” Denizin tek hüneri şiddetli darbelerdir ve ara sırada olsa, kendini daha güçlü hissetme şansı. Doğrusu, deniz hakkında fazla şey bilmem fakat burada durumun böyle olduğunu biliyorum. Ve yine, hayatta güçlü olmanın çok gerekli değil fakat kendini güçlü hissetmenin önemli olduğunu, en azından bir kere bile olsa kendini tartmanın, bir kere bile olsa kendini, insanın en antik koşullarının içerisinde bulmanın, ellerinizden ve kafanızdan başka size yardım edecek bir şey olmadan kör ve sağır taşla tek başına yüzleşmenin gerektiğini, biliyorum.“
Klişe? Filmde Çocuğu Alaska'ya bırakan yaşlı Adam, Hikayeye konu olan çocuğu son gören ve Alaska'ya bırakan adamdır.
Bu mu klişe? Sizin film eleştirmenliğinizi sikiyim. Biraz gözünüzle izleyin.
Başrolündeki karaktere , '' zenginsin hiç ekmek derdine düşmemişsin, arkanda seni bekleyen anan yok kardeşin yok. Çalışıp bakman gereken insanlar yok. Bi sorumluluğun yok mk.
Sana kolay tabi paraları yakıp, arabayı atıp dağlara çıkmak.''
dediğim filmdir. Ayrıca filmi çokta sevmişimdir orası ayrı.
(bkz: Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım)
Uzun süre aç kalmanın vermiş olduğu psikolojik baskı ve çöküntü sebebiyle acele hareket edip yanlış bitki tüketen ve bunu bedelini büyük ödeyen doğa gezgini bir abimizin yaşamını konu alan filmdir.
Ailenle buluşmanı isterdik supertramp reyiz ama olmadı.
john krakauer ın kitabından esinlenerek filme çevrilmiştir film müzikleri harikadır baş karaktere bir çok psikyatrist tarafından şizofreni veya bipolar bozukluk teşhisi konulmuştur teşhisler hastayı görmeden tedavi etmeden uzaktan izlenimlerle konulmuştur.
Biraz abartılan Bi film, hayır bunun tıpkısının benzerini yaşayan insanlar var bu ülkede. Sorsan köylü cahil olur bu adamlar ama ne hikmetse elin gavuru yapınca Bi övmeler Bi methiyeler bişiler bişiler. Bana göre böyle bir hayatı seçmek basite kaçmaktır, kenara çekilmek mücadele etmemek. Oysa hayat bir mücadeledir, etmezsen Bi fare gibi olursun Bi yerlerde cesedini bulamazlar.
Olay 1992 de yaşandığı için cep telefonu yerine osurukla haberleşildiğini unutmamak gerek. Filmi götüyle izleyenler için film boktan bi cesaret işi göstergesi için Dağlara kaçan birini anlatmıyor. Ayrıca film Toplumun insanlara dayattığı Lüzumsuz sorumluluklardan baskıdan kaçan ve kafa tutan bir gencin gerçek hayat hikayesini anlatıyor.
hayatında balığa gitmemiş adamların burada yaptığı gibi eleştiri yağmuruna tutacak değilim filmi fakat baş karakter biraz kendini bi bok sanmasıyla bana kendini pek sevdiremedi. al hacı 24bin doları at kenara al bi telefon yanına baktın ölüyosun çağır ambulans helikopter birşey. madem tamamen doğayla bütünleşiceksin tüfek niye alıyorsun ? marjinallik olsun diye abzürt abzürt şeyler yazmışlar. artistik öleceğime gider annemin evinde perde asarım yani. neyse ne olursa olsun izlediğime kesinlikle pişman değilim bazı noktalarda çok önemli kazanımlar edinmemi sağladı.