okul döneminde yaptığım yıllık ödevlerin tümünü ansiklopedilerden bulmuştum. meydan laruse çok pahalı olduğundan, o zaman sabah gazetesinden kupon biriktirerek almıştım.
okulda öğretmenlerin vermiş oldukları araştırma ödevleri için kütüphanelere gidip o havayı soluyan, binbir zahmet ile ulaştığı bilgilerin değerinin farkında olan nesil.
bilgiyi çok daha değerli kılar. daha fazla uğraş verir, daha fazla emek harcarsın. ansiklopedi karıştırmaya üşenen yaşıtlarına karşı çok daha entelektüel gözükürsün. artık öyle değil ki üstadım. adam 2 google karıştırıyor, 2 sene tozlarını yuttuğun ansiklopediye bedel.
Koskoca ansiklopedileri rafından indirip harıl harıl araştırma yaptığım o zamanlar pişman olduğum bu durum, şimdi özlediğimdir. Arada internete hiç bakmadan yine onlara danışarak hatırlarım o günleri. *
yüce nesildir. internet hala çok yüzeysel ki. ve yanlış bilgi de çok. ciddi bir şey araştıracağım zaman asla sadece internetle yetinmem. gündelik ve sıcak bilgi için, gelişmeler için internet okey. ama onun dışında kitap hala en değerli bilgi kaynağı.
orta okul yıllarında istanbul'un fethi konulu dönem ödevini en az 2 farklı kaynak ansiklopedi kullanma ve en az 15 sayfa olmak şartı ile daktiloda yazan nesildir.
Verilen araştırma ödevlerini yaparken aklımda kalırdı , hala birkaç tanesi hatırımdadır.şimdi tek tıkla bitiyo iş , çok iyi ama bi o kadarda pervasız ve basitce.
ara sıra canı sıkıldığında ansiklopedilerden rastgele birini açıp sayfalarını dolaşıp ilginç gelen bilgiler edinirken eğlenebilen nesildir.
hoca ödev verdiğinde evdeki kütüphane yetmediğinde kütüphane kütüphane dolaşan nesildir, sayfalarca a4 kağıtlarına parmaklarının şekli değişip orta parmağının bir köşesi nasır tutmuş nesildir...
bilgiye ulaşmak için önce gazete almak, sonra kupon kesip biriktirmek, sonra kuponları yay-sat denen yere götürüp ansiklopedi almak, alınan ansiklopedileri evde diğer alınmışların yanına dizmek, öğretmen bir ödev verdiği zaman da o koca koca ansiklopedilerde alfabetik sıraya göre bir ondan bir bundan bir şeyler bulup yazmaya çalışmak gibi sıra eylemlerde bulunmuş nesildir. çok çektik efendim biz.sözlük denince aklımıza gelen şey de red house du nerde böyle ortamlar.
teknolojisiz günleri özleyen nesildir. ansiklopedi öğretilenden çok şeyi sunar. sayfaları karıştırırken bir çok konuya da bakınırsın. şuan o durum yok. ayrıca bilgiler elle yazıldığı için beyinde daha kalıcı oluyordu. şuan kimsenin okuduğu yazdığı yok. sadece yazıcıdan çıkar, bu kadar.
liseyi aştıktan sonra evlere bilgisayar girmesi artmıştı. artık tüm bilgiler internette zırvası sebebiyle ansiklopedilere üvey evlat muamalesi yapılmıştı. annemde evdeki yadigar ansiklopedileri kuzenlere vermeye karar vermişti. başta direttik yok falandır hesabı ama evde yer yok cevabıyla başımızı önümüze eğdik.
yıllar sonra kuzenlerin evine de bilgisayar girmişti. bizim eski dostları dış kapıda buldum, kaderlerine terk edilmişlerdi, son durakları gidecekleri çöp konteynırlarıydı.
aklıma yıllar önce gazetede kupon topladığımız zamanlar geldi, içimde bir hüzün.
elinde sözkonusu konuyla alakalı ansiklopedi yoksa, tırım tırım komşu kapılarında, kütüphanelerde gezmiş nesildir. günümüz ufaklıklarının bu nesli gördüklerinde "amma çok şey biliyormuşsun haaa..." demesine yol açmışlardır.
