internet hayatımıza çok kolaylık getirdi doğru. güzellikler getirdi doğru, heyecan getirdi doğru. internet sayesinde sözlüğümüz var yazıyoruz, okuyoruz. msn var, facebook var, haber siteleri var. var da var. yok yok. adeta bir okyanus. peki hayatımıza bu kadar kadar kolaylık getiren internet tamamen masummu?. hiç mi günahı yok. peki hiç mi özlemiyorsunuz. cilt cilt ansiklopedileriniz vardı, arada bir merak ederdiniz bakardınız, arada bir kütüphaneye gider kitap alıp okurdunuz, arada bir mektup yazar, mektup gelirdi. artık evinize faturadan başka mektup geleniniz var mı. teypten kaset dinlemeyi bile özledik. internet doğalllığımızdan birşeyler alıp robotvari bir insan yaptı bizleri. ben benden kopan o doğallığımı arıyorum. araki bulasın.
bağımlılık yaptıktan sonra sosyal hayat, iletişim, zaman gibi kayıplara yok açar. sadece msn başında hal hatır sorar duruma getirir. o da:
-slm nbr?
şeklinde..
belki tamamen formaliteden bir giriş cümlesi gibi. birlikte birşeyler yapmak yerine akşama kadar pc başında yazışarak ya da internette sörf yaparak zaman geçirmeye başlamışız.
internetin iyi yönleri yok mu? elbetteki var; ama bokunu çıkartanlar için götürdüklerini konuşuyoruz.
bu saatte antistorax ın entry girmesi de buna bir örnek mesela. git yat kardeşim zorun ne? *
kavga hayatına son verdi eskiden biri sövünce ağzı burnu patlatılırdı internetle birlikde delikanlılar çoğaldı yüz yüze gösteremicekleri cesareti internetde göstermeye başladılar misal küfür edip edip engellerler bizim içimizde böle bi uyuzluk gıcık bi sinir kalır
(bkz: başka sorum yok sayın yargıç)
sözlü anlatım. şöyleki yazılı anlatımla geceyi gündüze çevirebilen insanların, sokaklarda simitçiden simit peynir almak için dahi cümle kuramamasına neden oluyor.
zamandır kesinlikle. "bağımlıyım zamanımı çalıyor" lafı yalandır, bilgisayarda bunalan insan götü çivilenmediği sürece durmaz zorla; bilgisayarda kalmak ister ve ondan memnundur. bu durumda da "ay zamanımı çalıyo!" diye şikayet edemez zaten. ama mesela şimdi işim var benim ama yapamıyorum, çok sardı ortam.
dostlarla muhabbet
kitap okuma alışkanlığı
yürüyüşe çıkma alışkanlığı
sağlıklı uyku
ruhsal dinginlik
vs vs vs
kısacası, olması gereken bir hayatı bizden alıyor yavaş yavaş.
her ne kadar; 'hayır ne alakası var be kardeşim, ben o kadar abartmıyorum hede hödö' desek de, malesef, internet, büyük faydalarının yanında, bizden büyük şeyler götürmekte...
- ssk da kuyruk beklemenin,
- X bir şeyi diskete yukleyip kmlerce yol gidip bilgiyi vermenin,
- herhangi bir duyuru için afişler,bedloklar gezip reklam yapıştırmanın,
- kasetlere para verip dinlemek yerine hemen download etmenin,
- istedigimiz bir şiir videoyu izleyip,okuyup paylaşmanın,
vss vss hatta :
- çirkin olupta sevgilisi olma ihtimali olmayan kişilerin sevgili bulma ihtimalinin,
- ödlek olupta klavye sayesinde içindeki kahramanı öne cıkartmanın,
güzelliklerini alıp goturmuşlerdir bizden. *
(bkz: aglamak istiyorum sayın seyirciler)
şahsımca internetin insanlıktan alıp götürdüğü en önemli unsur mektuplaşmadır. zarfları artık sadece fatura ve kredi kartı ekstreleri için açar bir dünyada yaşıyoruz. gerçi çok yakın bir gelecekte onlar da zarflardan arınıp internetin alt kümesi haline gelecek. (bkz: e fatura)
insanlığımızı, benliğimizi, samimiyetimizi ve hatta karakterlerimizi kısaca pek çok değerli erdemi alıp yerine "sanal insanlar" yaratıp getirip koydu. birbirimizin sesini unuttuk, klavyedeki tuşların yazdığı cümleler arkasına saklandık. birbirimizin yüzünü unuttuk, monitördeki görüntüler arkasına saklandık. kilometreler mesafeler gözümüzde büyüdü, kim gidecek şimdi deyip kalkıp gitmedik mail attık veya internetten konuşmayı, yazışmayı tercih ettik. bilgiye bu kadar hızlı ulaşmanın keyfini çıkartırken aslında bizi bizden alıp değiştirdiğini... fark etmedik...
fakat ardından belirtmeliyim ki şu "ah hayat. ne kadar garip değil mi? bazen buralardan çekip gitmek istiyorum, insanların hepsi maskeleriyle var bu hayatta. kimse gerçek kendi değil." gibi iki cümleyle hayatı çözen insanları alıp götürememiştir. aksine çoğaltmıştır bunları. klavyedeki tuşların yerini ezberleyen herkes hayat uzmanı olmuştur.
eve abi gelir, akşama kadar biraz bizim, biraz kendi için koşturmuştur fakat, bilgisayara dönen yüz abiyi arkadan selamlar. internet az kaldı kardeşliğimizin arasına giriyordu, "aslolan hayattır" bunu anlayıp yüzümüzü kardeşlerimize dönelim,yitirmeyelim.