nolan'ın yeni kozu. bir uzay filmi, fragman oldukça dikkat çekiyor. umuyoruz ki gravity gibi sıkıcı bir film ile karşı karşıya kalmayız. grafikler, efektler de başarılıysa 10 numara film olur. beklemedeyiz.
matthew mcconaughey hayranı ve astrofiziğe meraklı biri olarak bir yılı aşkın süredir beklediğim film.
filmin danışmanlığını ünlü astrofizikçi kip thorne yapıyor. Buna christopher nolan unsuru da eklenince beklentiler haliyle zirveye çıkıyor.
Fragman çok fazla konuyu yansıtmıyor. Sadece fragman üzerinden filmi değerlendirmek diğer nolan filmlerinde olduğu gibi çokça güç.
Filmdeki kara deliklerin gerçekçi olmasına ekstra özen gösterilmiş. nasıl yapıldığına dair bir video da yayımlandı http://www.wired.com/2014...-interstellar-black-hole/
Geçtiğimiz sene birçok oscar alan gravity filminde efektler oldukça başarılıydı fakat konu oldukça düz bir felaket senaryosundan ibaret olduğu için çok ilgi çekememişti. Interstellar filminde bu sıkıntının yaşanmayacağına, hatta bir efsane olacağına inanıyorum.
Geriye sadece 7 kasıma kadar sabretmek kalıyor. Izleyelim görelim.
batman üçlemesi ve inception'un yönetmeni Christopher Nolan'ın yeni filmidir.7kasım 2014 tarihinde gösterime girecektir.
Filmin istanbul'da yapılacak LG IMAX ön gösterimine başvurdum çıkarsa istinye park'a gidebilirim.
uzayla dünya arasında sıkışıp kalmış, yarım yamalak bir -bilimkurgu değil- bilim ve kurgu örneği ınterstellar. filmin türsel olarak arafta kalışı başlı başına bir problem iken, paralel iki öyküyü birbirine bağlayan ipler de pamuk ipliğinden. christopher nolan, ınterstellar ile kıyamet filmlerini, zaman ve uzay yolculuğu filmleriyle bir araya getirerek bir koyundan iki post çıkarma gayreti(!) göstermiş olsa da uzun sekanslar bu farklı türlerin asgari müşterekte buluşabilmesini engelliyor. dolayısıyla ortaya koyulan filmi izlerken bir tür bileşimiyle değil tür eklentisi ile karşı karşıya kalıyoruz. tıpkı filmde de dile getirildiği gibi bizim zaman algımızın düz oluşunu andıran bir eklenti zincirine benziyor bu. arka arkaya eklenmiş, aralarında anlamsal ve duygusal boşluk olan sahneler yama olduğu hissedilen bu kurgulamadaki tuhaf durum yan öykülerin ana öykü ile uyuşmaması değil. asıl mesele bir ana öykünün olmaması, kurgunun tamamının yan öykücüklerden bir araya gelmesi eleştirinin tümü: http://sinemahzen.com/interstellar/
film mükemmele yakindi. nolan ' in en iyi filmi oldugunu düsünüyorum. inception bile bu filmin son 40-45 dksinda olacak olaylar karşısında diz çöker. çok net söylüyorum. kubrick ' in efsanevi basyapiti 1968 yilinda çekilmis ve üzerine çikilamamisti. bu film ona yaklasiyor benim gözümde ama çikabiliyor mu hayir. * her neyse filmde contact, 2001:ASO, moon gibi bir çok filme gönderme vardi. 9.2 puani hakediyor gözümde ama elbette o puan 8.7 lere düsecektir. inception 'dan yukarida kalmasini ise isterim. çünkü daha 'büyük bir film.
müzikler sahane her zamanki gibi. hans zimmer tarzinda degisiklige gitmis. kendisi the dark knight ' in müziklerini yaparken kaos sesi elde edebilmek için random olarak tahtalara demirlere çanak çömlege vurduklarini söylüyordu. bu filmde daha space vari psychedelic hedelere dalmis. atmosfere ve gerilime sonuna kadar uyan bir yapisi var. öyle time şarkısı gibi efsane bir hit yok elbet. ama filme ve sahnelere o kadar uyuyor ki hani bu kadar olur.
