Buluşma yerine yaklaşınca bi heyecanlanıyo insan. Gözler etrafta onu arıyo falan. Hiç unutmam kadıköyde ki eminönü iskelesinin oradaydım ben geldim diyorum bende diyo bakıyorum etrafa yok meğer saklanmış beni izliyomuş. Öyle böyle 1 seneyi beraber geçirdikten sonra 2 senedir de ayrıyız o 2 sene benim için nasıl geçti az çok tahmin edersiniz.. uzun zaman önce söylediğine göre her oradan geçtiğinde beni arıyomuş gözleri bende hep onu arıyorum işte ama hayat.. onun gözlerinin artık beni aradığını pek sanmıyorum.
(Belki bunu okuyan birilerininde tam o iskelede anıları vardır, aynı yöne bakıp hüzünlendiğimiz birileri..)
saçma sapan bir chat uygulamasında ki onu bile can sıkıntısından kızları trollemek adına açtığım bir chat uygulamasından tanıştığım bir kızla tam 4 saatlik onun ise 2 saatlik bir yol gelip ortada buluşacağımızı düşündüğümüz bir şehirde buluşmamız, hayatımın buluşması olması. daha ilk buluşmadan sevişmemiz. ona aşık olmam. tam 2 ay boyunca bu aşkla aptallaşmam. hayatımın geri kalanını onunla geçireceğime inanmam. onun için bizim için her şeyi göze almak. tüm bunlar uzun süre önce bitti. bitiyorlar gençler. kimse sizin en saf duygularınıza layık olamıyor maalesef. sözüm o ki internetten tanıştığınız biri için yada başka biri için kendinizden ödün vermeyin. inanın bana aynı çaba ve inançla yeni buluşlara imza atarsınız.
yıl 2006, 8. sınıftayım.*
msn'in tam zirve zamanları. arkadaşımla geyik olsun diye birlikte bir hesap açmıştık galiba. tam emin değilim, tanıdık tanımadık birsürü insanın olduğu bir msn hesabı vardı. tesadüfen bir çocukla konuşmaya başladık. aynı şehirdenmişiz vs. muhabbet baya ilerledi.* kendi adresime ekledim konuşmaya devam ettik. baya baya kanka olduk zamanla. bir gece ailesiyle yaşadığı kötü şeyleri anlatmıştı. ağlamıştım saatlerce. neyse. bir arkadaşıma hediyesini ulaştırmam için buluşmuştuk ilk defa. anlatacak hiçbir garip olay yok hikayede, normal arkadaşım gibiydi. hediyeyi aldım, ayaküstü biraz muhabbet ettik ayrıldık. sonra bir kere daha arkadaşın doğumgününde görüşmüştük yine ayaküstü. sanırım bu kadar. her gün saatlerce konuşmaya devam ediyorduk ama.
ne zaman nasıl koptuk hatırlamıyorum. benden 2 yaş büyüktü sanırım. teknik lisede bilgisayar bölümü okuyordu galiba. soyadını hatırlayamadığımdan sonradan aradıysam da bulamadım.
turgay olm buralardaysan ses et kankim be, eski günleri yad edelim!
süprizle süslemek ve heyecan katmak istediğim buluşmadır. habersiz gidip yanına çıkabilmem için kapıdaki güvenlikle samimiyet kurmam gereken bir durum olduğu konuşulan ve gerçekleşemeyen, gerçekleşmesinin önüne set çekilen buluşmadır.
Bir arkadasım vardı. Bütün sosyal ağlardan birbirimizi takip ediyorduk. 2-3 yıldır sürekli yorum,sohbet muhabbet. Birgün kahve dükkanında karşılaştık. Bu çok şaşırdı. Uzaktan selamlaştık. Yanına gittim. Ben gayet samimi sarıldım. Biraz ayak üstü muhabbet. O biraz heyecanlı ve durumu garipser bir ifadesi vardı. Tam yanından ayrılırken ilk defa dışarda karşılaştığımızı söyledi. Şaşırdım. düşündüm çok doğru söylüyor. ilk defa dışarıda görüşmüştük ama ben sanki daha öncesinde görüşüyormuşuz gibi hissetmiştim.
