ipodun touch olan dokunmatik ekranlı ve iphone'a benzeyen cinsinin 4. jenerasyonunu halen kullanmaktayım. artık güncelleme gelmiyor ama müzik konusunda on numara.
Taş gibi alet. Düşsün yere bi şey olmaz. Nanoları çok tatlıdır. Klasikler biraz büyüktür ama arşiv atılabilecek kapasitededir. Touchlar ki 5. Nesil ile kendini aşmıştır. Shufflelar ise uygun bütçeli herkese hitap eden minik kahramanlardır. Göt kadar aletten bu kadar ses mi çıkıyor diye şaşırırsınız.
utanmadan bazı insanların mp3 çalar dediği alet. aslında ipod mp3 tarzı müzikleri çalabilen efsane bir aygıttır. Süperdir. Almayı düşünen varsa hiç çekinmesin gitsin alsın. 2005 ekim de aldığım mini ipod um hala ilk günkü gibi çalışıyor. Hiç düşürmedim mi? Düşürdüm tabiki. Sürekli özel muhafazasında saklamadım. Günde 2-3 saat dinlerim en az. Bu kadar sık kullanıma rağmen bana mısın demedi. Öyle çok uzun süre kullanınca pil ömrüde azalıyor gibi dedikodular da var. Komple yalan. Haftada bir şarj ediyorum . Garantisi bitti ömrü bitmedi aletin. Ben dünya para verip ipod aldığımda benimle alay eden çömezlerin , 3 kuruş parayla aldıkları 256 lık "mp3 çalar"ların hiçbirinin ömrü bir kaç ayı geçmedi. Bu yüzden tavsiyem şudur ki elektronik şans işi değildir, kaliteden vazgeçmeyin...
itunes zırvasına katlanılmak zorunda olunduğu için kullanımı zorludur. sabır ve özveri gerektirir. itina ile hacklenir ve uygulamalar bedava indirebilindikten sonra kullanıma hazır bir alet olur. ve evet benim itunes'um silindi yükleyemiyorum sebeplerim var. bu sebeple güzelim ipod'la sadece oyun oynarken şarkılarımı telefondan dinliyorum.
geçenlerde 870 küsür şarkımı yanlışlıkla sildim ben bundan, o gün bugündür ben eski ben değilim azizim. değilim.
ordan burdan 50-60 şarkı yükledim ama içim acıyor resmen. 4 yıllık birikimim, arşivim.. placebo, madonna, david bowie, sibel alaş pek bilinmeyen şarkıları, kıyıda köşede kalmış zevklerim... silindi hepsi. öyle bir mutsuzum öyle bir tatsızım ki anlatamam.
mutsuzluğum resmini çizmek isteyen olursa şu tabloyu bir hayal etsin derim. modern çağa dair daha büyük bir acı olmaz. olamaz.
imkanı olan ve müziğe az çok tutkusu olan insanların alması şiddetle tavsiye edilen minik oyuncak. En basiti çapraz ses geçişi* var ve en dandik kulaklığı da kullansanız bunu yapabiliyor.
önününüzde sıkıcı 7 saat olan bir yolculukta şarjı biterse sinir krizi geçirten alettir. istanbul trafiğine ilaveten sürekli konuşan teyzelerden kurtulmak için de olmazsa olmazdır.
bundan yok ya bende, formatı delerek :( koyuyorum. zaten formatı delmeyen mi kalmış ehiehi. her neyse, vala ben de istiyorum yatağımın altına gireyim, fransız edebiyatının tarihi gelişimini anlatan bir kitap okuyayım, ipodumda halo halooeee diye yağmurda şarkı söyleyen fransız bir kadının müziği çalsın, bir yandan da kahvemi içeyim ama olmuyor işte. allah beni hiç sevmedi zaten :(
- bir defa yatağımın altına girmem mümkün değil. allahsen yatağın altına girmek ne ya? yatağın altında girebileceğim kadar boşluk yok.
- fransızlarla ve edebiyatlarıyla ilgilenmiyorum. hollanda desen olabilir.
- ipodum yok zaten. dolayısıyla fransız kadın da yok.
- kahveyi de zerre sevmem ki. hı böyle çekirdeğini falan yerim ama çay içerim anca yani. o da bazen. mesela ders çalışırken kahve içenler falan var. ben yapamam öyle şey, bi yandan harıl harıl çalışcaksın, öbür yandan hüptürü hüptürü ya ders kaynar ya kahve soğur. öf ben zaten yemek yerken yürüyemeyen insanım.
200 $ a touch olanını aldım 32gb. iyi. hatta çok iyi. tamam itiraf etmeliyim ki sadece sevişme özelliği eksik tek derdi o. yoksa bildiğin dertleşiyor bile.
şuan bilgisayarın kulaklığının bozulması sebebi ile elimde tuttuğum alet. kendileri shuffle ve pembe renktedir. rengi konusunda, kargodan gelen kutudan çıkardıktan sonra yüzümde oluşan "bu ne lan" ifadesini tahmin etmişsinizdir.ama ses kalitesi süper ötesidir. yalnız depolama alanı küçük olduğu için benden 1 eksi puanımı almıştır. *
geri kalan herşeyiyle bana yeten, ele avuca sığan güzel bir alettir. severek dinliyoruz.
'ne ilginç şu insanoğlu' dememe sebep olan alet. şöyle ki efendim; geçen yatağıma uzanmış ipoduma yüklü yüzlerce şarkıdan birini dinliyordum ki aynı şarkıları dinlemekten ne kadar sıkıldığımı farkettim. akabinde aklıma walkman ile günlerce döndürdüğüm, içerisinde defalarca dinlediğim sadece 10 şarkı barındıran, kasetlerim geldi. ne acayipti 100lerce şarkıdan sıkılmak. acaba kaset döneminde de büyüklerimiz bir iki şarkı içeren plakları düşünüp akıllarına benim gibi bu cümle gelmiş miydi? ' (bkz: ne acayip şu insanoğlu)'