bugün

günahtır. Allah'ın verdiği canı ancak Allah alır.
Lan olum bi dur, manyak mısın ne boksun.
bir insan için yakışmayan bir ölüm. canı bu kadar ucuz olmamalı insanın. her ne yaşarsa yaşasın bunun sonu intihar olmamalı. kimseye kaldıramayacağı yük verilmez çünkü.
şu ekonomik şartlardan kurtulmak için yapmayı düşündüğüm eylem. bu ne kardeşim köpekten farkımız kalmadı yaşam standartları bakımından.
son dönemde ülkemizde 114 çocuğun sosyal medya nedeniyle yaptığı eylemdir.

https://tr.sputniknews.co...-114-cocuk-intihar-etti-/
arkamda bírakacaklarım ailem için üzülmesem şimdiye kadar çoktan intihar etmiştim.
Merak ettiğim eylemsi. Edince editlerim.
Kimse duymadan ölmeliyim
Ağzımın kenarında
Bir parça kan bulunmalı.
Beni tanımayanlar
"Mutlak birini seviyordu" demeliler.
Tanıyanlarsa "Zavallı, demeli,
Çok sefalet çekti.."
Fakat hakiki sebep
Bunlardan hiçbirisi olmamalı.
ölüm meselesinin gerçekliğinin farkına varınca karar verme eşiği biraz daha çabuk geçiliyor sanırım. aslında ölüm dediğimiz mesele yaşam denen meseleden çok daha büyük bir gerçek. sadece kabullenme konusunda sıkıntılarımız var. ben olmasam, biz olmasak, çevremizdeki birkaç kişiden başka kim üzülür ki? hiçbir üzüntü de sonsuz olmadığına ve insanlar mevcut yaşamlarına devam etmek zorunda olduklarına göre intihar meselesi sadece kişinin piyasadan bir diğer kişi ölene kadar yok olması meselesi. hiç kaybolmadınız mı? hiç nereye gittiğinizi kimseye söylemeden ya da nereye gittiğinizi bilmeden çıkmadınız mı yollara? ben çıktım. uzun süre kayboldum. döndüğümde sadece bir kaç kişi -ne zamandır nerdesin ya?- dedi. ben de -evden çıkmıyorum abi- dedim. o ara ne yaptım? bilmiyorum. oldu yaşamım boyunca böyle kayboluşlarım. sanırım yine gitsem, pek kimsenin umrunda olmam. ama burda mesele ben değilim. olmayacağım.

intihar bir çeşit tamamlanma içgüdüsü. aslında sürekli insanın aklında. her seferinde biraz daha yaklaşılıyor, en sonunda level tamamlanıyor, son hazırlanıyor. tanrının insana verdiği bir hak belki de. kim bilir?

bundan bir kaç ay önce reşat abi intihar etti mesela. herif yıllarını dünyanın dört bir yanına ahşap evler yaparak geçirmiş bir mimar. astı kendini. hatta babam indirdi cansız bedenini ipten. neden olduğunu kimse bilemedi. ortada hiçbir şey yok. tertemiz giyinmiş, traş olmuş bir adam, asmış kendini sabaha karşı bir ipin ucuna, sallanmış derin boşlukta. madem ki her şeyi göze aldın, böyle mi olmalıydı sonun abi? keşke bana söyleseydin. daha güzel bir son yazardık sana. vizyonsuzca oldu bu, kusura bakma. cehennemde de karşılaşsak, yüzüne söyleyeceğim bunu. sana yakışan bir son değil bu.

ben de çok düşündüm. kafamda her seferinde ayrı bir senaryo kurdum. öncesini, sonrasını güzelce kafamda hikayeleştirdim. düşündüm ama sadece. ölüm, yaşam meselesinden daha çekici geldi hep. ama şimdi değil. şimdi değil.

her neyse, bu işi kafasına koymuş insan zaten tutup buraya elbet bir gün yapacağım diye bıdı bıdı yazmaz sanırım. ya da yazmıştır belki, bilemem. ama ölümü bile göze alabilecek kadar incinmiş bir insanı hiçbir şey yıldıramaz sanırım. üzerine git, yaşa, yaşamak güzel gibi beylik lafları etmenin de manası yok. kişiyi, karşısına aldığı gerçeklikten uzaklaştırmak ihanet olur belki de. kim bilir? bunu da bilemem mesela. bi halt bilemem ben. sik gibi adamım zaten. tuvalette ağlamışlığım var üzerimde asker üniformasıyla ve yaşım 28 iken. hıçkırıklarım duyulmasın diye üst üste sifon çekmişliğim var. yan kabinde işeyen adamın -ulan yandaki de ne sıçmış be! kaç defa sifon çekti götveren- diye düşüneceğini düşünecek kadar sikko bir adamım. evet, umut sarıkaya'nın meşhur yarrak gibi adam'ı benim.

pffff ne kadar uzattım. halbuki yazmak istediğim birkaç satırdı, tuvaletteki anılarımdan bahsetmiş bulundum.