gibi nick isimler ile herkes birbirine ulaşırdı. Pekçok zaman sınırlı karakter içine sığdırılan isimler neyi, ne amaçla aradığımızı karşı tarafa anlatır ve herkes karşı taraftan gelecek ilk özel mesajı beklerdi. TÜm yazışmaların, tüm mesajların bir lügatı vardı nerede ise.
ding diye ikaz gelir ve işte ilk mesaj, heyecan ile sayfa açılır ve okunur;
A/S/L?
ve ilk kez mirc yada pich kullanının aldığı bu mesaja verdiği cevap şu olurdu
A/S/L? mi o da ne, sen ne dedin bana.
Oysa karşı tarafın sorduğu şey kısaca
age (yaş)/sex (cinsiyet)/location (bulunduğu yer) di.
Zamanla sohbette pişen, kaşarlananlar artık bir üst sohbet programı icq ya transfer olurdu ve akabinde daha ustalar hotmail mesenger kullanmaya başlardı.
Sohbetler saatleri alır, her iki taraf dikkatli manevra yapar ilk cinsellik konusunu kim nasıl açacak diye beklerdi.
Herkes birbirine saygılı idi aslında ilk zamanlar. Sohbetlerin ve hatta cinsel sohbetleri bile karşılıklı saygı içinde yapıldığı dönemlerdi o dönemler.
Zaman içinde ilk randevu için karar verilir ve buluşma anına kadar kalpler bir serçenin kalbi gibi heyecanla atardı, ve sonrasında ilk buluşma anında sanki her iki tarafta yıllardır birbirlerini tanıyormuş gibi samimi davranır, tatlı bir tebessüm ile masaya oturulur ve sohbet edilirdi.
Buluşma sonrası herkes kendi dünyasına dönerken yolda cep telefonundan atılan sms ile ilişkinin sonraki aşamasına karar verilirdi ve bu smslerde ilk mesaj "seni beğendim", "sen çok hoşsun", "heyecandan elim ayağım dolandı" gibi şeyler olurdu.
Tabi ilişkilerin tatlı zamanı idi bunlar.
Bir süre sonra iki ruh bir çıplak beden olduğunda gerçekler ortaya çıkardı ve bu ilk sevişme sonrası taraflarin içinde bir burukluk, bir pişmanlık olurdu. Kapıdan çıkarken kendi kendilerine "ben ne yaptım, nasıl bir iğrençlık bu" denilebilirdi ve çok kez de bu sözler farklı şekillerde söylendi.
Asla 2nci kez bu ruhlar bir daha çıplak beden olmak için bir araya gelmezdi, ne mi yapıyorlardı.
pişman olduklarını kendilerine söyledikleri halde gene icq, mesenger, mirc yada pirch başında yeni bir isim, yeni bir karakter ile otururlardı.
Ve isim listeleri üzerinden tespit edilen ilk kişiye gene o ilk mesaj gider yada gelirdi
ilk buluşmama giderken peşime yakın arkadaşımı da takarak deneyimlediğim eylem. bi çekingenlik bi hede hödölük vardı üstümde sonradan alıştık sıradanlaştı. peki buluştuğun kişinin senden değil arkadaşından etkilenmesi ve bunu ilk 10 dakikada dile getirmesi? ve benim hala o arkadaşla goygoyuna buluşmalar gerçekleştirmem? bu ne cesarettir yarabbi..
valla çok güzel oluyor ya benim ilk buluşmam süperdi. kizla buluşmadan önce ona internetten şiirler çıkarıp, elimle kendim başka kağıda yazmıştım. hala da saklıyormuş
Buluştuk, bana aşık olduğunu söyledi, inandım, güvendim, iki gün sonra terketti faceten-telefondan heryerden engelledi, açıklama bile yapmadı, ağladım.
Hele ki buluşulan hemcinsinizse hayatınıza bir kardeş seçtiniz de denebilir.
Bu kadar önyargılı olmayın. internet profilleri sanal öcüler değil ki. Kanlı canlı sen ben gibi insanlar kullanıyor neticede. Kötü insanlarla karşılaşma ihtimali reeldekinden fazla değil.
Olabilir böyle şeyler derim. Onu çok şe'yapmayın.