nisan 2019
zamanında tanıdığım bir abim facebook üzerinden "hakkı olan kim varsa hakkını helal etsin.." diye bir paylaşımda bulunmuştu. dedim herhalde bir yola falan çıkıyor. ertesi gün öğrendim ki kendisi yaşadığı şehirde bir inşaatın en yüksek katına çıkıp kendisini aşağı atmış. oracıkta ölmüş.
sebebi ise annesini yakın zamanda kaybetmesi ve yokluğuna dayanamamasıymış.
bireysel gerilimlerin en uç noktası gibi görülebilir lakin bu bir yanılgıdır. intihar fikri anlık bir duygu patlamasından ziyade kümülatif fikirlerin doğurduğu sancılı bir sürecin sonucudur. sürece çeşitli psikolojik rahatsızlıklar veya kişilik bozuklukları da eşlik ederse acı eşiğinizi öğrenebilirsiniz. isteksizlikten ziyade vazgeçişler silsilesi olduğunun köprüden önce son çıkışta farkına varabilirsiniz en iyi ihtimalle. en kötü ihtimalle ne köprü vardır ne de çıkış, zira siz de yoksunuzdur. ama iyisiyle kötüsüyle her şey aynı ama hiçbir şey eskisi gibi değil diyorsanız daha yeni başlıyorsunuzdur. ya yeniden doğ ve bir anlam arayıp kendini oyala ya da üç kuruş etmeyen çabalarının yaşam enflasyonunda eriyişini kendi gözlerinle görme fırsatı yakala.
bence çok önemli ve üzerinde durulması gereken bir konu. mesela intihar eden niçin ediyor bir bakmak lazım. kimisi çok büyük bir suç işliyor sonra intihar ediyor ama niye o büyük suçu işliyor. 6 şubat depreminde de intihar edenler olmuş. çok kötü çok. yine de intihar etmemek gerekiyor, sığınacak bir dal olmasa bile. büyük konuşmamak lazım yine de.
Bu kızın haberini sabah gördüm. Kesinlikle intihar ettiğini düşünmüyorum çünkü storylerine baktım ve intihar edecek insan kilosunu öyle takıp temizlik falan yapmaz. Sevgilisi de Dilan polatın avukatıymış. Birkaç sayfada da yine intihar olamayacağı yönünde yazılar ve açıklamalar vardı ki bence de çok doğru. O kız muhtemelen ya polatlarla ilgili bir şey biliyordu ya başka bir şey ve öldürüldü. Polis de bunu bulmaz intihar olarak kalır.
ya arkadaslar valla bıktım sizin intihar muhabbetlerinizden.
sikimsonik karıları adamları goklere cıkartırsanız ve sonra hayal kırıklıgına ugrarsanız psikolojiniz bozulur.
ekonomik sıkıntılar hep oluyor, bunun icin sıkmayın canınızı.
boyle bir hayata kusmeler filan. gidin psikologtan yardım alın. iyi bir psikolog cok yardımcı olur.
her seyin cozumu vardır guzel kardeslerim.
bu kadar buyuk anlamlar atfetmeyin hayata.
hepimiz yorgunuz. ama ölelim demiyoruz.
biraz hayat guldurur, biraz hayat aglatır.
biraz light bakın su hayata aq
Az önce arkadaşa bir şeyler yazmak istedim ama oğlum "deniz yıldızını denizin neresinde bulabiliriz bir araştırır mısın?" Dedi. Öncelikle ona bakmam gerekiyordu. Bende demek istiyorum ki hayata tutun ve konuşmaya başladıklarında kızlarınla sohbet edebil. inan ilerisi daha da eğlenceli.
