internet

entry406 galeri41
    199.
  1. her maç saati nasıl yavaşlıyor bu amına kodumun interneti!!!

    kablosuz iletişim araçlarından birisi.
    0 ...
  2. 198.
  3. sene 1996 sanırım.
    evimize ilk defa internet gelecek. merakla bekliyoruz. adak adayacak seviyedeyiz neredeyse. o zamanlar dedem sağ. soruyor bana;

    dedem: neymiş bu inderdet?
    ben: dede, internet internet.
    dedem: tamam da neymiş yani? faydası ne?
    ben: ya dede işte ansiklopedi hep. ne ararsan, ne sorarsan biliyormuş. böyle hesap da yapabiliyormuşsun.
    dedem: yani ne işe yarıyor? karın doyuruyor mu? yok. ee? ansiklopedi aldık o kadar, kaç kupon biriktirdim. git onlardan oku öğren.
    ben: ya dede sen anlamazsın yaa.

    aha böyle diyaloglar sarmıştı dört bir yanımı. herkese interneti anlatmaya çalışıyordum ve sanki beni çağ atlatacak, işte ne bileyim, evimizin refah seviyesini yükseltecek, beni hayatta başarılı bir insan yapacak bir şey gibi göstermeye çalışıyorum.
    ama her seferinde, ikna etmeye çalıştığım herkes istisnasız şu cümleyi kuruyordu bana ''tamam da neymiş?''

    şimdi sorsalar ''ebenin amıymış amına koyayım aç oku öğren lan göt'' derim. ama diyemem. akrabalarıma diyemem. mahalleden soranlara derdim ama. her neyse, internet çok farkklı bir şeydi.
    zaten annemi ikna etmek için götüm düşmüştü neredeyse. televizyonda da saçma salak reklamlar çıkıyordu. geçmiş zaman olduğundan, hikayenin zaman konusuda tutarsız olduğu anlar olabilir, mazur görün. saat olmuş gecenin 3'ü. ben nelerle uğraşıyorum zaar.
    her neyse, çevirmeli bağlantı vardı o zamanlar.

    dial up sesi duyulurken, cıııııııırt cooooo zoooooo dooııııı dıııııt şeklinde inlerdi ortalık. böyle aman kabloya kimse dokunmasın diye evdekileri bin defa uyarırdım. hatta çoğu zaman telefonun da başında beklerdim. zaten zor bağlanır, çabuk kopardı. (sanırım o günden bu güne internet hakkında değişmediğini söyleyebileceğim tek şey de bu.)
    bağlandığında da ''ankara'dan abim gelmiş, evde bir bayram havası'' misali şenlenirdim. çok çabuk kopardı. o zamanlar arama motorları bu kadar baskı altında değildi tabi. hükümet müdahalesi çok azdı.

    ilk aradığım kelimeyi hatırlıyorum. ''mitokondri''
    ulan ilk defa evine internet bağlatmışsın. 'mitokondri' ne lan? demek çok merak ettiysem.. ya da şundan dolayı da olabilir, yukarıda bahsettim ya; herkese anlatırken 'derse yardımcı' falan diye anlatıyordum. demek o zaman biyoloji ödevim vardı. eheh.
    sonraları tabi pornonun falan dibine vurduk. orası ayrı. hatta 'download' olayını öğrendiğimizde okulda şenlik yaptık. o kadar sevindik yani düşünün.

    öhöm,
    çevirmeli bağlantıdan bahsediyordum.
    internete bağlanmadan önce evi araması muhtemel herkese haber veriyordum. ''aramayın 2 saat evi, internete gircem'' diye. çünkü biri aradığında hem eve ulaşamıyordu yanlış hatırlamıyorsam, hem de internet kopuyordu. az evvel de anlattım ya, intenernete bağlanmak zulüm.
    e bazı zengin ibneler gibi bizim iki telefonumuz yoktu. kimi puştlar öyle yapmışlardı. evlerine ikinci bir telefon hattı alıp onu sadece internet için kullanıyorlardı.. nasıl da kıskanırdım götelekleri...

    her neyse, çevirmeli bağlantıdan sonra; bu internet sağlayıcıları türemeye başladı. ixir vardı mesela. banu alkan'ın oynadığı ''sizin siteniz yok mu?'' tarzında bir reklamı vardı. kemal sunal'lı e-kolay reklamları ve hatırladığım kadarı ile superonline.
    bunlar bir anda türediler ha. gazeteler falan veriyordu bunların paketlerini. e-kolay almıştık o dönemde. allah rahmet eylesin, kemal sunal sebebiyle.

    sonra, internet cafe'ler türemeye başladı.
    ne kadar ssalakmışım yahu. yeni yeni farkına varıyorum. internet cafe'ye gidip ismimizi yazdırırdık. şimdiki gibi her mahallede 2 internet cafe yoktu. koskoca akhisar'da bir tane vardı mesela. bayramlarda tatillerde zaten yer bulamazdım. normal günde bile zordu.
    isim yazdırırdık. sıraya girerdik. saat verirdi adam bize ''hiş, şimdi git, saat 14:30'da gel. gelmezsen başkasına veririm ha sıranı'' diye de tehdit ederdi ibiş. parayla rezil oluyormuşuz. bak yine sinirlendim.

