Çok zor ve sıkıntılı bir durum, yaşamadan anlamak elbette zor. Bu tür durumlarda, profesyonel bir psikolojik destek almak, iyileşme sürecinizi destekleyecektir. Psikolojik tedaviden birkaç bilgi, destek vermek isterdim sevgili yazara.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): olumsuz düşünce ve davranışları tanımlayıp değiştirmeye yönelik bir terapi türüdür. Duygusal sıkıntılarınızı ve kaygılarınızı yönetmenize yardımcı olabilir.
Gevşeme ve Mindfulness Teknikleri: Bu teknikler, stres seviyenizi azaltmaya ve zihinsel rahatlama sağlamaya yardımcı olabilir.
Kaygı, stres ve zihinsel sağlık hakkında bilgi edinmek, bilinçlenmenizi ve başa çıkma becerilerinizi artırabilir. Psikolog veya terapist ile düzenli olarak iletişimde kalmak, tedavi sürecinizi izlemenize ve gerektiğinde müdahale etmenize yardımcı olur. Kendi duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarınızı anlamak, tedavi sürecinde size rehberlik edebilir: kendinize zaman ayırarak, stres ve kaygıyı azaltacak kişisel aktiviteler ve hobiler geliştirin.
Bu süreçte, profesyonel destek almak ve önerilen tedavi yöntemlerini uygulamak, yaşadığınız duygusal zorlukların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, iyileşme zaman alabilir ve bu süreçte kendinize karşı nazik olmanız önemlidir.
intihar en kolay çözüm. Bence mühim olan sıkıntıların üzerine üzerine gitmek, teşhisi koymak ve en sonunda reçeteyi yazmak. Ne olursa olsun hayat güzel. Hele pırıl pırıl suçsuz günahsız yavrucaklara sahipsen çok daha güzel. Onlara bu acıyı yaşatmak, öksüz bırakmak bence bir çocuğa yapılabilecek en büyük kötülük olacaktır. Ne olur çocuklarını düşün, gözünün önünden sakın gitmesin ve bu düşünceleri bırak. inan bana her şey güzel olacak bir gün, yine güneş doğacak kuşlar en güzel şarkılarını söyleyecek.
Lisede bir arkadaşım vardı. Kız babasını anlatmazdı. Bir gün okul çıkışı Konak’a gittik. Sahilde otururken sana bir şey itiraf edeceğim ama kimseye anlatma dedi. Ne oldu falan deyince benim babam biz küçükken intihar etmiş bize çalışıp annem bakıyor demişti. Daha 16 yaşında masum bir kız babasının yaptığından utanıyordu. Sakın çocuklarına böyle bir acıyı miras bırakma. Biliyorum zor ama imkansız değil. inşallah iyi olursun.
siktirtmeyin intiharınızı uleyn.
herkesin hayatı bok, kendinizi ozel sanmayın.
ama iki guzel anı ihtimalinin hatrına cekiyoruz iste bu dunya cilesini demis sair.
intihar oldukça mühim bir konu olduğu için doğru bilgi vermek adına eklemek istedim, depresyonla yalnızca ilaçla tedavi görerek baş etmek işlevsizdir ne yazık ki.
Antidepresanlar aşağıdan yukarıya önce subkortikal yapıları (dorsal rafe, locus cereleus, hipocampus, hipotalamus) etkilerler; frontal korteksteki değişiklikler ise ikincildir. Bilişsel Terapi ise yukarıdan aşağıya etki gösterir. Öncelikle kortekse etki eder; müdahaleler depresyonla ilişkili bilişlere ve maladaptif bilgi işlemeye yol açan dikkat ve bellek işlevlerine dönüktür.
Bilişsel davranışçı terapide öncelikle umutsuzluk, çaresizlik, kişinin kendisine bakışı ve duygu durum değişikliği gerçekleştirmesi, vejetatif bedensel belirtiler (uyku, iştah, enerji) ve motivasyonel belirtilerin daha sonra düzelmesini gözlemleriz. Antidepresan tedavisinde ise bunlar tam tersi sırada düzelmektedir.
Bu nedenle en etkili yöntem ilaç ve terapinin bir arada gitmesidir.
