isterlerse medeniyetsiz barbar desinler savunduğum şeydir.eğer biri bana kötülük yaparsa ben de aynısını ona yapmak isterim benim neler yaşadığımı anlasın diye...
insanoğlunun vazgeçemediği bir duygu. en küçük bir yaşam kesitinden en büyüğüne kadar çeşitli dozlarda görülmesi mümkündür. en basit insan ilişkilerinde görülmesinin yanında, politikacıların eylem ve söylemlerine kadar zerk etmiş durumdadır. öyle ki, günümüzdeki siyaset anlayışında kendini fazlasıyla hissettiriyor. bilboardlardan propagandalara, başkanından ayakçısına kadar; her yerde, herkesin ağzında hep bir intikam söylemi.
görülen ve korkulan o ki artarak devam edeceğe benziyor. çünkü burada verilen tepkilerden ve intikam çığırtkanlığı yapanlara verilen desteklerden anlaşılacağı üzere popüler bir sevda haline gelmiş durumda intikam. ve yine öyle ki; bunu bir onur nişanesi veya bir nevi hayata tutunma yolu olarak görenler dahi mevcut.
hep bir fırsat kollama ve hep bir mağlubiyet duygusu yaşatma halinin pençelerinde insanlar. kanaatimce, beynin yönetiminden çok dürtülerin mahkumiyeti altında olan bir duygu olduğu için; çözümüne ilişkin yapılabilecek şeylerin kısıtlı olduğu aşikar.
Farkında olmadan aldığımdır.
Önce üzüntü sonra sakinlik sonra ise tanımı beklenen kahramanımız gelir. Üzüntüyü geçmedim henüz ama intikamın yakınlığını sezebiliyorum.ben Ugrasmak istemedikce kimseyi intikamsiz koymadim, cok şükür.
Soğuk yenen bir yemek olmasının nedeni karşı tarafın aradan zaman geçtiği için size yaptığı kalleşliği unutmasıdır sakın sıcak yemeyin soğuk diyorlarsa atalarımız bir bildikleri vardır.
ruhun kara deliğidir.
kalbin tatmin eşiği, düşünüp planı yapıldıkça boğazdaki düğümü çözebilen yegane uyuşturucudur. bağımlılık yapar. kullanımı zararlıdır. vücutta ve ruhta hasar yaratır. halisünasyon görmenize sebep olur.
intikam; eroindir, kokoindir, esrardır, morfindir, afyondur, ecstasydir.
daha ne diyeyim yahu?
neyse, bir sokak lambasının sözünü dinler misiniz bilemem ama;
yüreğinize intikam tohumları ekip onları zamanla sulamayın. onları büyütmeyin.
o zararlı otları tutup koparın. yok edin.
çünkü, zararı en çok yine siz göreceksiniz.
boş beleş insan aktivitesi. zamanı değerli olmayan köpek suratlı adamlar, bu medeniyetin sorunu bu. la gardaş ne baktın, sikiş, hüleağmunagoyyim. entelektüel olmak bu yüzden güzel. zamanımız değerli olum. okuyacak kitaplarımız var, yazacak şiirlerimiz var.
bunun en iyisini beceren kişi sanırım tanrı.
aklınıza sıradan bir zulüm gelsin, ne olduğu hiç mi hiç mühim değil.
ve o zalimin yıllar sonra kanser olduğunu hayal edin. sadece 7 ay içerisinde kemiklerinin tek tek kırıldığını; ciğerlerine toplanan sular yüzünden nefes dahi alamadığını; bir mutfak robotu gibi elektrik veren bir makineye bağlı olduğunu hayal edin.
o aşağılığın gözlerinde ölürken o zulmü okuyabildiğinizi de görün.
dayanılmaz ağrılar; kan tükürmek hatta kusmak.
artık su dahi içememek. mama denilen o boktan şeyden bile yiyemek.
tanrı'nın rızkı bile kesmiş olması.
eski ile yeni hali arasında 7000000000000.... fark olan bir zalim düşünün.
yıllar yıllar sonra alınsa da; alıyor olsa da tanrı bu intikamı; onun yani tanrı'nın mükemmel biri olduğunu kabul etmek gerek.
zaten tanrı'nın tek bu yönünü seviyorum; fena adam çarpıyor. onun haricinde anlaşamıyoruz...
sansar salvo nun en başarılı şarkısı. format attım gitti şimdi hiphoplife veya rapindir'de bulamıyorum 5 senelik linkler hep ölü. elinde olan yollarsa çok sevinirim.
içimde büyük öç duyguları besliyorum geçmişte karşılaştığım itlere, piçlere karşı.
dünya küçük! zamanın kimi kiminle, nerede, nasıl karşılaştıracağı belli olmaz. birgün bir yerde karşılaşırsak intikam kaçınılmaz olabilir. gerçi ne yazıldıysa o olur, hayırlısı... her şey sevdiklerim için.
on bölüm önce de final yapabilirdi denebilecek dizidir. şahika yine bu tufaya düşürülüp yağmur kaçabilirdi. evinin tapusunu kardeşi cemreye yollaması harikaydı.