zaten dünyanın en pahalı ve en yavaş internetini kullandırıyorsunuz, bu da yetmezmiş gibi bilmem kaç yüz tane web sayfasını zaten hali hazırda engellemiş durumdasınız. amacınız ne, ne yapmaya çalışıyorsunuz gelin açık açık konuşun, anlatın.
internet için sabit telefonları bir tarafımıza soktunuz, malı yükleyip götürdünüz. sonra yalın internet dediniz iyice soktunuz malı yine yükleyip götürdünüz. ilköğretimdeki çocuklara internetten ders indirmelerini istediniz, ders araştırmalarını istediniz ki çocuğuna okul harçlığı veremeyen insanlara en başta da dediğim gibi zaten hali hazırda dünyanın en pahalı internetini kullanma gereksinimi verdiniz.
boyunuz devrilsin. devrildiği gibi yetmesin ayaklarımızın altında kalsın.
sonumuz hayrolsun. unutulmamalidir ki oy vermek gercekten cok onemli bir karardir. verdiginiz oyun yasamin her anini etkileyecegi bir an olsun bile aklinizdan cikmamali. sekil 1. a
--spoiler--
bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana internetle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta internetsiz bırakmak? ama nasıl yakışmaz. sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir kb downloadı çok gören. anlamıyor musun beyim, bu insanlar interneti seviyor!
ama ben boşuna konuşuyorum. interneti tanımayan adama interneti anlatmaya çalışıyorum. sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok.
ama şunu iyi bil, internetime hiç bir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi! çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler interneti seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun?
dokunma internetime! eğer internetimin kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni! anlıyor musun? vururum! vururum ve dönüp arkama bakmam bile.
--spoiler--
gayet açık ve galiz bir biçimde birşeyler yazabilirim buraya. içimdekileri dökebilirim, belki de bildiğim bütün iyi sözleri(!) burdan sevgi dileklerimle(!) gönderebilirim. ama zihniyet değişmeyeceğinden boşa yazdığım şeyler olacak, bana koyan o.
madem AB'ye girmek istiyorsunuz, müzakereler için bir taraflarınızı yırtıyorsunuz ne bu "yasaklar ülkesi" olma çabası?
AB'ne üye hiç bir ülkede, onu geç, resmen üye olduğumuz Avrupa Parlementosu'nda hiç bir ülkede böyle saçma sapan internet filtreleri yok.
-inşallah- ya aklınız başınıza gelir ya da bu seçimde postalanırsınız. tek dileğim bu!
