patates kızartması, müzik, heyecan, sevgili, sevgi, spor sonrası sağlıklı hissetme anı falan. ne bileyim oğlum etmeyin intihar falan ya. gerçi orası size kalmış. gerçekten yaşamaya değer bir şey yoksa hayatınızda ve kendinizde bu hakkı buluyorsanız sizi kimse durduramayacaktır zaten. ama birkaç tane de olsa sevdiğiniz varsa yapmayın. hayat gerçekten kıymetli bir şey lan. sevdiğinizin geçirdiği bir kaza sonrası, ağır bir hastalığı atlattıktan sonra, kilometrelerce bisiklet sürüp / koşup yorulup nefes nefese kalınca insan bazı şeylerin önemini anlıyor. cidden yapmayın amk
edit: 3 haftadır çektiğim hastalık sonrası düşüncelerim : artık pek bir nedeni yok gibi. ha kendimi gidip öldüremem o ayrı konu. tabiri caizse götüm yemez. ama gerçekten eskisi gibi bulamıyorum neden.
kendimi ederimin üzerinde pazarlamak olabilir. daha iyi bir meydanda alıcı bulmak da. üstü kalsın diyen gönlü bol içi pislik birine özene de bilirim. hem belki o zaman çok param olur etiketine bakmadan bile bir şeylere sahip olabilirim.
üzerindeki bunca nimeti şükretmek yerine onca senin için var olan maddi manevi herşeye ihanet anlamına gelir intihar. afrika ve dünyanın değişik yerlerinde açlıktan kırılan milyonlarca insanın yaşam mücadelesi, savaş içindeki çoluk çocuğun direnmesi için bile utanıp insanlığa katkı için yaşamak gerek. ta ki yaradan emaneti alana kadar.
bir sebep araman bile bir sebep zaten. bir umut var ve nereden nasıl çıkacağı bwlli değil. bazen kötü günlerin geride kaldığını seyredebilmek hayali bile başlı başına umut.
Hayatının geri kalanında ne yaşayacağını bilmeden gitmenin verdiği sıkıntı.
Sen öldükten sonra etrafındakilerin yaşamaya devam edecek olması.
Onlar yaşayacaklar. Gelişmeler olacak, millet birilerinin son halini görüp şaşıracak ama siz göremeyeceksiniz.
Belki farklı gezegenlerden yaşam sinyalleri gelecek, belki çok büyük bir saldırı olacak, belki tüm dünyayı yerinden kaldıracak bir olay olacak.
Ölümden sonrayı bugün ya da yarın, mutlaka göreceğiz. Ölüm gelip bizi bulmadan önceki zamanların tümünü görme fırsatını neden kaçıralım ki?
nasıl mı ? sadece basit bir örnek: yazarsın uludağ sözlükte misal, duygu ve düşüncelerini paylaşırsın, bir kişi sadece bir kişi seni taktir etse yeter. hatta okunduğunu bilmek bile anlam katar hayatına. hiç beğenmesin isterse yazdıklarını insanlar, sen yazdıkça şevk katarsın, heyecan katarsın, sevgi katarsın hayatına, hemde kendi hayatına belkide fark etmezsin bile bunu. bi şeyler yaparsın en azından içini döker rahatlarsın.