aslında böyle bir genelleme yapmak pek saglıklı bir hareket degildir fakat gözlemlerime dayanarak bu önermeyi sunuyorum.
hani felsefenin doguşunun insanların artık para kazanmaya başlaması, karınlarını doyurabilmesi ve kazandıklarını artırabilmesi ile eş zamanlı oldugu söylenir. yunan semalarında felsefenin gelişmiş olmasının nedeni olarak o zamanki yunanlıların karınlarını yeterince doyurmaları ve zenginleşmeleri öne sürülür.
internet için de böyledir bu olay. internete takılan kesim normalin üstü kesimdir. hatta bu tarz sözlüklere takılan adamlar ne en üstte, ne de en alttadırlar. *
kanımca felsefenin gelişmesi gibi internetin gelişmesi de özgür, tok ortamlarda gerçekleşebilir. çünkü internetin bir maliyeti vardır ve bunun saglanması asgari ücret düzeyinde yaşayanlar için pek kolay degildir.[tabii ki burada tek başına yaşayan degil, ailelerden bahsediyoruz]
ortanın biraz üstündekilerde vardır bilgisayar mesela hep. istanbul'un varoşlarındaki bilgisayar ve internet sayısı ile iç, zengin kesimlerdeki arasında çok büyük farklar vardır.
tuzu kuru mudur bilmem ama gözü kuru olacak cümlesini sarf ettiren yargı. öyle ki internete takılmak yarım saat bi saatlik bi iş değildir. hergün takıldıkça da daha çok ister, daha çok vaktinizi harcarsınız. bilimsel olarak bilgisayar başında uzun süre kalanların gözlerinde kuruluk meydana geldiği kanıtlanmış bir hadise.
