bir alessandro baricco romanı. romanla ilgili erkan canan'ın tanıtım yazısı:
--spoiler--
Çağdaş italyan edebiyatının önemli isimlerinden Alessandro Baricco, Türkiyeli okurlarca daha çok ipek isimli romanıyla bilinir. Bunun başlıca nedeni, eserin, yazarın Türkçeye çevrilmiş ilk romanı olmasının yanında, kendisinin dünyada en çok okunan kitabı olmasıydı. Baricco bu romanında, hüzünlü bir aşkı hikâye ediyordu. Kurgu temelde, Herve Joncour isimli başkahramanının, hastalıksız ipekböceğini satın almak için Japonya'ya gidişini hikâye ediyor ve eserin klasik masalsı unsurları da, kendisinin bu yolculuğundan sonra devreye giriyordu.
Bu arada ne Japonya'daki iç savaş, ne de haydutlar, kurgunun asıl konuları olmayıp, merkezdeki konunun, renklendiren unsurları, yardımcılarıydı. Asıl konu, evli Joncour'un Japonya'da bir çocuk-kadına duyduğu gizemli aşktı. Fakat bu aşk, sıradan aşk anlatımlarının çok ötesinde, Baricco'nun çok iyi betimlediği temalardan birine, insanın evrensel kaygılarına atıfta bulunuyordu. Kurguda, bu kaygıların başta geleninin, insanın mutluluk arayışı olduğu görülür. Baricco, Joncour'un hissettiği aşk hikâyesini, basit ve geçici bir maceraya indirgemeyip, bu hissi 'insan olma durumu'yla ilişkilendirmişti. Buradaki önemli ayrıntı, aşkın, bir yerde her şey gibi, insanın varoluşuna anlam kazandırdığı veya kazandırmaya çalıştığı başlıca deneyim olmasıydı.*
--spoiler--