kızlarımızın geldiği son noktadır. aşağıdaki videolarda görecekleriniz matrak bulup gülebileceğiniz argümanlar değil. yani umarım ''vayy be ne destekli basmışlar küfrü, erkek gibi kız'' falan demezsiniz umarım. ordaki kızlar gençliğimizin içinde bulunduğu dramın birkaç karesi ama en kötüsü değil. bundan çok daha trajik resimler bulabilirsiniz biraz dikkatli baktığınızda.
hadi ilk iki grubu anlarım, birisi deplasmana maça giderken güzel bir beste yapmış. diğer grup* bunlara sebepsiz yere karşılık vermiş. sonra bu tribün tayfası kendilerine cevap vermiş iş bitmiş. iyi de size ne oluyor be 3.grup?
el hareketleri falan, diğer yüzünü gizleyen kızlara laf atıyorlar güya. aslında çok komik bir durum.
tribün tayfası arkadaşlarının aşklarından daha değerli olduğunu belirtiyor. buna içerleyen kızlar cevap veriyor. sonra üçüncü bir kızlar grubu çıkıyor tribün tayfasına laf atan kızlara laf atıyor gerekçe de askerlik. ulan nerden nereye geldi konu. allah akıl fikir versin sayelerinde olan güzel besteye oldu güme gitti. *
gülsem mi ağlasam mı denilesi bir durumda olan kızlardır. özellikle en son videoda kızlar iyice çığırından çıkmıştır. yaptıkları el hareketleri, söyledikleri küfürler günümüz delikanlı(!) kızlarının ne durumda olduklarının bir göstergesidir. bir de senkronu ayarlasan daha da güzel olacak yavrucağazım (bkz: el çırpma hareketleri vs.).
verilen tepkiler anlaşılmaz, bu ablalar ne tür bir ruh haline girmişlerdir ki yakışıksız sözler ve hatta el hareketi yapacak duruma gelmişler, hiç de yadırganmamalı. bir de erkekler yapınca içini boşaltmış, sinirini, nefretini kusmuş oluyor da kızlar yapınca neden yadırganıyor???...
erkekler nasıl ki küfredebiliyorsa onların da kısıtlandırılmaması gereken kızlardır.
ne kadar ayrımcısınız..
erkekler yapınca iyi; kızlar yapınca kötü di mi?
bana sorarsanız erkek-kız farketmez kim olursa olsun küfre karşıyım.
ama başlık bile iğrenç.
her zaman kızları hedef alıyorsunuz!
sizin yüzünüzden onları savunur hale geldim lan!!
bu genelde facebook ta gerçekleşir. sonra bu armutlar ortak bir nokta bulur, orada buluşurlar, aralarından en dengesizi diğerini bıçaklar. sonra benim arşivlerime alınmak üzere gazete küpürü olarak kesilir.