iplerini koparan kukla olduğu yere yığılıp kalır. yani özgürlüğünü ruhen kaybetmiş insanın köle olmak dışında var olabilmesi imkansızdır. ancak büyük liderler bu ölü ruhları diriltebilir.
10 gün sebebini anlamadığı bir şekilde çaylak olan yazardır kendileri...
sebebini anlamadım diyorum, çünkü normalde herhangi provoketif eylem içerisine girecek yazılar yazdığım zaman, çaylak yapılıp o yazılarım da siliniyordu. bu sefer aynı gün içerisinde bir biri ile alakalı olmayan 6 tane entry girmeme rağmen çaylak yapıldım ve hiç bir entrym de silinmedi...
ciddi anlamda aylık moderatör yapılan arkadaşların görevini kötüye kullandığını düşünmeye başladım, rasyonel ve objektif olamadıklarını düşünüyorum. genel moderatörler bu konunun üzerinde durmalı...
çaylaklıkları konusunda en azından kendisine bilgi verilmesi gerektiğini düşündüğüm yazar. yazık olur yoksa böyle "keyfi" olduğu hissiyatı yaratabilecek çaylaklıklar insanları sözlükten soğutur, haksızlık olur. ha çok mu önemli mesele? hayır ama ufak da olsa ortada bir haksızlık varsa (ya da olma ihtimali varsa) kayıtsız kalamıyor insan.
ne yazıkki hayattaki pek çok genelleme ne kadar yanlışsa pekçoğuda bir o kadar doğru oluyor, üzülerek söylesemde yazdıklarında çok haklılık payı buldum, yeni nesilleri bilmem ama ben zengin çocuklarının kollandığı benim gibi memur çocuklarınınsa aynı öğretmenler tarafından hem sosyal hemde eğitimsel olarak aşağılandığını gördüm.
not: ne oldu şimdi ben bmwye biniyorum o zengin çocukları bankada benim telefon faturalarımı yatırıyorlar.
yapılan bir yanlışın, başka bir yanlış yapılarak düzeltilmesini doğru bulan, üstüne bir de yapılan yanlışlığı ve yanlışı yapanları savunan yazar kişisi.
kendisine nickaltından seslenmek isterim.
-hacı 28 şubat dediğin benim götüme girmiş bir durumdur. birilerinin keyfi istemedi diye hava harp okuluna sadece imam hatip diploması ile gitmem yüzünden 5. sınıf dünya insanı muamelesi gördüm. meslek lisesi ardından yine şansımı denediğimde eskisi kadar olmasa da yine imam hatip'e gitmiş olmam yüzünden tüm kapılar bana duvar oldu. o günlerin izleri insanların akıllarından yeni yeni silinirken günümüz iktidarı aklınca bir intikam ateşiyle yanıp tutuşarak 15 yılın intikamını almak için sonraki nesillerin ırzına geçmekte herhangi bir beis görmemekte. bunu da akla hayale gelmeyecek, çoğunlukla mantık dışı, mesnedsiz açıklamalarla desteklemeye çalışmakta.