kip thorne 'un senaryoda etkili oldugu fiziksel tutarliliktan o kadar belli ki. mühendislik okuyanlar bilir fizik derslerinde aklimizin ucundan hep geçen seyler scriptte yer almakta. ve onları görsel olarak görebilmek. işte sinema budur.
filmin çok net mesajlari vardi, insanlık ve yapabilecekleri üzerine. bunu sevgi temeli üzerine kuruyor. dramı ağlatabilecek kadar iyi sci-fi kısmı ve twistleriyle oha dedirtebilecek yapıda bir film.
ya burda şimdi ekşici entel gibi gelip über filmdi geyiği yapmak istemiyorum ama harbiden nolan çıkarmış masaya vurmuş. adamın her filminde daha iyisini (ya da en az bunun kadar iyi bi film) yapar mı diyoruz yapıyor amk. bakalım bundan da iyisini yapacak mı (ya da bunun kadar iyi başka bi film)
-film post aşamasındayken nolan bir açıklama yaptı. ' dcp ' ye hayır. 35mm den selamlar kafasında idi.
tekelleşmiş dağıtımcı ve oynatıcılar zorunlu yükümlülük altına girmemek için amerika da 35mm yapamazsın diye nolan'ı bir nevi tehdit ettiler.
baba buna karşı dirensede sesli yükselişi bir anda puf oldu gitti.
iş bu ya sonunda amerika nın çoğu yerinde ' dcp ' olarak basıldı film.
yurtdışına ise 35mm olarak gitti. ( belli yerlere dcp olarakta gitti. )
ha unutmadan nolan ve tarantino ile bir kaç yönetmen kodak'ın ana fabrikası batmasın diye kişisel servetlerinden yardım yapmışlardı.
çok yanlış zamanda vizyona girmiş film. vizelerin bitimine yetişemeden vizyondan da kalkar şimdi. vay arkadaş!
artık bi 1080p kasacağız gibi görünüyor torrentten. bakalım.
nolan'dan yine ne oluyo lan dedirten film. çok başarılı. herkesin kaçırdığı nokta filmde zamanda yolculuk yapıldığının sanılmasıdır. öyle bi dünya yok. zaman hep ileri akmaktadır. mesele bu akıştaki hız farklılığıdır. adam işareti gelecekten değil farklı bir üst boyuttan göndermektedir. 5. boyut gibi.
yani kalk gidek bukadar uzun film mi olur diyenler, adamlar gezegene indi bitti işte daha nolacak diyip erken çıkanlar, mısır cipsini bitirmeye çalışan ergenler bence salona alınmamalı. azönce bunlara maruz kaldıgım salonda izledim bu güzelim filmi
kötü demek istemiyorum bu film için lakin iyi olmadığına eminim. ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi mensubu değilim de üstelik, hatta nolan'a da gıcığım yok.
lakin okuduğum yorumlar ve izlediğim filmi karşılaştırdığımda edindiğim sonuç için;
(bkz: overrated)
süper film. hatta "über" film. ama yine de herkese hitap etmeyebilir o kesin.
temposu nolan'ın diğer filmlerinden biraz farklı. bu sefer bir anda karmaşıklaştırmayayım işleri demiş nolan abimiz. biraz ağır başlıyor, sonra da kafayı yedirtiyor.
ben kafayı yedim. yıllarca etkisinden çıkamayacağım sanırım. yanlışlıkla spoiler falan vermeden entriyi burda tamamlıyorum.
biraz fizik ve astronomi bilginiz varsa hazzin doruklarinda ayrilirsiniz salondan, oyle bir film. nolan yapacagini yapmis. ufak tefek atlamalar harici, kurgusu efsane guzel olan gorsel solen.
koskoca başkentteki tek imax salonu da tadilatta olduğu için yarın en yakın sinemada izlemeyi planladığım film. spoiler değil belki ama kesin yorum editlerim.