demem o ki, insan dediğimiz eşref-i mahlukat eğer ki ölmeyi isteyecek kadar cesursa, her şeyi yapabilecek kadar cesurdur. tüm korkularını yenmiştir. onun için bence kendini asmak, bileklerini kesmek, bir avuç hap içmek ya da kendin yüksek bir yerden atmaktan öteye geçmeli ölüm planı. kaçmalı mesela. çıkıp cepteki tüm parayla gidilebilecek en uzak yere gitmeli. madem ki kendini asacaksın ve geri kalan hiçbir şeyi siklemiyorsun, amazon ormanlarında adını bilmediğin bir ağacın o güzel dalına as. madem ki kendini yüksek bir yerden atacaksın, yine adını bile bilmediğin bir denizin kıyısındaki en yüksek yere çık, ordan at. kendini olduğun yerde öldürüp de birilerinin cansız bedenine dokunmasını bekleme. bırak, kayboldu desinler senin için.
aslında ölmek bahane biliyor musun.
yola çık.
belki tutunacak bir hikaye bulursun.
çok çok 30 40 yıl sonra yatalak olup çocuğuna aylarca boklu götünü temizletip her gün ölmesi için dualar ettirecek tipler tarafından sanki büyük bir suç gibi davranılır bu olaya.
intihar haramdı, biz de yüzümüzü astık.

Selam ve şakirtlik ile.
arkamdan ağlayan bir ihtiyae babam olur onu üzmek istemem.
çözüm değildir ama çözmek zorunda olmaktan kurtuluştur. evet.
mallıktır.net.
Saygı duyulası bir davranış.

Kolay bir eylem değil.
bunu yapacağına her şeyi siktir et 0 dan yeni bir hayata başla, önceki hayatınla ilgili her şeyi sil.

bambaşka bir yere taşın,yeni bir çevre edin.

daha kolay ve güzel sonuçları olabilir.
gereklidir benim için. cidden aşırı bok haldeyim kendi omuzlarımı ve göğsüme bıçak ile çentik attım. sonraki adım bu olacaktır.
nedense insanların genelinde sanki o an ölmese bir daha ölmeyecekmiş gibi bakılan durum.

intihar mutlak olan ölümün şeklini zamanını yerini seçmektir.
Kadıköy, ümit otel gelir aklıma..

ince ince işler her kadıköy ziyaretim.

Dizeleri içimi siker, intihar ı en çok yakıştırdığım..

“Mermer bir kayıkla geri döndük
diğer yarısına acının,
usulca çekildi deniz,
son bulduk, yenildik.”

(bkz: Kaan ince)
Böyle ölür müyüm bilmem ama Bir gün deneyeceğimden eminim. Bugün değil veya yarın da değil. Daha fazla yitirince akıl sağlığımı (ki yitireceğimden de eminim). Anksiyetem devreye girecek. Zaten depresif acıya meraklı bünyem bir sünger gibi var olan acıları çekecek içine. insanları suçlamayı bırakınca (ki yine eminim bırakacağım bir gün) tek suçlu ben kalacağım. Dünyanın beni üzmek için bir özenle planlandığına inanacağım yine, gerçek anlamda hangi birine üzüleyim düzeyine tekrar geldiğimde acıyı çekip bitirme isteğim bitmiş olacak. Çekmektense yitmeyi deneyeceğim. Garip bir şekilde eminim bundan.
Sizin haberiniz olmayacak bu yazıyı yazanın dediğini yaptığından.
Beni tanıyanlar da bu yazdıklarımı bilmeyecek, dediğimi yaptığımı bilmeyecekler.
ilginç değil mi
Yaşamak büyük dert. Değer mi peki?
her gece tavana bakıp düşünürken aklıma gelen düşünce.
Bir kere deneyen ikinciyi, üçüncüyü hatta beşinciyi dener. Vazgeçilmesi ve tekrar edilmemesi çok düşük bir ihtimaldir. Çünkü hali hazırda kaygı, umutsuzluk ve çaresizlik duyguları varken üzerine ‘ölememe başarısı’ intihar eden kişide motivasyon oluşturur. Bu yüzden kesinlikle basit görünmemesi ve mutlaka destek alınması gerekir. Kadınlar genellikle kesi ve ilaç yöntemini kullanırken; erkekler ası ya da ateşli silah gibi çok daha net teknikler kullanıyor. Bunun sebebinin de kadınların intiharı umutsuzluktan, erkeklerin ise çaresizlikten tercih ediyor oluşları olduğu düşünülüyor.

Dilerim hiç böyle bir arzunuz olmaz ancak olursa lütfen destek almaktan ve birilerinin size yardımcı olmasına izin vermekten çekinmeyin. Sizin çıkmaz gördüğünüz şeylere bunun eğitimini almış birisi muhteşem bir çözüm yolu bulabilir. izin verin yardım etsinler. Bazen hiç tanımadığınız birisi size bu gezegende nefes alırken cennetin yolunu gösterebilir, size sarılabilir.
şöyle acısızından bulabilsem bir dakika düşünmem.
Yapmayın kötü oluyor. En son arkadaşım yaptı kafasına tampon yaptığımda gözümün içine baktı ve ben gözünde pişmanlığı gördüm, keşke yapmasaydım diyordu.