inşaat halindeki binadan kuma atlama olayı, salak çocuk oyunudur. 3.kattan kuma atlayıp dizlerine çenesini yapıştıran, ön dişlerini kıran, dilini ısıran, salya sümük eve koşan çocuklar bu oyunun kurbanıdır
şuan oturduğumuz bina henüz bir kat iken sürekli yaptığım eylem. hatta arkadaş atladıkdan sonra kumda oluşan iki uzun deliği tutturmaya çalışırdık tutturamazdık mına koyim.
cocuklugumun en kulfetsiz eglencelerindendi. zamaninda mahallede bulunan her bos arsaya ev yapildigi donemlerde en yigitlik isteyen aktivitelerdendi. boyuna gore ve cesaretine gore kuma atladigin kati yukseltirdin.
eve gidince seni yikarken anneden yedigin dayak yildirmazdi seni. ertesi gun daha yuksekten atlamak icin yemin ederdin kendi kendine.
o eyüp var ya hepsi onun bok yemesi.
saklambaç oyunu içindeki fonksiyonu çok özel olan aktivite, oyun v.s.
oyun başlar işi bilenler inşaata kaçar 2 3 kişi.
sonra ebenin binaya girmesi beklenir.
ebe de bilir ki ya binaya çıkacak ya da
binadakiler sabaha kadar çıkmayacak.
dayanamaz merdivenleri adımlamaya başlar.
o sırada biri gözcü bırakılır merdivenlerin başında.
ona " ben sobeler seni kurtarırım" denir.
işaret gelince artık hangi kattaysanız
bırakıverirsiniz kendinizi karanlıkta boşluğa.
bir an bir tedirgin olunur
ama göt üstü kuma çakılınca rahatlarsınız
ve hemen toparlanıp kaleye koşarsınız.
görev her zaman ki gibi başarılır ve ebe gene ebedir.
her katın belirli yaş gruplarına ayrıldığı bir eylemdir. eğer yaşınız küçükse ve korkuyorsanız birinci kattan, yoksa iki, üç diye gidiyordu. dikkat edilmesi gereken en önemli şey ise atladıktan sonra çenenin dizlere çarpmamasıdır. zira o şekilde bir arkadaşımın çenesi inanılmaz kötü olmuştu. gerçi zaten artık bunu yapacak çocuk da kalmamıştır ama yine de dikkatli olun.
küçükken arkadalarımın yaptığı benim ise imtina ettiğim harekettir. ben inşaata hep yanımda bir hatunla girdiğimden atlamak fırsat olmadı, ya ne sandınız? korkmam ki ben...
kumu ıskalarsanız aylarca alçıda kalmanız muhtemeldir. hele ki dördüncü kattan atlamışsanız..bir arkadaşımın başına gelmişti oradan biliyorum. şimdi düşününce, nasıl bir beceriymiş lan o, diye derin bir hüzne daldım. harbi nasıl ıskaladı lan?
çocukluğumuzun en büyük eğlencesidir. o zamanlar her yer inşaat doluydu. biz de oyun var diye seviniyorduk. ne bilelim abi, memleketin dörtte biri istanbul'a taşınacak!
kuma atlamak için çıkılan inşaattaa akşamdan kalma adamların bıraktığı içki şişelerinin içine işemek ve olduğu yere bırakıp ertesi gün içilip içilmediğini kontrole gelmek de en az kuma atlamak kadar eğlenceli bi aktivitedir.
diz hizasına kadar kuma gömülüldükten sonra, hızlıca çıkıp hemen kaçman gerekir. aksi takdirde arkada sıra bekleyen fırlamanın biri üstüne düşebilir.
(bkz: inşaatta kum karıyoduk fıtık attı)