götten uydurma laf. "allah'a inanan süper zeka ve dehalar çoktur amma, inanan eşşek yoktur demiş peyami safa." ha siz derseniz ki eşşek zekasından bahsediyoruz belki kıymet - i harbiyesi olur tezinizin.
hem bak ben öyle alçak gönüllü biri de değilim. gayet zekiyim. allah'a olan inancım da gayet fazla. kısacası mütevazi bir zırvalıktan başka birşey değil bu laf. ciddiye almayın.
yüksek iq'lu, ünlü fizikçi albert einstein'in, ölümünden bir yıl önce 1954 de, filozof eric gutkind'e yazdığı mektupta:
''tanrı kavramı benim için insanoğlunun zayıflığının bir ifadesi ve ürünü olmaktan öteye gidemiyor. incil'de muteber ancak yine de hayli çocukca olan ilkel efsanelerin bir toplamından ibaret'' ifadesini kullanması bu teorinin kanıtıdır.
Allah'a akılla inanılmayacağını gösterir bir yerde. Allah'a iman gönülle olur. Akıl ise insanın Allah'ın eserlerini görmesine ve Allah'ı tanımasına vesile bir araçtır. Yani Allah'ı bilmeye yarar. Allah'ı bilmekle Allah'a inanmak ise aynı şey değildir. Nitekim şeytan, Allah'ı çok iyi bilmektedir, ancak ona isyan etmiştir.
iq seviyesi yuksek ve allaha inanan insanlarin, iq seviyesi yuksek ve allaha inanmayan kisiler gibi inanc meselelerini caka satma araci haline geirme ihtiyaci duymamalarindan kaynaklanan durum.
doğaya ve kendine aşık(!)-doğayı tanrı ile eşit sayan, dini tabiatta bulan johann wolfgang von goethe de dinsel kuralları, açıklamaları, sembolleri, maceraları reddetmiş zaman zaman ateist olarak tanımlanmıştır.
bazı arkadaşlar kendine pay çıkardığı bir aforizma olmuş. tamam anladık iq yükseldikçe tanrıya inancın azalıyormuş deyu araştırmışlar ama senin tanrıya olan inancın azalınca iq yükselmiyor. ama yaptığın düz mantığa bakılırsa iq'un kaç olduğu tahmin edilebiliyor.
körü körüne inancın düşük zekâ belirtisi olduğu önermesine yakın bir önermedir. sorgusuz, şüphesiz, dogmatik inancın zeki insanlarda görülmediğini düşünürsek doğru da sayılabilecek bir önermedir. elbette islam inancında çok zeki bilim adamları da yetişmiş, kitapları batı'da okutulmuş. ama bir de günümüz islam toplumlarına baktığımızda dinden değil dinin bilinçli bir şekilde yanlış öğretilip, yanlış yaşatılmasından kaynaklanan bir cehâleti, yeni kuşakların gittikçe aptallaştırıldığını açıkça görüyoruz.
edit:inançla zekâ aynı kişide bulunmaz denmiyor ki, inançlı(!) arkadaşlar neden bu kadar çırpınıyor, anlamak mümkün değil.
iq seviyesi daha yüksek olan kesimlerde bulunan tanrı inancının diğer kesimlere nazaran gözle görülür şekilde az olmasını ispatlayan başka bir bilimsel araştırma. bunu anladık. anlayamadığım, bazı yazarların neden bu olaya bu kadar köpürdükleridir. ortada yanlışlanabilir bir bilimsel araştırma vardır. eğer iq seviyesi yüksek insan kesimlerinde yüksek oranda tanrı inancının olduğunu ispatlayın çürüsün gitsin bu araştırma. ama bunu yapamıyorsan konuşmayacaksın. inanıyorsan sessizce inanacaksın. nereden geldiği belli olmayan bir saldırganlıkla sağa sola saldırmayacaksın.
öncelikle bu dahil tüm genellemelerin yanlış olduğunu, söz konusu tezi ortaya atan araştırmacılara hatırlatmak isterim. iq seviyesiyle alakalı bir durum değil bu ama şunu bir derece kabul edebilirim: ateistlerin çoğunlukla eğitimli insanlar olması. bunun sebebi ise kanaatimce allah inancı tam manasıyla oturmamış bir insanın, aldığı eğitim esnasında ateizmle karşılaştığında inançlarını sorgulaması ve neticesinde tanrı inancından giderek uzaklaşması. ayrıca bu insanların acaip zeki olduklarını da kimse söyleyemez, başka karşıt görüşler karşısında inançlarını kolaylıkla yitirebilen bir insanın zekayla ilişkisini kuramıyorum ben.
