Cesaret edememektir. Allah'tan veya yok olmaktan korkmaktır. Nefret ettiğin bu dünyayı terkedememendir. Umutsuz bekleyişe devam etmektir. intihar, en zor savaştır.
onlarca kat aşağısında ya da evde ipin ucunda ölünüzü bulup, yüzlerine çevirdikleri ölü yüzünüzde "ben acizim." ifadesi bulan insanlara karşı küçük düşmeyi kabullenememektir.
bir an 'ya intihar etmeme sebep olan kişi yada kişiler pişman olursa' diye düşünürsen edemezsin.bunun korkaklıkla yada g**ün yememsiyle bir ilgisi yok.sadece içindeki acıma duygusu yada çevrendekilere duyduğun saygı,sevgi vs. şeylerin etkisidir intihar edememek.
intihar etmek insanın en güçlü güdüsünü bastırmasını gerektirdiğinden oldukça doğal bir durumdur. yaşamını sürdürmek güdüsü kolayca göz ardı edilebilecek bir güdü değildir.
intiharın çocuk oyuncağı olmadığnın göstergesidir. bir de yaşamla bağını koparmanın ne kadar zor olduğunun, ne kadar umutsuzluğa sürüklenseniz de yaşamdan o kadar kolay kopulamadığının göstergesidir.
anlaşılmamış bir durumdur. bir insan neden intihar etmek ister. etrafına bakması gerekir insanın intihar etmesi için önce, durumunu tartması gerekir. bacağın mı koptu, öyle yaşayan bir sürü insan var. hasta mısın, daha ufacıkken lösemi olup, sokakta oynamak varken hastane köşelerinde steril ortamlarda yaşayan masumlar var. şu dünyada ölüm acısı ile atlatılırken, herşeye bir çare varken, neden bir insan bu kadar bıkar hayattan hala anlamamışımdır. sizi bakırköy' e havale ediyorum acilen.
aklında ki endişeleri, merakı, soruları bir türlü yenememekten gelir yada için de bir damla da olsa umudun var olduğunu akla getirir. zor bir şeydir etsem mi etmese mi diye sora sora...
hayata dair düşüncelerin ve hayallerin hala umutla dolmasıdır. umutlanır insa en kötü anda bile ve bu da yaşamdan kopmak için en büyük engeli teşkil eder. en kötü karar kararsızlıktan iyidirden feyz almalıdır insan. yoksa sürekli bi intihar bi yaşama sevinci arasında kalakalır, depresyonla, karamsarlıkla yaşamaya devam eder.