tabi ki inrtestellar. martian filminden pek bi zevk almadım aşırı derece de yavan bi filmdi gravity ise güzel bi film.
bu arada interstellar sadece bilimkurgu filmi değildir. aynı zamanda çok güzel bi drama filmidir. ve bilidiğim kadarı ile bu iki türü birleştiren tek film.
interstellar : işin içine normal bir hayat hikayesi ile başlayınca güzel gidiyor, sonlara doğru beyin yakıyor ama anlamsızda kalmıyor.
the martian ; Kitabının yanına dahi yaklaşamamış bir yapım, kitabına biraz daha sadık kalınsa efsane olurdu.
gravity : Oldukça başarılı ta ki George Clooney tekrardan ortaya çıkana kadar, o noktada yok daha neler dedirtiyor.
Ancak bunların hiç birisi (bkz: stargate) in yanına dahi yaklaşmaz, (bkz: prometheus) ise bu dalda 3 filmden önde.
interstellar ve gravity'i izledim. ben (bkz: interstellar) diyorum. ayrıca denildiği gibi fizik profesörü falan olmanıza gerek yok lise son fiziği bilseniz yeter ya da vikipedide bi yarım saat birkaç makale okuyuverin canım ölmessiniz ya. interstellar candır. (bkz: candır diyenlerin ağzına kürekle vurma isteği)
Interstellar'in alacağı versustur. Bazı mantık hataları barındırsa da anlattığı teoremler sayesinde( kara delik, solucan deliği vs.) bu karşılaşmayı rahatlıkla alır. The Martian ise hayatta kalma mücadelesi daha çok. Tamam Mars üzerinde Mart Damon'un deyimiyle bilimin anasını aglatiyor ama interstellar' in hakkını vermek gerek.
sert olacak ama interstellar siker. sinema sektörüne çağ atlatmış bir filmle, oradan buradan uyarlama yada sırf görüntü için çekilen filmle bir başyapıtın karşılaştırmasıdır. tekrar söylüyorum interstellar net siker.
interstellar diyeceğim ama hacı gereksiz uzun be. film bıraksalar yarım saatte bitecek ama illa orospu çocukları bana dağı bayırı izletecek. porno izler gibi filmi ileri sara sara izlemek istemiştim.
