kesinlikle normal bir tavlada oynamak kadar zevkli olamayacak olaydir. ben neyleyim pullari catadanak diye tavlaya vuramadigim oyunu, neyleyim kaybettikten sonra koltugumun altina almadigim tavlayi...
okey, king ya da batak oynarken yaşanabilecek tüm hadiselere tavla oynarken de rast gelebilirsiniz. aniden birisi gizli mesaj gönderir ya da masaya oturan kişi aniden "sex sever misiniz?" diye sorar falan..
zar tutmak mümkün olmadığı için, gerçeğine oranla daha az zevk verir. avantajı ise Yabancılarla oynayıp onları yenmektir. türkleri gördüklerinde oyunu bıraktıkları ise doğrudur.
gerçeği kadar zevk vermeyen hadise.
kaybedince hemen hemen aynı hisleri yaşamak mümkün.
ama kazanınca gerçeğindeki gibi zevk vermiyor insana.
hiç değilse karşındakinin kaybettiğinde ortaya çıkan ifadeyi görmek istiyor gözler.
yanında çay, nargile , sigara gibi keyif verici unsurlar yokken, karşında sataşmaktan keyif aldığın bir dost yokken, elinde gümmmm diye vurduğun pul yokken, şen kahkahalar, "zar tutuyosun fincan getiricem bi dahakine" geyikleri yokken, zırt pırt yere düşen "çarşaf lazım sana" dedirten, kimi zaman senden kimi zaman rakibinden yana olan 8 köşeli zar yokken, zarı öpmek gibi totemler yokken, neyleyim ben tavlayı? yalnızlığını vuruyor insanın yüzüne, insanlığın yalnızlaşmasını...