kalabalıklar içinde kalanların anlamayacağı, berbat bir hayatı başka bir seçeneği yokmuşcasına yaşayanların asla bilemeyeceği, kendine, insanlığa ve sessizliğe dönüş halidir.
eğer asosyallikten değil de münzeviliği bir yaşam tarzı yapmışsa işte o zaman alkışlanası tiplerdir. keyfiyeti kemmiyete tercih ettiği için hayata farklı bakış açıları ve az ama öz dostlukları vardır. sıcak, samimi bir sohbeti binlerce sunî alkışlamalardan, gerçek bir dostu düzinelerce arkadaşlıktan daha çok tercih eder çünkü bilir ki ruha işleyen bir muhabbet, sahne ışıkları söndüğünde biten alkışlardan daha yeğdir. bilir ki insanın ruhunu doldurması egosunu doldurmasından daha önemli ve huzur vericidir. çiçeklerle dolu bir bahçede şen şakrak oynayan çocuklar ve kitaplarla dolu bir ev en büyük hayâllerinin başında gelir.
gecenin yağmurunda deniz kenarında yürürken, yağmurun toprakla ceminden gelen kokuyu maveradan gelen bir koku gibi addeder. kalabalıklar, gürültülü mekanlar, avmler, herkesin yığın yığın olduğu yerler sıkar kendini. mezarlıklarda kafa dinlerken, yağmurda denize girerken, hoş bir müzik eşliğinde kendi kendine raks ederken, sokak aralarında çocuklarla misket oynarken veya çimler üzerine uzanıp bulutlardan resim çizerken görebileceğiniz tiplerdir kendileri. başkalarınca absürt ve aptalca olarak kabul edilen değer yargıları ve prensipleri vardır. fakat münzevi olmak demek sosyal hayata katılmamak demek değildir, sadece onların sosyal hayat yaşantısı ve bakış açıları biraz farklıdır.
münzevilikte ihtiyarî bir seçim varken, yalnızlıkta gayr-î ihtiyarîlik vardır. ve münzevilik asla sosyal yaşamdan uzak değildir ama mesafelidir.
yatakta gözünü açtığın anda güneşin doğuşunu görüp, akşam elinde bir fincan çayla o güneşin batışına şahitlik edebiliyorsan, hayatında yapmak istediğin her şeyi yapmış, olmak istediğin yerlerde olmuş ve keşkelere yer bırakmamışsan, yüreğinde sıkıntıdan,kederden,bunalımdan eser bırakmamış sadece huzur içinde geleceği ya da geçmişi düşünmeden yaşıyorsan, arkanda üzdüğün,kırdığın insanlar değil de sürekli yanında olmak fikirlerinden yararlanmak isteyen insanlar varsa ve bunlar bile sadece sen istediğinde girebiliyorsa hayatına,inzive dedikleri şeyde tam olarak burda başlıyor işte.. huzurda.
Insani ve herkesin zaman zaman ihtiyaç duyduğu vaziyet halidir.
Ayrıca çok güzel bir kelimedir, çok afilli.
Cümle içinde kullanıldığı zamanlarda hoş bir tad bırakır ağızlarda.
kendi kabuğuna çekilip dünya işlerinden bir süre kendini alıkoyma ve depresyon hali. bazende insanın kendi kendini sürgün etmesidir, bir başka şehre gidip uzun süre sevdiklerinden ayrı kalmak ve kendini soyutlamak durumu bu inzivanın üst seviyesidir.
kisinin, duygusal anlamda travma geçirmesi, yada karar aşamasinda hayata karsi güçsüz kalması gibi durumlarda, ruhen yada fiziki olarak saklanmasıdır.
amaç güderek yapılmış tüm eylemlerin başarı oranı değişkendir. kişi muhtemel başarısızlığını kendinde bulduğu taktirde, içten içe sorgu mekanizmasını tetikleyerek anlaşılması güç duygulara yelken açar. sebep sonuç ilişkileri kurarak kendini yargılar. bu süreç içinde, beyinde fırtınalar kopmakla birlikte, hayata karşı, en azından başarısız olduğu durum hakkında düşüncelerini infaz edebilir. ağrılı bir dönemdir. yazıktır. derin izler, yaralar bırakır bünyede.
bu tür inzivai hareketlerin vuku bulduğu yaş grubu 17-27 arasıdır. destek olunmalı, anlamaya çalışılmalı, en azından anlaşılmıyorsa dahi kişiye "dinliyorum seni" hissiyatı uyandırmak gerekir.