü bir halk olsaydı zaten işler bu noktaya gelmez iranlı kadın da zaten böyle bir halk varken bu iş olmaz derdi.
türkiye'nin iran gibi olmasa da kendine özgü bir islam cumhuriyetine doğru gittiği son 10 yıl içindeki değişimden görülebilmektedir.
1979 da şahın güçlü ordusu kışlada oturup darbe yapmayınca mollalar iktidara gelir gelmez ordu subaylarını pilotlarını ya içeri attılar ya da astılar. bu örneği gören türk ordusu ise 12 eylül öncesi baktı aynı duruma düşecek iran ordusu gibi kesilmemek için darbeyi yaptı. Bu gün olsa gene yaparız demelerinin nedeni iran ordusunun düştüğü bu durumdur. daha öncede komünsitler ruyada beyaz rus subaylarını yok edip okuma yazam bilmeyen süvari astsubaylarından general yapmışlardı.(BUDYENNi gibi). bizdede irticacı astsubaylara böyle rütbeyi teklif et, dün babam dediği komutanını hemen vurur.
iran devriminin nasıl gerçekleştiğinden bile bir haber bir kadının mektubudur, petrol işçileri eliyle devrim gerçekleşebildi yok kömür yardımı yok makarna hikayeleştirmeyinde bari yalanınız açığa çıkmasın iranın dinamikleri farklı türkiyenin ki farklıdır, iranda devrimden önce monarşi vardı, türkiyede ise yarım yamalak bile olsa demokrasi var.