Kimsenin yapmasını istemediğim eylemdir. Sakın ha! Çivi çiviyi söker ve dert bitmez hayat da böylece sürüp gider. Biraz sakin olmak ve doğruyu bulmak için sağlam durmak... Güç ve cesaret sizinle olsun! Sakın böyle bir şey düşünmeyin!
izmir'de ekol hastanesinde bir psikiyatrist vardı daha sonra alsancak'ta klinik açmıştı. O doktora gidebilirsiniz. intihar gibi ciddi konular için psikolog yerine psikiyatrist öneririm.
Majör depresif bozukluk çocuk falan dinlemez sevgili sözlük sakinleri, nasıl ki karın ağrımızı çocuğumuz var diye durduramıyorsak psikopatolojileri de bu şekilde durdurmamız mümkün değildir.
Son birkaç aydır beynimi yiyip bitiren konu. 21 aylık ikiz kız babasıyım, yalnızca onları gördüğüm ve bana baba diyerek koşup sarıldıkları anlar bu düşünce aklımdan çıkıyor. Cesaret edebilir miyim bilmiyorum, ama düşüncesi bile insanı yaşarken mezara koymaya yetiyor. Sevgili sözlük, insanlık namına izmir içi bu konularda uzman bir psikolog önerin, mesaj kutum açık. ilgi çekmek gibi bir niyetim yok, en son ne zaman entry girdiğimi bile hatırlamıyorum. Bu 37 yaşında, daha ikiz kızlarının birkaç kelime dışında konuştuğunu bile duymamış bir babanın yardım çığlığıdır.
Edit: arkadaşlar, herkese desteği için teşekkür ederim. iyi insanlar, iyi ki var. O kadar zor ki, beni hayata bağlayan 2 mucizeye rağmen böyle düşüncelere sahip olmak. Aranızdan birkaç kişiyle dertleşmek gerçekten iyi geldi, en azından yarın uyandığımda, çocuklarımı kucağıma aldığımda yüzüm düne göre daha güleç olacak. Umuyorum ki uzun vadede, belki kızlarımla oturup dertleşirken içimden bu günleri düşündüğümde ne kadar aptalca olduğunu anımsayıp iyi ki o gece destek aramışım diyeceğim. Yolum uzun, günü kurtardık ama aydınlığa daha çok var. Entry’de belirttiğim gibi, konusunda uzman psikoterapist, psikolog tavsiyelerinize açığım.
Prenseslerimi uyandırmadan uzaktan birer öpücük verdim onlara, şimdi biraz daha huzurlu uyuyabilirim. Daha güzel günlere uyanabilmek ümidiyle..
ne sikim yapıyorsanız yapın ama şu hastalıklı ruh halleriniz bize yansıtıp da o sikik ve dayanılmaz psikolojinizi çekmemize vesile olmayın yeter.
intihar da bir tercihtir, her gün başkalarının kafasını sikip zarar vermektense bir an kendine zarar verip işi kökünden çözmek bence toplum için çok daha faydalıdır.
öl, geber ne sikim yapıyorsanız yapın bu bizi hiç ilgilendirmiyor.
istediklerinin gerçekleşmediği ve sürekli başkalarının mutluluklarını izlediğin bir süreçte yaşama sevinci olmadan sürüklenmek de intihardır. Sadece uzun sürüyor.
hayallerin gerçekleşmediği, istemediğin her şeyin sürekli karşına çıkıp durduğu, hayat adı verilen ama saçmalıklar ve gereksizliklerle dolu bir süreç olan zaman diliminde alışkanlık olarak nefes alıp vermek de bir çeşit intihardır. tek farkı daha uzun sürmesidir.
acı çektirerek gerçekleşmeseydi kaç kişinin deneyeceği merak edilen olay.
zaten bu kadar aptal bir dünyada saçma ve gereksiz bir sürece maruz kalırken bir de cehennemin olma olasılığı insanın canını çok sıkıyor.
intihar etsen hissiz zevzekler her şeye rağmen mutlu olmaya devam edecek, yaşamak denilen tuhaflık ve saçmalıklara maruz kalma eylemini gerçekleştirsen asla iyi hissetmeyeceksin.
bir yaratıcı varsa da bize fena halde sinirlenmiş olmalı... böyle bir boşluğu başka türlü açıklayamıyorum. öyle sinirlenmiş ki hatta bizi duymuyor bile, şayet varsa.
insanlar bol keseden atar bu konuda, konuşmayı sever. başarı ve kurtuluş örnekleri verilir, '' sen de bunu yap '' denir işe yaramayacağını karşı taraf bilirken.
insanlar hiçbir şey bilmiyor. içinde nasıl fırtınaların koptuğunu, bu aptal ve saçma sürece anlam katmak için nasıl çırpındığını bilmiyor.
bir adet tercih. ama içine sinmeyen bir mutlulukla yetineceğin hayat da, hayallerine kavuşamadığın hayat da intihardan farklı değildir işte. saçma ve gereksiz bir yığında boğuluyorsun çünkü. başkaları mutluluğunu gözüne sokuyor yetmezmiş gibi. cidden sıkıldım bu saçmalıktan.
