hayatta bir amacı bir nedeni olmayanların başvurduğu çok feci durumdur.
bir zamanlar bu duruma bende düştüğümü hatırlıyorum. yaş 16-17 o zaman çok büyük bir ayrılık yaşamışım. ilk ayları hiç unutmuyorum, bir ara intiharı bile düşünmüştüm. Allah'tan sonra canıma kıyarak bir çözüm üretemeyeceğimi er yada geç anlamıştım.
bedenin çemberin içindeyken kafanın dışarda kalması. Durumu değiştirmek için ne umut ne de güç hissetmemek.
''umut en büyük kötülüktür çünkü
işkenceyi uzatır.'' dese de nietzsche.
Böyle hissettiğinizde kendinize sırf sizi sevenlerin hatırına 3 ay daha ceza verin. Ama bu üç ayı sırf mutluluk ve iyilik adına kendinie harcayın. Muhtemelen 3 ay sonra birşeyler değişecek.
Beklerken faydalanılabilecek şeyler;
Bir kapıyı kapayan diğer kapıyı açar.
Bu da geçer ya hu!
Sabır, tüm sıkıntıların anahtarıdır.
iman-islam-kuran
Eylem den aman.
Ankara havaları (geçici çözüm sonra daha kötü oluyor.)
alkol ( bu da idarelik hem gece bulmak da malum nedenden zorlaştı... bulamazsanız suç hükümetin)
uyurken çocuklarınızı izleyin. (çocuk yoksa yapıverin bir tane... Dünyada eseriniz kalsın.)
kararınız 3 ay ve tüm bunlardan sonra değişmediyse size ve çevrenize büyük haksızlık yapmış kötülerden birkaçını yanınıza alın...
Giderayak dünyaya bir iyilik edin.
-hayattan artık zevk alamamak
-çevrenizde ve çok yakınınızda bulunan embesiller
-asalak olarak yaşayanlar
-aklı-fikri, işi-gücü, dini-imanı para olan insanlar.