iyi bir sinemadır. iranlılar gerçekten çok sağlam filmler diziler yapıyorlar. kültür benzerliliğinden veya oynatılan karakter tiplemelerinde ülkemize yakınlık görüyorum çoğu filminde de kendimi buluyorum. türkçemizde olan bir çok farsça kelimeyi de öğrendim. ayrıca iranlı kadınlara da hayranım. çok duru bir güzellikleri, iri gözleri var. giydikleri saçının tamamını kapatmayan örtü de çok yakışıyor. eğer ülkemizde başörtü takılacaksa aynen bu şekilde takılmalı.
hz. yusuf dizisi gibi bir baş yapıtları var.
iran filmleri tavsiye edilir. özellikle 6.5 metre ve satıcı filmini tavsiye ederim.
izlemeyen çok şey kaybeder. Evet.
Anlamlı, samimi filmler Öneri list:
Kertenkele(tür: komedi)
Resim havuzu
Allah yakındır
Serçelerin şarkısı
Altın ve bakır
Şam saatine göre
Dramı en iyi beceren ülkelerden biri bence. En sevdiğim yönetmen de Majid Majidi'dir. Tabi size ne bundan da belki başlangıç yapacaklar bu yönetmenle başlayabilir diye yardımcı olmak istedim. Evet.
(bkz: mecid mecidi)
About elly, yakın plan, satici kirazın tadı,bir ayrılık, taksi, ofsayt, inek, arkadaşımın evi nerde, bisikletçi yüzlerce filmini severek izlediğim gibime oldu artik.eger izlenecek de bu filmler altyazılı izlenirse daha çok zevk alır Farsça in ahengine hayran kalır bir çok kelimenin Türkçeye Burdan geçtiğini gorursunuz.
.
oncelikle bu sinemanın filmlerini izlemek istiyorsanız büyük bir sabra sahip olmanız lazım.
sonrasında sizi alice harikalar diyarından çok daha fazla şey bekler.
...
öyle aşklar sunar ki size günlerce etkisinden kurtulamazsiniz hemde bunu hayali tasvirlerle göstermez. gerçek aşkın gerçek dünyadan nasıl kopamadigini nasıl onunla harmanlandigini gösterir bize.
bu sinemada işlenen aşklar kelime bulma zahmetine de girmez mesela . bir bakışla herseyi birbirlerine anlatırlar bize anlattıkları gibi.
hani vardı ya selvi boylum al yazmalı'mın bakislariyla aşkını sere serpe bize gösteren asyasi. iran sinemasinin asyasidir heiran, latif, hüseyin'lerde.
...
"sen gidiyorsun, tozlar içinde kayboluyorsun.
ben sözümden çıkmadım, sen de sözünden çıkma.
bu defa öyle döndün ki sonsuza kadar birlikte olacağız.
şimdi ne zaman bir yağmur yağsa çiçekli başörtümü örtüyorum.
kırmızı yeleğim ve o çiçekler ki sen benim için getirmiştin.
bisikletin önünde sen oturuyorsun, arkasında ben...
bisiklet ilerledikçe o eski günlere geri dönüyorum."
çok aşırı derecede acıklı olmasa idi belki sevebilirdim.
lakin ben acıklı filmlerden nefret ederim. yani tabi ki nefret etmem ama tek yani major melodram olan filmlerden.
yoksa her filmde acıklı şeyler illa ki olacak. benim rahatsız olduğum dram yapmak için acındırmak için yapılmış dram. yani iran sineması böyledir demiyorum. adamlar haklı.
iyidir, hoştur. ancak dram haricinde neredeyse hiç iyi film üretememektedir. tıpkı türk sineması gibi. bakın bizim şarkılarımızın bu coğrafyanın şarkılarının bile drama, melankoliye hizmet edeni rağbet görüyor, özümseniyor.
neden?
çünkü bu coğrafyanın insanı drama mahkum edilmiş. bir dramı hayat diye yaşıyor. melankoliden ve ruhuna acı çektirmekten zevk alıyor. hak ettiğinden daha azı ile yetinmeyi, mutsuzluğundan haz duymayı öğretmişler tıpkı bir sirk hayvanı gibi bu coğrafyanın insanına.
asghar farhadi, ali vazirian, abbas kiyarüstemi ve mecid mecidi'nin harikalar yarattığı, her karesi fotoğraf gibi olan, metaforlarla dolu sinema.
zannımca en güzel filmleri:
cennetin rengi
serçelerin şarkısı
baran
zeytin ağaçları altında
allah yakındır
bir ayrılık
güzel şehir
geçmiş