inönünün uçak fabrikamızı kapatması

entry5 galeri0
    1.
  1. vakti zamanında abd den sırf marshall yardımı alabilmek için inönü tarafından gerçekleştirilen hadise.

    acziyete bakın;

    yardım almak için fabrika kapatmak!

    breeeh!

    sebep ise ;abd nin koyduğu "bir ülkenin marshall yardımı alabilmek için üretemez halde olması ve tamamen dışarıya bağımlı olması gerekir" kuralıymış.

    malesef büyük hata, taş kemirseydik de o fabrikayı keşke kapatmasaydık. bugün bambaşka olabilirmiş.
    3 ...
  2. 2.
  3. soran olursa marshall yardımlarını menderese kitleriz kim bilecek mk.

    (bkz: sol samimiyetsizliği)
    2 ...
  4. 3.
  5. mustafa kemal atatürkten sonrası günümüze kadar buhrandır. iktidara ister sol ( inönüyü solcu sayarsan o da ) ister sağ ( menderesten beri son 70 sene özellikle ) hükümetler gelmiş olsun fark etmiyor. son 20 senemiz zaten felaket ötesi. tabi görmek isteyene..

    kıyaslama amaçlı yazmıyorum lakin peygamber efendimizin vefatındann kısa bir süre sonra islam alemi nasıl ki kişisel hırslar uğruna çöküşe geçmiş ise mustafa kemal atatürkün vefatından sonrada ilerleme tamamen durmuş ve yerinde sayılmaya başlanmış. iktidara chp gelmiş gerileme devam etmiş. adalet partisi gelmiş devam etmiş. sonrası malum zaten 2 tane darbe ( 1960-1980 darbeleri ) koalisyonlar bilmem neler hep geriye gidiş devam etti.

    velhasılı "gerçek bir lider" yakalandığı zaman onun sadece adı veya hatıraları yaşatılarak devam edilemiyor. onun düşünceleri de yaşatılmalı yenilikleri de yaşatılmalı öğretileri de uygulanmalı. yaptığı devrimler ( peygamberimizde devrim yapmıştı malum karanlıktan aydınlığa getirmişti insanları ) de yaşatılmalı. eğer siz o yapılanları geliştirerek devam edemezseniz bugün geldiğimiz noktadaki gibi milyonlarca mülteci ile uğraşır ekonominiz her daim dışa bağımlı olur doğru düzgün bir eğitim ve ceza sisteminiz olamaz. bunu yapanın adı ister inönü olsun ister menderes ister recep ister kemal fark etmez. vatanını kendisinden çok sevmeyen adamları iktidara getirdiğimiz sürece ormanların cayır cayır yanarken anca ekran başında göz yaşı dökersin hiçbir şey yapamadan..
    5 ...
  6. 4.
  7. ​'ingiliz , fransız ve amerikalıların baskısıyla kapatılmıştır .....

    BU MiLLET BENi ASAR!..'
    1920'li ve 1930'lu yıllarda Türkiye'nin kendi uçağını yapabilmesi için atılan adımları engelleyenlerin mantığını, 1949'un Hava Kuvvetleri Komutanı'nın (Org. M. Zeki Doğan) Nuri Demirağ'a hitaben söylediği şu vahim sözler çok iyi gösteriyor: "Amerikan yardımından bedava uçak almak dururken uçak fabrikanıza sipariş verirsem yarın bu millet beni asar."

    Bir fikir vermesi için aktaralım: 1 Doların 130 kuruş olduğu 1941-44 yılları arasında ABD Türkiye'ye 95 milyon dolarlık savaş malzemesi hibe etmiş, ancak bunların bakımı için bütçeden her yıl 400 milyon TL aktarılmıştı.
    1949'un hava kuvvetleri komutanı, ABD'lilerin havacılığımızı engellemek amacıyla verdikleri uçaklar yerine, Nuri Demirağ'ın yaptığı uçakları alabilseydi, belki de ismi havacılık tarihimize altın harflerle yazılırdı…

    https://www.takvim.com.tr...dava-bile-olsa-cok-pahali

    **********************************

    dikkat . aynı tarihlerde sadece nuri demirağın uçak fabrikası kapatılmadı .
    nuri killigilin kurduğu silah fabrikası da havaya uçuruldu .

    Nuri Killigil (veya Nuri Paşa) (1889, istanbul - 2 Mart 1949, istanbul), Osmanlı Ordusu komutanı ve cumhuriyet döneminde tüccâr, yatırımcı ve sanâyici.

    Savaştan sonra Almanya'da yaşayan Nuri Killigil, 1938 yılında Türkiye'ye döndü ve Zeytinburnu'nda kok kömürü satan bir şirketi satın alıp burayı bir madeni eşya fabrikasına dönüştürdü. Bu fabrikada tabanca, matara, demir çubuk, gaz maskesi ve mermi üretmeye başladı.

    1944 senesi sonuna doğru savaşın Almanya tarafından kaybedildiği anlaşıldığında ismet inönü ve Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti Almanya'yı destekleyenlere karşı sert tedbirler almaya başladı.

    Daha sonra Killigil fabrikasını genişleterek 1946'da[1] Sütlüce'ye taşıdı, yeni motor ve makinelerle havan ve havan mermisi üretimine de başladı. Bir süre sonra fabrikanın silah üretmeyeceğini beyan etti. Fakat üretim gizlice devam etti.

    2 Mart 1949 günü saat 17.10'da fabrikada faili meçhul peş peşe üç büyük patlama meydana geldi. ilk patlama kimyahanede olmuştu. Oradan cephane deposuna sıçrayan ateş, mühimmatın patlamasına yol açmış, ertesi gün bile duman ve patlamalar devam etmişti. Barut kokusu, Galata köprüsünden hissedilmekteydi. Fabrika çevresi, kordon altına alındı. içişleri bakanı, Ankara’dan gelerek tahkikatla bizzat ilgilendi.

    Aralarında Nuri Killigil'in de bulunduğu 27 kişi bu patlamada hayatlarını kaybetti. Nuri Killigil'in cesedi bulunamadı ve boş tabutla defnedildi. Patlamanın kimler tarafından gerçekleştirildiği ise meçhul kaldı. Olayın siyâsî bir sabotaj olduğu da iddia edildi.

    18 Mart’ta olay mecliste görüşülürken, bazı milletvekillerinin "hadise örtbas edilmeye çalışılıyor" diye itiraz etmeleri, bu ihtimalin gözden uzak tutulmadığını gösteriyor. 23 Mart’ta başbakan, mecliste açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, günümüzde meclis tutanaklarından okunabilmektedir .

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Nuri_Killigil
    1 ...
  8. 5.
  9. chp islamın ve türkün düşmanıdır tek işleri fitnecilik bozgunculuktur..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük