bugün

görsel
merhum müslüm gürses geldi aklıma. "yapmayın gençler yapmayıınn" allah rahmet eylesin müslüm baba.
sonbaharın gelmiş olmasıyla havalardan mıdır nedir, yeniden hortlamış sözlükçü itemidir, aman diyim.
Yapıldığında, yapılmasının anlamı yok olacak hadisedir. Çünkü yok olacaksın. Böyle düşününce, dur lan bir şeyler çıkacak ama bakalım biraz daha bekleyelim diye beklememek elde değil.
görsel
Geçici sorunlara kalıcı çözümdür. Lütfen yapmayın.
Rezilliktir.
Lisede edebiyat dersinin ilk sınav günü gerçekleştirdiğim olaydır. Zamanlamam o kadar mükemmel olacak ki telafi sınavında oldukça iyi bir not almıştım. Hayata sarılmak bu olsa gerek
Et de kurtul amk.
görsel
Allahın razı gelmeyeceği bir davranıştır Rabbin verdiği canı yine sadece Rabb alır o yüzden böyle işlere sakın girmeyin öteki dünyada hesabını vermekte zorlanırsıbnız çok büyük günahtır.
Kerizliktir net .
aşağılayarak entry girdiğini sanan arkadaşlar akıllarını başlarına alsınlar 3. sınıfta değiliz!!! bu başlık hiçbir şeye çözüm değildir. bunu bilin yeter
intihar yoktur hepsi cinayettir
Mutlaka bir yada birkaç müsebbibi vardır.
cesaret ister ama yaşamak daha fazla cesaret ister sakıncalı.
edene saygım var da sürekli bunu konuşup icraat kısmında geri vites yapana götümle gülüyorum.

"Hakiki ve ciddi bir tek felsefi sorun vardır: intihar. Hayatın yaşamaya değer olup olmadığını yargılamak, bu felsefenin temel sorusunu cevaplamaktır."

