dini olarak "allah yolunda öldürülen şehitlere ölüler demeyiniz, zira onlar diridirler lakin sizler idrak edemezsiniz" ayetinden mülhem; alaaha inanıyorsa elbette şehittir. yok eğer dine inanmıyorsa avucunu yalar.
siyasi terim olarak şehitlik farklı ideolojiler için de kullanılmaktadır. ancak benden sonrası tufan anlayışından hareketle ben öldükten sonra bana şehit deseler neeee demeseler ne. yok efenim adıma okul yaptıracaklarmış isterseniz galaksiye adımı verin istemez arkadaş. yani allaha inanmayıp da vatanı için ölenler; kusura bakmayın ama dinen şehit değildirler.
eben babamla yatsa akraba olur muyduk? anlayışı kadar komik olandır. millet kıçını gevreterek yatarken, kar kış demeden, vatanı pezevenklere kaptırmamak için mücadele veren herkes, ölseydi şehit olurdu!
şehitlik mertebesi insanların bir birine hediye ettiği bir madalya değildir. şehitlik; başlığı açan yazarın da söylediği gibi islami bir terimdir. ancak biz görevi başında vefaat eden herkese aynı payeyi veririz. şimdi başlığa dönersek eğer başlıktaki kasıt insanların bir birine bu payeyi vermesiyle alakalı ise cevap elbette evettir. çünkü görevi başında ölmüştür. bunun için illa kurşun yemesi de gerekmez. ancak Allahuteala'nın bu kişiye böyle bir mertebe verip vermeyeceğini kafaya takan bir başlıksa, kimse yüce yaradan'ın özel kalem müdürü değildir. kime o mertebeyi layık gördüğünü ancak kendisi bilir.
çok tartışmalı ve belirsiz bir sorunsaldır. şehit olmak için osmanlı imparatorluğunda savaşmak şartı yoktur. şehitlik islam dininde geçerli olan bir terimdir. yani önce müslüman olmak , allahtan korkmak , allah a inanmak gerekir. inönü nün allaha ve peygamber efendimize inancını ve sadakatini sorgulayamayız. lakin hac farizasını yasaklayan ve ezanı türkçe okutan milli şef namlı ismet paşa savaş esnasında bir kurşun alsaydı ve o kurşunla bu dünyadan göç etseydi durum ne olurdu , ne derlerdi...
