avrupa birliği ile imzaladığımız ankara protokolü sonrasında iran basınına düşen başlıklardandır. iran basınına göre türkiye kendisini rahatça ifade edebilenlerin kırbaçlanmadığı, kadınların araba kullanabildiği, okullarda kız erkek karışık eğitim verilebilecek kadar laik bir ülkedir. basın kendilerine verilen sınırlara dayanarak olabilecekleri en üst düzeyde özgürlükleri yazmıştır. ve bu haberler iran basınında bayağı ilgi görmüştür.
kökleri asırlar öncesine uzanan korkunç seviyede kompleks dinamiklere sahip türkiye, fransa, iran, malezya, japonya vs. gibi devletleri ve ülkeleri kavramlarla karakterize edip basitleştiren, sonra da bu sığ yaklaşımı yüzünden elindeki kartı başkasına verir gibi ülke dinamiklerini pıt diye başka bir ülkenin dinamiklerine benzetmenin mümkün olabileceğini düşünen ilericibeyaztürk zihniyetine de atıf yapan bir soru.
olmaz ahbap. türkiye'nin hiçbir zaman iran olmadığı ve ileride de iran olmayacağı gibi, iran da türkiye olmaz. romanya'nın moğolistan olmadığı gibi, kamboçya'nın arjantin olmadığı gibi, libya'nın kanada olmadığı gibi, ermenistan'ın gürcistan olmadığı gibi iran da türkiye olmaz, türkiye de iran olmaz. ama kim daha ileridir, daha güçlüdür, hayatından daha mutludur, daha çok baskı görmüştür, daha çok öldürülmüştür, hangisinde elit sınıf daha insanlık dışı uygulamalara girer, hangisi global güçlere daha çok ya da daha ulusçu maskeler altında teslim olmuştur ve bunu nasıl yapmıştır orası tartışılır.
bir ikincisi, iran basını ile ilgili verilen bilgileri arşivden doğrulayamadım. dolayısıyla türkiye'deki diktatörlüğün ve kalıntılarının dayattığı hayat tarzını övmek için iran basını elementi uydurmayalım diyorum.