he he ok.
Yaşanan hayata göre değişir. Yaşam enerjin varsa yolunda gitmeyen her şeyi yoluna sok. Ama etrafındakiler yavaş yavaş yok olurken hayattaki amacını sorguladığında : geçmiş olsun.
Bunları hangi başlık altında yazacağıma pek karar vermedim. aradan epey uzun bir zaman dilimi geçti. ancak insanın aklına geliyor. özel,kurumsal bir firmada hem çalışıp hem de okula devam ediyordum. aynı zamanda değer verdiğim bir insan da bu firmada çalışıyordu. firma son zamanlarda epey sıkıntıya girmişti. hâlâ da öyle. türkiye'nin önde gelen holdinglerinden birinin bünyesinde. aslında ışıltılı bir yaşam sürüyorlar ama kazın ayağı öyle değil. çalışmak durumundaydım. okulla işi birlikte götürmeliydim. sonra işlerden dolayı firmadakilerle aramız gerginleşmeye başladı. öyle olaylara şahit oldum ki nasıl sahtekar olduklarının cezasını çekiyorlar şimdi. büyük ihtimal el konulacak koca holdingin birimlerine, zaten birçoğu şu an denetim altında. bu değer verdiğim kişiye de bırakmayı teklif ettim. ama o ne yaptı o tarafı tercih etti. sonra yaşanan sorunlardan dolayı istifa kağıdını önüme koydular. okul kötü gitti ve bırakmak zorunda kaldım. bir trafik kazası sonucu çok sevdiğim bir yakınımı kaybettim. maddi olarak sıkıntılı bir döneme girdim. önceden borç verdiğim kişilerde hâlâ alacaklarım var. şimdi de gss prim borcu denilen saçma bir şeyle günlerce uğraşıp borcunu ödemem isteniyor. bıraktığım okul için tekrar sınava hazırlanmam gerekiyor. bu arada aile içersinde bu durumlardan dolayı yaşadığım sıkıntılar cabası. aile çevresindeki bir ihanete şahit olmak bunu içine atmak daha da kötü bir durumdu. işsiz kalınca işsizlerin durumundan daha iyi anlıyor insan. iyi ki de işsiz kalmışım diye seviniyorum. Çünkü bunları yaşamadan anlayamazdım. aslında çok da sevinilecek bir durum değil ama iyi tarafından bakmaya çalışıyorum. daha önceden bir yazımda da bahsetmiştim. bir intihar olayına şahit oldum. daha doğrusu bu olayı yaşayanların yanında bulunmak zorunda kaldım. o odaya girdiğimde nasıl bir kötü havanın üstüme geldiğimi hâlâ hissediyorum. bu arada tüm bu yaşananlardan sonra sessizliğe büründüm. ilaç tedavisine başladım. başlamak durumundaydım yoksa daha da kötü olacağımı biliyordum. bu kadar süre içerisinde bu kadar olayı yaşamak etkilemişti. sonuçta antideprasan kullanmak ki dozajları da yüksekse sizi iyice silikleştiriyor. kendinizi yemeye ve uykuya veriyorsunuz. bu da doğal olarak kilo almanıza neden oluyor. daha az konuşuyordum insanlarla. dedim ya böyle bir durumda hâlâ eğitim hayatım için sınava hazırlanmam gerekiyor. tüm bu yaşanan olaylara, ilaçlara rağmen. işsizlik, para olmaması, borçlar, tekrar sınava hazırlanma, ilaçlar, yaşanan olaylar derken bir de akıl verenler var. onlara da alıştım. artık duymazlıktan gelmek en güzeli. huzurlu muyum olmaya çalışıyorum. bir şekilde tekrar sınava hazırlanmaya çalışıyorum. huzursuz gün, gece ve saatlerim var. benden daha kötü durumda olan insanlar olduğunu düşünüyorum ve senin yaşadığın nedir ki diyorum. her defasında hadi bir umut daha diyorum, hadi bir umut daha. her karanlıktan sonra yine umutlar gelecek. Hadi diyorum, ha gayret.
"bir psikiyatrist intiharı düşünen bir hastasına hayatını sonlandırmasını önermiş. kendini öldürerek değil. her türlü yöntemi deneyip mutlu olamayan hastaya, buradaki hayatını sonlandırıp başka bir yerde, örneğin muhtaç olan insanlara yardım edebileceği bir yerde, yeni bir hayata başlamasını önermiş. yani insan aslında bir şekilde bir anlam katabilir hayatına. ben bu anlamın genelde dayanışma, yardımlaşma gibi temellere dayandığına inanıyorum. kendi hayat düzenin bu tip şeylere imkan vermiyorsa, her türlü yöntem denendiyse, daha köklü değişikliklere gidilebilir."

Facebook'ta bir yorumdan alıntı. Mümkün mü ki? Ya da nasıl mümkün hale getirebiliriz bunu?
aklı başında olarak ve de genel olarak her şeyi sıkıcı bulan biri bunu yapabilir. ilgi çekmek için değil de, her hangi bir şekilde ölmek yani, nasıl olduğu önemli değil. illa geriye acıklı bir şey yazmaya gerek yok. üç beş parça bir şeyin varsa onları fakirlere verirsin. ya da yakarsın her şeyi, sana kalmış.
Artık hayattan beklentin yoksa, yaşamda bir amacın yoksa, merakın bittiyse, hevesin kaçtıysa, çocugun yoksa, tünelin sonundaki ışık kaybolduysa ve tünel cıkmaz sokaktaysa; neden olmasın?
ilgi çekme amaçlı çok yapılır. kırmızı, mavi haplar bunlar hiç ölmez.
Bir şişe içki sonrası kan akışı hızlanınca sıcak su dolu küvete giren kişinin kan akışını daha da hızlandırması ve vücudunun uyuşması sonucu bileklerini kestiğinde çabucak ölen kimsenin gerçekleştirdiği eylemdir.
intihar etmeyi deneyen arkadaşlarımıza buradan sesleniyorum, denemeyin, allahın verdiği o güzel canı siz nasıl almaya kalkarsınız yapmayın, ateistlerde bunu rica ediyorum felsefik bir dil ile algılasın.
Nereye la? Dedirtmiştir.

Bu boktan dünyadan kurtulmak istiyor, intihar ediyorsunuz ama diğer tarafta(inanıyorsanız) sizi daha boktan bir yer(cehennem) bekliyor olacak.

(bkz: Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak)