yeni nesilin çocukluğunu çalıyor çocukluğunu. yazık be. youtube e konulan sansür sayesinde de zar zor ecnebilere kendimizi tanıtmaya başlıyoruz derken aslında bi halt yiyemediğimiz akıllarındaki türkiye'den çok da farklı olmadığımız izlenimini vererek imajımızı da alıp götürmüştür. kim ne derse desin bizim ülkede youtube yasak.*
hayatımızdan alıp götürdükleri kadar, hayatımıza katkılarına bakacak olursak. çok yararlı olduğunu görürüz internet in. bağımlılık veya başka sorunlar yaratması ise kişinin kendisinden kaynaklanır. yeni bir oluşuma aşırı derecede bağlanmak yapımızda var. ilk tv yayınlandığı yıllarda da buna benzer bağımlılıklar görülüyordu. daha sonra video bağımlılığı, cep telefonu bağımlılığı ve bu günde internet bağımlılığı.. doğaldır bütün bunlar, geçmişten gelen noksanlarımızı kapatma çabasıdr bu bağımlılıklar. zaman içinde normala döner. yinede, ölçülü ve dikkatle yanaşırsak vereceği zararları en aza indirebiliriz..
eve abi gelir, akşama kadar biraz bizim, biraz kendi için koşturmuştur fakat, bilgisayara dönen yüz abiyi arkadan selamlar. internet az kaldı kardeşliğimizin arasına giriyordu, "aslolan hayattır" bunu anlayıp yüzümüzü kardeşlerimize dönelim,yitirmeyelim.
fakat ardından belirtmeliyim ki şu "ah hayat. ne kadar garip değil mi? bazen buralardan çekip gitmek istiyorum, insanların hepsi maskeleriyle var bu hayatta. kimse gerçek kendi değil." gibi iki cümleyle hayatı çözen insanları alıp götürememiştir. aksine çoğaltmıştır bunları. klavyedeki tuşların yerini ezberleyen herkes hayat uzmanı olmuştur.
insanlığımızı, benliğimizi, samimiyetimizi ve hatta karakterlerimizi kısaca pek çok değerli erdemi alıp yerine "sanal insanlar" yaratıp getirip koydu. birbirimizin sesini unuttuk, klavyedeki tuşların yazdığı cümleler arkasına saklandık. birbirimizin yüzünü unuttuk, monitördeki görüntüler arkasına saklandık. kilometreler mesafeler gözümüzde büyüdü, kim gidecek şimdi deyip kalkıp gitmedik mail attık veya internetten konuşmayı, yazışmayı tercih ettik. bilgiye bu kadar hızlı ulaşmanın keyfini çıkartırken aslında bizi bizden alıp değiştirdiğini... fark etmedik...
şahsımca internetin insanlıktan alıp götürdüğü en önemli unsur mektuplaşmadır. zarfları artık sadece fatura ve kredi kartı ekstreleri için açar bir dünyada yaşıyoruz. gerçi çok yakın bir gelecekte onlar da zarflardan arınıp internetin alt kümesi haline gelecek. (bkz: e fatura)