banane lan yarraaam senin geçmişinden diyebilirsin. sorun değil. konumuz da o değil zaten. 28 şubat 97'den bu zamana tabiri caizse ebesi sikilen bir nesil yetiştiğini göre göre, amacı bariz bir şekilde dönemin askeri-siyasi vs her türlü yönetiminden intikam almak olan bugünkü siyasi iktidarın dün nihayete erdirdiği çapsız eylem. siyasi iktidarın amacı madem ki zorunlu eğitim, yapsınlar mecburi 12 yıl. sike sike okutsun tüm veliler çocuklarını 12 yıl boyunca. ( çeşitli mazeretlerden ötürü geçişli olabilir ama mecburi) tüm eğitim sorumluluğunu da üstlensin devlet. 4+4+4 olacak bundan sonra, ilk 4 sonrası açıktan okunabilecek. lan 20 yaşındaki akli melekeleri yerindeki adam bile liseyi orta okulu açıktan bitirene kadar ebesi sikiliyorken sen bunu 10 yaşındaki çocuktan bekleyeceksin. nasıl bir komedinin, nasıl bir fantazinin, nasıl bir hayal ürününün sonucudur henüz anlayabilmiş değilim. bu paragrafta yazdıklarımı oy veren 295 vekil, bu tasarıyı hazırlayan müsteşar vs ne kadar adam varsa bana açıklayamaz. hele ki meslek dersi, seçmeli ders kısmına girmiyorum bile. seçmeli ama zorunlu(!)* ders diye bir tanım çıkarmışlar. 10 yaşında siki kalkmaz suyu akmaz anca oyun oynamaktan anlayan veletlere sen ne olacaksın diyerek o yola girmeyi dikte etmek nedir ki? yarın birgün o çocuklar büyüyüp birer yetişkin olduğunda bildiğin robot gibi olacak. onların nesilleri de muhtemelen onlar gibi olacak. daha çocuk yaşında çocukluğunu yaşayamayan bir nesil yetiştirmenin neresiyle övünülebilir ki?
isteyerek gittiğim ticaret meslek lisesini bitireli 12 yıl olmasına rağmen 12 yıldır muhasebeyle alakalı hiçbir işte çalışmadım. isteyerek gitmeme rağmen 30 yaşıma dayanan ben 14 yaşımda yaptığım tercihin pişmanlığını yaşarken bunu daha da geriye çekip 10 yaşında bi sikten anlamayan veletlere yaşattırmak neyin gerekçesi, nasıl bir izahatı var?
bak hepsini bir kenara atıyorum çıraklık yaşının 11'e indirilmesi gibi bir olay var ki en evlere şenlik durum bu değişiklik içinde.
bunun türkçe karşılığı ne biliyormusun kısa açıklama yapayım.
bugün ülkede asgari ücretle bile çalışmaya muhtaç milyondan fazla insan var. bu insanların işinden ekmeğinden olmasının birebir karşılığıdır bu. işverenin, sermaye sahiplerinin daha da güçlenmesine yasal dayanak sağlar bu madde. 600 küsur liraya çalıştırılmaya zorlanan insanlara "beğenmezsen siktir git" denilerek yerine bu genç(!) nesillerin daha düşük ücretlerle çalıştırılmasına olanak sağlar.
bütün bunların ışığında bana bu değişikliğin geçmişin intikamı olmanın yanında yetişecek yeni nesillerin ırzına geçilmediğini kimse söylemesin.
amaç madem doğru düzgün bir nesil yetiştirmek, sike sike 12 yıl kesintisiz eğitim olsun. devlet doğan her çocuğun 18 yaşına kadar mecburi eğitimini kontol etsin/üstlensin ve meslek liselerinde okuyanlar haricinde 18 yaşından küçük hiçbir çocuğun çalışmasına izin vermesin. çocuğunu çalıştıran ebeveynleri de hapis ve para cezasına çarptırsın.
amaç 28 şubat 97 ve sonrası mağdurlarını onore etmekse, dönemin siyasi, askeri vs yöneticilerinin de yargı önüne çıkartılıp yargılanmasını sağlasın. -sikko sebepler göstererek değil-
troll'sün falan skimde değil. bu sözlük ne troll'ler gördü geçirdi senin ne eksiğin var ki. yalnız bana yanlışın yanlışla düzeltilebileceğini, yanlış yapanlarla birlikte savunma. mesnedsiz fikirlerle gelip boşa sözlük database'inin de ırzına geçme. amacım ayar vermek falan değil ha peşin belirteyim. tepkim, yıllar önce birisi katliam yaptı diye bugün de katliam yapılmasına "ama onlar yapınca suç değil" diyerek kendi katliamının üzerinin örtülmeye çalışılmasına.