Böyle anlamsızlık, saçmalık, ruhsuzluk dolu, isteklerinizin gerçekleşmediği gibi hep başkalarının yapışık mutluluklarına maruz kaldığınız sıkıcı bir süreçte yaralanarak yuvarlanıyorsunuz zaman zaman aklınıza gelmesi şaşırtıcı olmayan olay.
istediğim hiçbir şey gerçekleşmediği gibi istemediklerimle çok sık karşılaşıyorum. inanıyorum ama yolumu kaybetmiş ve ne yapacağımı bilemiyor olmama rağmen Allah ufacık bir ışık bile göndermiyor.
Sırf geçmişte kalan bir olaydan ötürü bütün entrylerimi açık eksi oylayacak derecede bana nefret duyan kötü bir ruha maruz kalmak bile canımı çok sıkıyor.
Kimse beni anlamıyor ve bol keseden tavsiye veriyor. Bana önerilenlerin beni mutlu etmeyeceğini biliyor ve bu yaralarla dolu ruhu neden sürüklediğimi merak ediyorum.
Mutsuz biçimde zamana kapılacağım ama tek dileğim benim yüzümden babamın acı çekmemesidir. Çok mutsuzum, itiraf ettim, hadi bunu da eksile pis herif !!!
Geçenlerde yine aklıma gelir oldu. Göğsümde bir ağrı vardı; "oh be sonunda gidiyorum mu ne" diye sevindim fakat sonra kendiliğinden geçti. Aslında bir doktor bana çok güzel bir fikir verdi istemeden de olsa; kendimi kar'a gömmeyi düşünüyorum. Hem uyurken gidiyorsun, bence harika. Geçen sene sözlüğün ismiyle müsemma uludağa giderken tanıdıklarım anlayıp engelledi, bu kış artık zaman geldi diye düşünüyorum. Cidden çok küskünüm ve artık hayatta olmanın da bir manâsını göremiyorum. Umarım bu üçüncü girişimimde başarılı olurum artık.
istediğini elde edemeyip maruz bırakıldığın hayat da bir nevi intihardır aslında. zaten yıllar yormuş, kadınlar yormuş, tripleri yormuş, insanların egoları yormuş, kendi inatçılığın yormuş, şuursuz fenerlisi, beşiktaşlısı yormuş, karnını çoğu gün bir kere doyuruyorsun, keyiflerin çoğu pahalı, seyahat ve tatili düşünemiyorsun, uzmanın biri çıkıp her gün depremi anlatıyor, stres artıyor.
ben ne anladım ki bu hayattan ? istediğim gibi yaşamayıp bir sürü şeyi bastıracaksam ne anladım ki ? bu da bir nevi intihardır. sadece uzun sürüyor.
intihar, bazı zamanlarda insanda bulunur ya "yer yarılsa da içine girsem" deriz. o yerin yarıldığını bir düşün girer miydin içine? intihar etmek veya etmemek, bundan ibaret. ölmeyi hissetmek veya ölümde hissizleşmek veya önceden ölmektir intihar, düşünceleri öldürmek, toplumu öldürmek.. sadece bedenin ve sen... öylece kalmak ortada... ve sıkılmak, somut bedeninden ve yabancılaştığın dünyadan. istenmediğim yerde durmam! deyip çarptığın kapıdan gelen o rüzgar, son nefes, o toplumdan kalan son bir hatıradır.
maruz bırakıldığım anlamsızlıkta sürüklendikçe ve benim dışımda herkesin mutluluğunu izledikçe aklıma gelmeye başlamış olay. bir yol bulamıyorum ve Allah' a sayısız kez yalvarmama rağmen bana bir ışık, çıkış yolu göndermiyor. neden ders almak ve çile çekmek için bu anlamsız süreçte kaybolmam gerekiyor ki ?
bazı anlamsız süreçlerde insanın kafasından ayrılmayan olay.