mantıklı düşününce acizlikten baska birsey değildir, kolayca vazgecebilmek, yitip gitmektir.
ne var ki mantıklı olunamayan zamanlarda, hayat anlamını yitirdiğinde ya da o anlam hiç bulunamadığında, yasa yasa ne olacak ki düşüncesi had safhaya ulastıgında kestirmeden sonuca ulasma yolu gibi gözükebilir.
kendi kendinin canına kıyma işidir. Umutsuz, çaresiz, çıkar yolu kalmamış insanların denediği show yapmayanların başarılı olduğu tasvip edilmeyen benimde tasvip etmediğim bir olay. Bunu düşünenlerin ibrahim tatlıses den hesabım var aslı şarkıyı dinlemelerini tavsiye ederim.
Gülüm dünya yine güzel
Hayat yaşamaya değer
ölmez sağ kalırsam eğer hesabım var...
gidecek bir yerin, dönülecek mevzin ve oldugun yerden memnun değilsen, mücadele etmek için artik bilinçli bir caba gerekiyorsa, cocuklarin gülüşü bile neselendirmiyorsa, sersemlikle duruyorsa ayakta ya ölüm ona geir ya da o ölüme gider. bu iş böyledir.
kendi sorunlarını başkalarının omzuna yüklemenin en kolay ve affedilmeyen yoludur.
ölünce geride kalanları düşünmeyecek kadar bencil insanların göze alabildikleri kaçıştır.
çözüm için çabalamayı bırakıp, kısa yoldan köşe dönmek için sonsuzluğa sığınmaktır.
bazense sadece daha fazla dikkat çekmek istiyorum demektir.
kimse kusura bakmasın ama tercih olarak algılayamayacağım ve saygı duyamayacağım kadar ezici bir acı veriyor bana.
insanın girdiği psikolojik savaşa yenik düşmesidir. hataları, sorunları, yaptıkları veya yapamadıkları onu bir tür duygu kafesine sürükler. kişi kendi kendine girdiği bu kafese kendisini kilitler ve artık tek çıkış yolu olarak ölümü düşünür.
Sırça fanusta yaşamak gibidir. Etrafında seni sevenlerin olduğunu bilirsin ama onlara uzanamazsın. konuşmak istersin ama sesini duyuramazsın. intiharın kötü bir şey olduğunu bilirsin ama görünmez bir güç seni onun kucağına atar. kesinlikle intihar eden veya intihara teşebbüs eden insanlara bencil, gerizekalı vs gibi sıfatlar yakıştırılmamalı. Elbette övünülecek bir şey değil yaptıkları. Ama şunun bilinmesi gerekiyor ki; intihar, kesinlikle mantığın ve vicdanın devre dışı kaldığı zamanlarda gerçekleşiyor.
acının, ıstırabın dayanılmaz hale geldiği anlar olur... işte onların sonuncusu. ola ki istediniz intihar etmeyi ve sözlüğe baktınız... kim olursanız olun sizi seven birileri mutlaka kalmıştır. birileri sizi ertesi gün sağ bulmayı umuyordur.
düşünün, birkaç ay daha düşünün. birkaç yıl daha düşünün. karşınıza henüz çıkmamış ama çıkacak bir sürü iyi insan olacak. uğruna canınızı verebileceğiniz şeyler yaşamayı beklemek yerine neden önceden can veresiniz ki? yenik düşmeyin. bir çıkar yolu olur herşeyin. evli değil ama hamile olabilirsiniz, yüz trilyon borcunuz olabilir, peşinizde mafya olabilir, kafanızda kurduğunuz şeyler olabilir ve onlar dayanılmaz hale gelebilir, işkence görüyor olabilirsiniz. unutmayın, geleceğinizi bilmiyorsunuz. muhtemelen çok güzel şeyler olacak.
diyelim intihar girişiminde bulundunuz... ölümle yaşam arasındaki o anda aklınızdan geçenler, hissettikleriniz asla tarifi olmayan şeyler olacak. belki daha ölmediniz ama zehir/ilaç vücudunuza yayılacak. ve siz belki de pişman olup birilerine haber verip beni hastaneye götürün deseniz bile zaman çoktan geçmiş olacak. eğer bu ihtimalden korkuyorsanız o zaman elinize bir silah alın ve kendinizi vurun! evet, sizi sevenlerin de sizin gibi acı çekmesini istiyorsanız durmayın. çünkü zaten bu dünyaya gerekli değilsiniz. kırmak istiyorsanız zaten siktirin gidin ve arkanızda kalanlar suçluluk duygusuyla kendini yiyip bitirsin, gözlerine uyku girmesin ve gecenin dördünde kalkıp yüzlerini yıkamak zorunda kalsınlar. buysa istediğiniz durmayın!
