kendini astığı ipin kopması üzerine ölemeyenlerde vardır. devamında ipi üreten şirketi mahkemeye vererek tazminat davasınıda kazanmıştır ayrıca.
(bkz: gerçek)
uyguladığı metod üzerinde daha iyi bir teknik geliştirip tekrar deneyecek, olmadı alternatif yöntemleri deneyecek kişidir. zira aklına düşmüştür artık.
hapla intihar yöntemini seçmiş olabilir. vitamin ve antibiyotik kombosuyla intihar girişiminde bulunup, önündeki bir kaç yılını hastalık geçirmeden yaşayan bir çok kişi var.
-bazı şeyler yolun sonuna yaklaşılınca daha iyi anlaşılıyor. hep mutlu kal hep seni izleyeceğimi bil.
-ay a.q yeter lan. tam sırasıydı! bi çiş yaptırmıon
tamamen hayal ürünüdür sadece dinlenilen olaylardan çağrıştırmıştır.
istatistiklere göre bu intihar edeipte basaramayan insanlarin yarisi tekrar denemektedirler, en az yarisi. ve eninde sonunda basarmaktadirlar kendilerini öldürmeyi...
(iste bu yüzden intihar eden kisilerin cok ciddi saglik kuruluslarinda adam akilli tedavi görüp, terapi/rahabilitasyon almalari gerekmektedir, hayatin aslinda her seye ragmen yasamaya deger oldugu anlatilmalidir.)
..."önü alınamayan bir depresyon rahatsızlığı olan bir protestan rahibi günün birinde tanrı'sına kavuşmak için ecel gününü beklememeye karar vermiş ve bir arkadaşından ödünç aldığı 22 kalibre çapındaki bir revolveri sağ şakağına dayayıp patlatarak kendini yere sermişti. ölümcül düzeyde yaralı olduğu düşüncesiyle, soluk borusu içine entübasyon yapmaya bile gerek görmeden onu doğru hastaneye getirmişlerdi. acil servisimize getirildiğinde kırışık dolu yüzündeki huzurlu ifadeyle baygın durumdaydı.
yaşam belirtileri normal ve gözbebekleri ışığa tepki verir durumda olduğundan hemen bir normal kafatası grafisi alınmasının istedim. röntgen filmi, tahminimin doğru olduğunu gösteriyordu. küçük mermi pterion adını verdiğimiz dış kulak girişinin beş santimetre kadar önündeki sert bir kemik çıkıntısına saplanıp kalmıştı. mermi beyne kadar ulaşamamıştı. merminin çarpması ağır siklet bir boksörün yumruğunu yemiş gibi onu bayıltmış ama başka bir zarar vermemişti.
kendine gelmeye başladığında, gözlerini öteki dünyada açacağına inanan adamın reaksiyonunun ne olacağının merakıyla dikkatle yüzünü incelemeye başladım. gözkapaklarını kırpıştırdı, gözlerini floresan ışıklarının şiddetine alıştırmaya çalıştı.
-burası cennet mi?... yoksa cehennem mi?
gözlerinin önünde kibrit çakmak gibi, içimden gelen neredeyse karşı konulmaz bir şaka yapma isteğimi güçlükle yenerek,
-doğrusunu isterseniz peder, burası acil servis ama zaman zaman cehenneme de benzediği olur, diye yanıt verdim.
iki eliyle yüzünü kapayarak kontrolsüz hıçkırıklara boğuldu.
-allah'ım çok utanıyorum... çok utanıyorum, kendimi öldürmeyi bile beceremiyorum!
böylesine derinlemesine umutsuzlukla girişilen bir eylem beş santimetrelik bir kemik parçasınca sonuçsuz bırakılmıştı. işin garip yanı, tanrı'ya kavuşma yolundaki bir çaba, gene onun tasarımı bir yapıya takılıp kalmıştı. onu ıstırabıyla baş başa bırakıp başka bir şey söylemedim.
tetanos iğnesi yapılıp psikiyatri bölümüne aktarıldı. onu bir daha görmedim."...
dr. frank vertosick jr. beynine bir kez hava değmeye görsün
kişi için çok büyük bir yıkımdır. başarısızlıkları yüzünden intihar yolunu seçen kişinin intiharı da başaramaması neticesinde, başardığı tek şeyin başarısızlık olduğunu anlamasıyla neticelenen durumdur.