Bipolar bozukluk hastası bir anne olarak neler neler yazmak istiyorum ancak fazla özele giremiyorum. Tedavi gördüğüm halde ne düşünceler geçiyor sürekli zihnimden. Bazı zamanlar 2-3 hafta sürekli işkence çekiyorum resmen. Mesela bir arkadaşım da bipolar ona duyduğu ses sürekli oğlunu öldürmesini söylüyordu. Bunu bana anlattıktan sonra o kadar etkilendim ki bende hastayım o halde bir gün bende oğluma zarar mı vereceğim diye korkarak kendimi öldürmeyi düşündüm yeniden. Et keserken bile kendini katil gibi hisseden ben neler düşündüm. Zihniniz nelere inandırıyor sizi şaşarsınız. O düşünceleri atlatabilmek, kendimi rahatlatabilmek için günlerce uğraştım. Eşime anlatamadım. Beni boşar, oğlumu benden alır diye korktum. Doktoruma anlatamadım cunku ilaclarimi artirirdi ve hep uyumak isterdim. Oysa benim fazla uyumamam lazim. Evdeki duzen bozulur o zaman yine eşimle sorun yaşarım. Öyle zamanlarda Sürekli tedirginim, her şey boş geliyor. Yalnızca oğlumun yanında olmam gerektiği için yaşamam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü gerçekten bu hastalık insana nefes aldırmıyor. Her anını mahvediyor. Kimse kendini kandıramaz bu geçecek bir şey değil çünkü. Ama ne yapıyorum? Kendimi sürekli telkin ediyorum "ben çok zekiyim bu hastalığı zekamla yeneceğim" diyorum. Belki doktorlara komik gelir ama bende işe yaradı. Tabiki ilaçsız zor onu asla düşünemiyorum.
Ruh ve akıl hastası olan herkese iyi dileklerimi sunuyorum. Lütfen tedavi olun ve tedaviyi bırakmayın. O minik kızların babası ve benim oğlumun annesi sağ olsun. Ve nicemizin... çok zor ama başarabiliriz.
öncelikle bu hisleri yaşayan ve girişiminde bulunan biri olarak söyleyeceğim şey şudur, bu hisleri yaşayan ve girişimde bulunanlarla irtibat kurmayınız ve size bir faydaları olmayacak şekilde sarfedecekleri hissi sözleri dinlemeyiniz.
zaten yaşadığınız hayatın, hayatınızın içerisinde sizlere ihtiyaç duyan bireylerin ve çözülmesi gereken bir problemin farkında olmanız sizi alıkoyuyor.
doktor araştırıp, yazarın belirttiği gibi psikolog değil psikiyatrist ile irtibata geçin ve ecelin elimizde olmadığını, girişimde bulunduktan sonra başarısız ve şanssız olursanız hayatınızdaki size mecbur olan ve olmayan şahısları sokacağınız zor ve sıkıntılı durumun bilincinden çıkmayın.
bilmediğimiz nice günlerden doğacak hayırdan ve şerden kendinizi sakınamazsınız. bol şans diliyorum.
Bebeciklerine sarıl onların güzel bir gelecekleri var diye pozitif düşün.Alllah hep yanındadır.Dua et bol bol.Öocuğu olan ahbapların varsa onlarla konuş hiç bir şeyi olumsuz düşünme.Psikolog değilim ama bu yolları denemelisin. Umarım en kısa sürede bu buhrandan kurtulursun.Çocukların için yaşamalısın.Rabbim sana o metaneti verecektir.
insanların konuşması sadece can sıkar. Çok bilmişiz hepimiz. Sürekli bik bik öteriz. Sen o kızlarına sarıldığında dozunu alacaksın ve tutunacaksın hayata. Sen yoksan onlar hayatta çok zorlanacaklar. Varsan onlara kol kanat gereceksin.
Kötü alışkanlıkların var eminim. Terket. Gitme. Uzak kal onlardan. Aynı işlerde çalışma. Arkadaşlarına gitme.
Yeni iş, yeni insanlar bul.
Eskiler iyi olsaydı, bu hale asla gelmezdin.
Naçizane yorumum. Dikkate alırsan ikimizi de mutlu edersin.
Psikoloğa gerek olmadığını düşündüğüm Bir konu. "Hayat ve öLüm" süreç yada süreye göre değerlendirilemez. zira hayat her an 180 derece değişmeye müsait Bi imkandan iBarettir. Hatta varın yegane imkanıdır. Varın yegane imkanını yok etmek, yok olmak demektir. Sadece midye yemek için dahi intihar etmem. Bunu herhangi psikolog öğretemez. Ölüm kaza yada eceL haricinde değiL değerLendirmek, Hatırlanması dahi gereksiz Bi konudan iBarettir.
Edit: Bi izmirli oLarak söylüyorum şehri değerlendirirsek maalesef psikoLojik oLarak izmir intihara sürükleyen Bi şehir yapısına sahip. Çevresel etkiler, fark etmesekte gerçek sebeplerdir. Ben izmir'den psikolojik Bunalım nedeniyle taşındım.