bi inşaat mühendisi olarak hep demişimdir bu ülkenin ekonomisine asıl darbeyi inşaat sektörü vuracak diye. millet olarak paramızı taşa toprağa gömüyoruz.ayrıca şöyle bi alıntı da yapayım:
Türkiye’de konut talebi suni olarak beslendi. Bunda öncülüğü devlet yaptı. Sektör, devlet ve bankaların işbirliği ile büyüdü, hızlı büyüme sonunda soruna dönüştü. inşaat sektörü son 15 yılda bu üçlünün ortak rant peşinde koşması sayesinde altın bir çağ yaşadı. Kurulan düzenden üç kesimde memnundu.
- Devlet memnundu, çünkü ekonomi büyüyor, istihdam artıyordu. Üstelik bu hamle sayesinde konut sahipliği oranı da yükseldi. Devlet, kamu özel kesim işbirliği modeli ile inşaat sektörünü konut sektörünün dışına taşıdı, şehir hasta haneleri, kamu binaları, santrallere kadar uzanan bir sektör yarattı.
- inşaat sektörü de memnundu. Karlılık oranı öyle yükseldi ki, üretim yapmak için çırpınan sanayicinin önüne geçtiler. O kadar çok para kazandılar ki, halk ile dalga bile geçtiler. Egemen medya müteahhitlere adeta sinema yıldızı gibi davrandı, bunlara özel paparazziler türedi.
- Bankalar da memnun da, durasyon yöntemi ile faiz marjlarını yukarı doğru çektiler. Bankalar bir taraftan konut kredileri ile bireyleri, diğer taraftan da kurumsal inşaat kredileri ile sektörü fonladılar. OECd ülkelerinde 2017 yılında konut kredi plasmanında en fazla büyüme %11,73 ile Türkiye’de gerçekleşti. Ocak 2018 itibari ile bankalar toplum tüketici kredilerinin %46’sını (179 milyar TL) konut kredilerine tahsis ettiler.