    mirc'ler, icq'lar falan yavaş yavaş türüyordu. zurna vardı o dönemde internet cafe'lerde. hele iki arkadaş yanyana iki farklı bilgisayarda oturuyorsanız kesin biri diğerini işletirdi. kadın gibi konuşuru falan. böyle böyle eğlenirdik.

    evde internet üzerinden ilk korsanlığımı hatırlıyorum. bir şarkı indirmiştim. 0,06 kb/sn ile. 0,06'dan bahsediyorum. o indirilen şarkılar var ya, böyle hazine gibiydi. kıymet biliyorduk yahu internetin ilk yıllarında. şimdi bir oyun indiriyorsun, misal batman arkham city, 18 gb. yuh. o dönemde bu oyunu indirme gibi bir zorunluluğun olsaydı; muhtemelen 25 senede falan inerdi. miras. evladına oyun indiriyorsun. düşün. hehe.

    sonra sonra yonja'lar falan türedi. facebook, youtube. çeşitli sözlükler..
    internet gerçekten büyük icat. gerçekten öyle. bir insanın hayatında anlatacağı en az bir şey yaşatıyor insana. özel şey bu internet. gelişimi ne kadar masumdu, umarım da öyle devam eder. bokunu çıkarmadan, sakin sakin.
    2 ...
  4. 197.
  5. ilk yayıldığında ulan internetle çok geç tanıştık filan diyordum ama gün geçtikçe internet tehlikesindenkıl payı kurtulmuş çocukluğumuz diyorum...
    0 ...
  6. 196.
  7. 195.
  8. bireyin gelişimi için televizyondan sonra en büyük engel. hiç bana iyi kullanıldığı zaman faydalıdır gibi şeyler söylemeyin. internet dediğimiz eğer sadece, ansiklopedi gibi olsaydı, yani bilgiye ulaşmak için bir araç olsaydı kabül ederdim. ancak şu haliyle hepimizi sikiyor bu internet denen meret. hele yeni kuşağın hiç şansı kalmadı. sokakta eskiden karanlığa kadar çocuklar vardı, şimdi neden yok? bir sürü oyun vardı eskiden? şimdi hepsi unutuldu. saklanbaç oynamıyor artık kimse. benimde şahsen aylardır internette geçirdiğim vakit kitap okumaya ayırdığım süreden daha fazla. daha az filim izler oldum. ne yapacaz la?
    0 ...
  9. 194.
  10. günümüzün olmazsa olmazı. ticaretin, iletişimin, bilginin ve belkide eğlencenin şah damarı.
    0 ...
  11. 193.
  12. aslında gerçek dünyaya açılan bir kapı görevi görüyor. lakin insanlar kullanmayı bilmiyor.

    internet sizin sandığınız gibi facebook'tan, twitter'dan ibaret değil canlar. google ve gmail demek değil yalnızca internet.

    öncelikle gerçekten internet hakkında yorum yapabilmek için deep web'i biliyor, ara sıra okuyor olmanız lazım. zira gerçek internet ortamı orası. gerçekten kasıt, gerçek hayattaki pislikleri en çok hissettiren yer deep web.

    her neyse, ben bu entry'i toparlamayacağım. özet olarak; internet geniş bir dünya, kullanmasını bilene.
    0 ...
  13. 192.
  14. kitle imha silahı, 2 yaşındaki çocuklarına sayfa açıp onun ağzından durum güncellemeleri yapmak kokain etkisinden daha tehlikeli.
    0 ...
  15. 191.
  16. Türk insanı için cinsellik aracı.
    0 ...
  17. 190.
  18. http://www.facebook.com/# !/photo.php?fbid=312478938865268&set=a.192125407567289.41474.192098027570027&type=1&theater
    bu haberi okuyan oldumu aranızda, google türk kullanıcılardan yana dertliymiş ya hani itiraf ediyorum bende o kullanıcılardanım. hala daha chrome değil internet explorer kullanıyorum, sayfalar arasında geçişte hala google kullanıyorum ama internette arama yapma konusunda uzmanım, şöyle anlatayım:
    a:ben, b:sevgilim, c:sevgilimin en yakın arkadaşı
    üçümüz c'nin evinde oturuyoruz, c'nin yeni bir kız arkadaşı var yani olacak gibi ama kızın annesinin adını merak etmiş. kızın tc kimlik numarasını biliyor ama ordan ana adını falan öğrenemiyor. benim bilgisayarı aldı kucağına, internete girecek bi baktı bende hala internet explorer var ve aramızda şöyle bir konuşma geçti.
    c: yarım saattir arıyorum bulamadım kızın anasının adını ya, en iyisi arayıp sorayım.
    b: estel'e ver pci o bulur bu arada estel hala explorer kullanıyor fark ettin mi?
    c: ya bu kızlar bi garip zaten hepsi böyle, öyle bir pc kullanıyorlarki windows gün yüzü görmemiş hata kodları veriyor. bence gates alsın 5-10 tane türk kızı firmaya, mac i çöpe atar yeminle. windowsun bütün gizli saklı kıyıda köşede kalmış hatalarını bulourlar bunlar.
    a,b,c:hahahahahahhaha
    a: sen ver bakalım şu pci kızın adı soyadı ve nerde yaşadığını söyle
    c: bla bla bla
    30saniye sonra
    a: al bakalım kızın ana adı, baba adı, aldığı burslar vs vs vs yeterimi?
    c: peki
    b: hahahahahhaha, dedim sana ama değl mi?
    evet hala explorer kullanıyor olabilirim ama arık tez yazanlara ve hocalarıma bile veri kaynak vs bulmada yardım ediyorum. **
    0 ...
  19. 189.
  20. bir çağı kapatıp bir çağı açan, dünyayı değiştiren buluş.
    1 ...
  21. 188.
  22. kardeşimin istanbul'da yaşadığı evin internetini kesmişler, 3 aylık borclarını ödememişler. arayıp benim ödememi istedi ben de kıramadım.

