atlayacaksan hemen atla yeğen. fazla gövde gösterisi yapma bence. bak senin intihar olayına millet çekirdekle geldi. onların kursağında bırak çekirdekleri ve hemen atla.
sadece kendi için yaşamaz insan. pes etmek bencilliktir. senin varlığında da umrumda değildin, öldüğünde de zerre sikimde olmayacaksın. ama senin sıradan varlığını önemseyen insanlar için yaşamaya devam etmekle yükümlüsün, çünkü eğer onlara verdiğin değerde samimiysen, eğer bu dünyada tek bir faydalı iş yapabilme potansiyelin varsa, yaşayacaksın arkadaş. kimsenin bu kadar bencil olmaya ne hakkı var ne de izni.
ha eğer tek bir susuz baygın köpeğe yol kenarındaki su birikintisinden avucunla su alıp içiremeyeceksen. öl gitsin zaten, karbon ol da bi sike yara bari.
Gerçekten intihar etmeyi kafaya koyduysa söylenenlerin bir anlamı yoktur zaten kesinlikle intihar edecektir ama bu söylenenleri dikkate alıyorsa bir kurtuluş bir çıkış yolu arıyordur, eğer size yolu gösteren yoksa o yolu kendiniz bulun ve yürüyün, ortada bir yol yoksa kazmayı küreği alıp o yolu siz açın ve gene yürüyün, velhasıl yürüyün.
hayat her şeye rağmen güzel / yaşamaya değer gibi şeyler olmaması gereken söylemlerdir. adam gider ayak benimle kafa buluyorlar deyip vazgeçeceği varsa bile vazgeçmeyebilir. hayat güzel olsa zaten oraya çıkmaz ki.. daha mantıklı şeyler söylenmeli sanki.
Ne sebeple intihar ettiğine de bağlıdır. Ama dengesiz insan olduğu kesindir. Çünkü hayat , yaşanmayacak kadar çirkin , paranla yaşayabileceğin kadar da adaletsiz.
yakın bir arkadaşım , senelerdir depresyon tedavisi görüyor. çok iyi bir kadın. önceden bir kaç kez intihar girişiminde bulunmuştu.
akıl sağlığı yerinde aslında ama bir türlü aşamadığı problemleri var. iyi de bir mesleği.
çok zor bir yıl geçirdi çok aşık olduğu kocasının onu aldattığını öğrendi ve anlaşmalı boşandılar. onu her şeyden çok seven babacığının kanser olduğunu öğrendiler ve tüm çabalarıba rağmen 3 ay sonra hakkın rahmetine kavuştu.
arkadaşım yanıma geldi 24 saat ağlar vaziyetteydi. çantasında , doktorların babası son günlerinde acı çekmesin diye verdiği narkoz hapları vardı.anlamıştım . onlarla intihar etmeyi düşünüyordu. aala geriye dönüşü olmazdı. asla kurtulamazdı.
durumu annesine bildirdim gizlice. o haplar olduğu sürece her an intihar edebilirdi. çok kolay bir ölüm olacaktı çünkü. hiç bir şey hissetmeyecekti. neyse , bende hamileydim. depresiftim. hep konuştum onunla ilk aylarda. gece gündüz, ne zaman isterse. ona sürekli hepimizin kayipları olduğunu söyledim ve bunun yaşamanın doğal bir sonucu olduğundan bahsettim. " hepimiz öleceğiz , hepimiz onlardan uzun yaşarsak sevdiklerimizi kaybedeceğiz " dedim. sana çok mutlu görünen insanlarında kayıpları var , onları da aldatanlar , kandiranlar , terk edenler oldu" dedim. "zamanla geçmeyecek ama alışacaksın " dedim.
camdan atlamayı düşünmüyordun heralde ölürken bari sıradan olma. hayatın boyunca bi şey mi kazandın millet gökdelenden atlar sen gecekondudan atlıyorsun. karnın da açtır senin mk fakiri gel bi döner ısmarlayayım da öyle edersin diyip zayıf noktalarını kullanarak vazgeçirile bilir. bu arada da ona vizyon kazandırılır.
Edit: alttaki yazarın dediği yapılmıştı Adam atlamıştı 3. Kattan büyük ıslıklar eşlığinde.
intihar düşüncesi az çok, pek çoğumuzun aklından geçmiştir diye düşünüyorum.
bir kitapta okudum sanıyorum, şu minvalde bir sözdü:
"inandığım değerler uğruna hayatımı feda edemem. ya yanılıyorsam?"
bu "ya yanılıyorsam?" sorusu benim için müthiş etkileyiciydi, bu kadar basit bir soru olmasına rağmen. kendime çokça bu soruyu sorar oldum, değişik durumlar, olaylar karşısında.
intiharın eşiğinde olan bir insanı her şeyin güzel olacağına inandıramazsınız, onu teselli edemezsiniz sözle. fakat belki, bu söz bir kıvılcım, bir şüphe oluşturur zihninde.
aman dur, sakın ölme, vazgeç ve türevleri cümleler kurmayacağım. sen kaybedersin, gitmek kolay, bilmem ne falan hele hiç demeyeceğim. çünkü intihar bir çeşit hayatı protesto etme girişimidir. intihara yaklaşmış biri; aciz, mücadeleden yoksun vb. değildir. sadece artık bazı şeyler yetmiyor ya da fazla geliyordur. kişinin aklı yerindeyse eğer, zaten her şeyin farkındadır.
ortalama hayat standartlarına sahip, halinden memnun gibi gözüken ama aslında son günlerde kendine göre dibi görmüş ve sona yaklaştığını hissettiği halde yalnızca etrafı seyredip, dışarıdan bilinçli ve akıllı sanılıp, devamlı meşgul edilen biri olarak söylüyorum; ölmeyi başarabiliyorsan öl kardeşim. ciddili söylüyorum. hiç bekleme. Bu senin tercihin. aynen seni bu noktaya getiren olaylar ve kişiler de nasıl senin tercihinse bu da senin tercihin. kabullen ve uzatma. ver kararını. arkada bıraktıklarına ise hiç takılma. intiharı düşünüyorsan zaten varla yok arası o belirsiz formdasındır. kalanlar birkaç gün üzülür gibi olup, sonra kaldıkları yerden devam ederler. aa şu var; belki seni çok seven bir annen ve baban varsa acıyı içlerine gömer, daimi akıllarının bir köşesinde seni yaşatırlar. gerisi ise hikaye. Bu hep böyledir. kimse yok şöyle yok böyle demesin. çünkü biliyoruz ki hayat devam ediyor.
velev ki bir süre sabreder ve içinde bulunduğun sıkıntılı durumun geçmesini beklersen, önceki hayatından çok daha aydınlık bir algı seviyesinde olacaksın. yine de sen bilirsin.