"zehir bulabilir misin çabucak öldürecek
artık arsenik mi olur siyanür mü olur
hangisi olursa olsun hepsi işime yarar
yoksa bir tabanca bul bir avuç mermi getir
bu gece yalnızım onlar gelmeyecek
batan bu köhne şilebde ne işleri var?" attila ilhan
Kimse duymadan ölmeliyim
Agzimin kenarinda
Bir parça kan bulunmali.
Beni tanimayanlar
"Mutlak birini seviyordu" demeliler.
Taniyanlarsa, "Zavalli, demeli,
Çok sefalet çekti.."
Fakat hakiki sebep
Bunlardan hiçbirisi olmamali.
insanin kendi kendini oldurmesi olayi. kucukken intihar etmenin sadece pencereden atlamayla gerceklestirilebilecegini dusunurdum. arizali biri olarak sunlari soyleyeyim:
- intiharla ilgili en buyuk yanilgi noktasi, sebebin uzuntu olmasidir. intihar "yasanacak ne kaldi ki" dusuncesiyle edilir, "cok mutsuzum ayol" dusuncesiyle degil. mutsuz insan her turlu cikis yoluna ulasacaktir, ama dunyadan ve cevresinden umidini kesen insan ister istemez intihar eder, veya olmeyip hayatini ruh gibi surdurur, ta ki duzelene kadar.
- ikinci en buyuk yanilgi noktasi cesaretle alakasi olmasidir. uyku haplariyla falan fevkalade uykuda olunebilmektedir, tabi dozu iyi ayarlanmalidir cunku muhtemelen yuttugunuz haplarin etkisi uyku hapindan agir gelecek ve olum aninda sizi uyandiracaktir. tabi bu benim duydugum, 5 kutu uyku hapini nerenizle iceceksiniz onu bana sormayin.
parsel parsel piyasa bizde simdi,
underground'dan vizyonu üzerine çekerek
parsömene yazili kelimeler degil,
kalite kontrol altinda su an ceza önünde egil
mesele iste burada politikaya paralel olarak,
durmaksizin hip hop kampanyasi sende gel sende gel
sanada banada yarari olmayan seyleri birak sende gel,
kimse sana olamaz engel.
mesajim ve çagrim sadece dost olanlaradir,
arkamizdan konusan bu kadar kalles varken.
kimin yüzüne gülerek kapilari açayim haa.
yüzümüze gülerek arkamizdan konusan,
planimiz acimasiz bir strateji.
birkere daha üzerine basa basa,
söylüyorum sana nefret bir numara...
evet evet iste benden,
sözlerim ile seni ezip geçen.
adim doktor, uzmanimdir bu konuda,
nasihat verdik oldu tantana.
ne biçim is bu garip bir piyasa,
herkes yasiyor kendi sorunlariyla
iste bende soruyorum bir soru,
nedir gerçek yada hangisi dogru?
insanlar nefret'i çekemediler neden?
al sana üstüne 2 soru birden.
köseye sikistirdim simdi ben seni,
sorularimin cevabi gelsin artik emi.
durma simdi zavalli gibi sende,
bunalima itme adami delirtme.
bu sözlerim benim anlayana gitsin,
anlamayani bizim ortam yesin bitirsin.
evet yeter bukadar artik
bugünlere kadar hepsine katlandik.
ama bundan sonrasina yeter
mesajlarim sizleri ezip geçer.
bimini bimini mikrofonumu yanima aldim geldim,
baksana bana benim adim ceza.
yara açar nefret sözü,
senin o gözünü yanina gelene kadar oyarim
ve de mesaj ötesi bir güçle geldim iste yine geriye,
vurmadan önce senin o koca kafana yumrugu
vurmadan önce senin o koca kafana ben.
bunu anla bunu dinle
bunu dinlemezsen gidip inim inim inle.
inim inim inlemezsen gel beni dinle.
ceza ve doktordan akan sözler,
kulaklari açar ve simsek gibi deler.
o yaptigin kötülükler hepsinden beter,
yeter dedik be bu kadarida yeter.
millet daha simdiden birbirini yiyor,
kimsede hala piyasamiz yok demiyor.
bu nasil dayanisma ne biçim is?
soruyorum nasil düzelecek bu gidis.
dostluklar hep temeli gevsek yüksek bir bina gibi,
hayat suda giden dalgalarla bogusan bir gemi.
insanlarin akli hep kötü seyleremi çalismakta,
artik yeter diyorum bu mantalitelere
gerek yok daha piyasa olusmadan çetelere,
karanlik satonun içindeki yasa bunu söyler.
türkçe rap'in krali inadina nefret.
uyan uyan kendine gel arkadas,
adiler sabah aksam yapar tras.
bu laflar bize burada viz gelir,
nefret'i yikamayan herkes çekilir.
biz hep dost ve dost bekledik,
bu camia için savasimizi verdik.
ama bu adilikler bitmese burada,
kimse kalmayacak bu kültürün ugruna.