IQ çok tartışmalı bir test. Neyi ölçtüğü konusunda çok fazla tartışma var. Fakat eğitim seviyesi yükseldikçe, tanrıya inananların oranında belirgin bir azalma olduğuna dair çok anketle karşılaşmıştım. Bu anketler görece olarak daha nesnel sonuçlar veriyor.
iq seviyesiyle inancın ters orantılı olduğunu savunan teori. günümüz dinlerine hiç girmeyeceğim görüyorum ki girenler girmiş, batanlar batmış zaten.
ama eski zamanlar için tamamen doğru bir önermedir. bilimdeki gelişmelerle, dünya'nın öküz boynuzunda durmadığı, şimşekleri zeus'un atmadığı, felaketleri set'in yollamadığı, ne bileyim almanlar'ın babası ve koruyucusu woden diye birşey olmadığı anlaşılmıştır. ulan diyeceksin bilimle alakası ne iq'nun ? Nıck öyle değil işte, üstadların bilim alanında yaptığı gelişmeler, haliyle halkı düşünmeye sevketmiştir. IQ koşullarla da değişebilen bir değerdir.
türklerin yüzde atmışı aptaldır sözü ile akp'nin oy yüzdesi birbirine ne kadar benziyor diğ mi hacı. demekki bazı aptallar es geçmiş akp'yi heralde sp'ye çalıştı onlar da.
bu işin ince ayarıydı. dikakt çektiyse devamını okuyun diye..
gelelim mevzuya..
şimdi iq seviyesinin yüksek olması ( veya kafası daha fazla çalışan adam diyelim. sonra " "bu iq test neye göre yapılıyo ki yææ.." olmasın) neyse bu seviye yüksek oldukça doğal olarak kişinin kafası bazı şeyleri daha çok sorgulayacaktır. bu kaçınılmaz bir sonuçtur. şimdi bunu inkar ederek yok ne alakası var diyerek aksini ispat edememk de ayrı bir iq düşüklüğü. aslında iq düşüklüğü de değil. işin içinden çıkamama çırpınışları. kimi ana avrada saldırmış, kimi de tarihten örnekler vermeye çalışmış. hep basit klişeler. böylesine basit bir tespiti bile kaldıramayacak bir inanç kimler de olur sizce? veya bu tespiti çürütme yerine sayıp söven kişinin iq'su nedir?
her şeye de cihat ilan edilmesin, itiraz edilecekse de, mümkünse, üç beş cümleyi geçsin de sizi okuyan "harbi lan adam doğru söylüyor" diyebilsin.
aq seviyesi yükseldikçe tanrı inancı artmıyor muhteremler.
inananlar aptaldır değil de inanmayanlar genelde zekidir tezinin savunulması durumu bu. yani ey siz inananlar siz aptalsınız olayı değil bence. ki genelde de böyledir ancak eski zamanlarda bazı bilim adamları inanmıyor olsalar da kilisenin sonsuz nimetlerinden yararlanabilmek için inanıyor gibi davranmışlardır.
aslında burada zekadan kasıt dogmaların bile tartışılabilir olacağına duyulan inançtır. belli bir zekanın üzerindeki insan sormaya başlar. her soru başka bir soru getirir.
örneğin ensestin en büyük günahlardan olduğu kutsal kitaplarda adem ile havvanın ilk insan olduğu ve bu şekilde üredikleri yazar. böyle bakınca insan ırkının devamı için anne-baba-kardeş-kuzen kim varsa birbiriyle soyun devamı için birlikte olması gerekmektedir. soran insan bunun cevabını ister, cevabı da kendi öğretileri doğrultusunda, zekasının gelişimi yönünde bulur. Doğruluk ya da yanlışlık ise tartışılabilirdir.
ancak zekasına güvenmeyen, ve/veya dogmalara gerekli mesafeyi sürdüren kişi sormaz. sormayınca bu fikir aklına gelmez, şüpheler içinde kaybolmaz.