--spoiler--
Ölmek bile kendilerine böyle bir görev verilenlerin işidir. Roller dağıtıldığında oyun oynama hevesiyle öne atılmış, acele etmiştir her zamanki gibi.
--spoiler--
OĞUZ ATAY /TUTUNAMAYANLAR/
kendilerince haklı sebepleri vardır elbet ama nihayetinde yaşama yenik düşmüş insanlardır. ben en çok genç olanlarına acırım. çoğu kez sudan sebeplerle veda ederler, yaşama.
tüm dinlerde 'intihar' kacış sayılıp mücadeleyi bırakma ve gücünden feragat etme anlamına geldiğinden hoş karşılanmaz. ama son günlerde gönüllü intiharlar yapılmaktadır ve binlerce gönüllüsü olduğu gibi 'şehit' ismi altında intiharın pazarlandığını dahi görüyoruz.
eee şimdik bu ne? dini bütün misliman bir din kardeşim cıkıp; intihar eden kişinin cenaze namazı kılınmaz, gibi abuk bi laf edebilir. ama intihar eden şehit olabiliyor? madem ki bunlar uygulamaya ve ölünen yere göre değişiyorsa tüm intihar edenler şehittir bu mudur yani.
kendilerine göre haklı gerekçeleri olan insanlardır.
fakat insanın yaşamdan vazgeçmesine neden olabilecek kadar geçerli ne sebep olabilir bu tartışılır. ama herşeyin önünde şöyle bir durum vardır ki bu daha da acıtan durum bence. ''intihar eden bir insanın yakını olmak''.
yakınınızı hiç beklemediğiniz bir anda evde ölü bulmak. hastalık falan değil ki bu bağıra bağıra gelsin, hazırlıklı olun. öyle bir olay değil. neden yaptı bir türlü anlayamamak. sizin bu olaya neden engel olamadığınızı düşünüp kafayı yemek. gazetelere haber olması, herkesin duyması, neden yaptı ne derdi vardı diye sorup durması.her kafadan bir ses çıkması.cenazesinde fısıltı halinde konuşulanları duymak. cenaze namazını kıldıracak imamın bile ölüm nedenini duyduğunda ifadesinin değişmesi. tüm bunların ötesinde, hiç beklemediğiniz bir anda onu kaybetmeniz..
intihar eden o büyük dertlerinden bir anda kurtuluyor ya hani, arkada bıraktığı da tüm hayatı boyunca içinde bunları taşıyor.
herkesin ve her durumun anlayışa ihtiyacı vardır. anlayışı arayıpta bulamayan insanlar, anlaşılmamaktan yorulan insanlar hayatına son verme noktasına gelebilirler.
tolstoy, eşinin ve çocuklarının dahi anlayışına ulaşamadığı gerçeğine dayanamayarak, boş bir tren istasyonunda yapayalnız ölmüştür.
hristiyan anarşizm'i kendi dinini yaşama hayalleri ve eserlerini halka adama çabası, karısının ve çocuklarının kendisi almamasına rağmen, yayınevlerinden telif hakkı karşılığı para alması. bir halkı uyandırmaya çalışırken en yakınlarına sesini duyuramamanın sonsuz acısı. en ağır hezeyanlara kendini bırakıp, soğuktan donarak ölmek.
albert camus'ya göre felsefenin en önemli sorusunu cevaplamış kişidir, kitabının adı felsefenin en onemli sorusudur. bu camus'ya gore intihar etmek veya etmemektir çünkü soruya evet denirse, yani intihar seçilirse, geri kalan her şey anlamini yitirir, ancak hayir dendiği zaman yaşamdan, felsefeden, sanattan soz etmek mantikli olur. intihar etmeyin kardeşim başka işiniz gücünüz mü yok.
benim gözümde bir hiç olan insanlardır. güçsüzlerdir, asıl insana yakışan şeyin bütün zorlukların karşısında dimdik durabilmenin nedemek olduğunu bilmiyen kişilerdir. hayat her şeye rağmen güzeldir.
Herkes ömrünün bir döneminde intihar etmeyi düşünmüştür.
Ama bu fikir, çoğunlukla, yalnızca bir düşünce olarak kalır.
Ancak Bazıları bu düşüncesini gerçekleştirir.
Oysa bir insanın Kendi yaşamına son verebilmesi çok büyük bir cesaret gerektirir ...
Akıl sağlığı yerinde olan bir insanın bu cesareti gösterebilmesi olanaksızdır.