    ödeme yapacakken borç miktarını gördüm, 230 liraydı, aradım.

    + ''bir şey soracağım.. artık türkiye'de interneti de mi doğal gazla kullanıyorsunuz ? tek açıklama bu.'' dedim kapattım.
    1 ...
  23. 187.
  24. 186.
  25. 185.
  26. 184.
  27. 183.
  28. türkiye’de 1993 senesinde hayat bulan internet, dünyada ilk olarak 1960’lı yıllarda birçok projede olduğu gibi askeri amaçlarla ortaya çıktı. amerikan genelkurmay başkanlığı'na bağlı ileri savunma araştırmaları proje dairesi ‘darpa’ tarafından veri haberleşmesindeki teknik gelişmelerin öğrenilmesi amacı ile geliştirilen ‘arpanet’ internet’in temeli oldu. geçen yıllar, internet’in sonsuz bilgi kapılarını önce üniversitelere ardından şanslı olanlarımızın evlerine kadar açtı.
    1980 yılının başlarında amerikan ulusal bilim vakfı (nsf) , beş üniversitenin bünyesinde bulunan süper bilgisayarları birbirine bağlamak amacıyla, aralarında 56 kbps hızında ve tcp/ip protokolüyle konuşacak bir ağı devreye soktu. bu yapı sadece süper bilgisayarlardan yararlanmayı değil; elektronik posta göndermeyi, dosya aktarmayı ve haber grupları oluşturmayı sağlıyordu.
    üniversitelerin ilgisi, ağ üzerindeki trafiğide arttırmıştı. nsf, ağ trafiğinin artması üzerine 56 kbps olan ağı 1,544 mbps hızına çıkartı.(bu bağlantıya t1 adı verildi) ayrıca ağ üzerindeki merkez sayısıda arttırıldı. 1989 yılının başlarında, nsf giderek artan yükü kaldırmak amaçıyla ağın 45 mbps hızına yükseltilmesi gündeme geldi.(bu bağlantıya ise t3 adı verildi) 1991 yılının kasım ayında omurga t1'den t3'e, merkez sayısı 16'ya, merkeze bağlı ağ sayısı ise 3500'e çıkartıldı. işte bu omurga bugün internet dediğimiz yapıdır.
    0 ...
  29. 182.
  30. insanların kendini ifade edebildiği, istediği her türlü bilgiye, görüntüye ulaşabildiği büyük ve sanal dünya. bilgisayarlar yetmez gibi cep telefonlarından girmek bile sıradanlaştı artık, 21. asrın vazgeçilmezi. insanları pasifize ettiği de bir gerçek.
    0 ...
  31. 181.
  32. yokluğu 21.yüzyıl insanına buhranlar geçirtiyor malesef. Hiç unutmam bir keresinde alakamın olmadığı kıza mesajlar atıp durmuştum. Sırf o hafta internet bağlantım yok diye. Sevgilim de olmayınca. Yani internet insanın boşluğa düşmesini tetikliyor. O olmayınca ilişkiler sekteye bile uğruyor. Bu kadar bağımlılık olmamalı. internetle tanıştığım 2001 yılından beri mutlu olmakta zorlanır oldum. Arkadaş bulmak, aldatmak, kumar oynamak, kendini farklı göstermek çok basit artık. Allah hepimizi bu illetten korusun. Hala internete zaman ayırıp kimseyi arayıp sormayanları allah'a upload ediyorum.
    1 ...
  33. 180.
  34. telefon kamerasıyla çektiğimiz önemsiz vidyoların bile binlerce hit alarak popüler olabildiği yer.
    1 ...
  35. 179.
  36. mesai saatlerim dışında kullanmadığım için hayatımdan bir şey çalamayan meret.

    ben kazandım.
    1 ...
  37. 178.
  38. www'su ibranice 666'a denk gelen hede.
    0 ...
  39. 177.
  40. yokluğu büyük dert olan icat.

    3 ay sonra tekrar internetime kavuştum , benden kralı yok mk.
    0 ...
  41. 176.
  42. 175.
  43. geçtiğimiz günlerde kadir has üniversitesinde konferans konusu olmuş medyadır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük