günlerini kitap okumak, yazmak yerine bilgisunar başında geçiren gençlerin vahim durumunun bilincinde olan ve bundan bir şekilde kar sağlamaya çalışan insanların işidir.
ekşi sözlük; başlarda herkesin kendi kendine keşfettiği, dolayısıyla farklı bir sevgi duyduğu, kutsal bilgi kaynağı olarak gördüğü bir yerdi. kalitesini korumayı başarsa da kanımca samimiyetini koruması mümkün değildir.
daha sonra gelen "marvin rehber" terbiyesizliği; zibidi-sozluk(zamane), itü sözlük, uludağ sözlük ve diğerleri... sayılamayacak kadar çok sözlük mevcukten, kapanmış olanları ve bir o kadar da tasarı aşamasında olanlar vardır.
bu sözlükler birer "kutsal bilgi ve yorum (ve hatta eğlence)kaynağı" olmak yerine birer dinamizm merkezi olma gayesinde gibi davranmaktadırlar.
derken, medya eteği. sözlüklerden haberler, tahrik edici ve yıpratıcı yazılar, vs...
medya eteğinde adı çıksın diye çok şeyini feda edecek yazarlar. ssg'ye, zall'a, wondrous'a yavşayanlar ve en son sırtına ciddi ciddi yazar sıfatı yüklenmiş reşat çalışlar.
bir yanda eriyen zamane-sözlük, bir yanda yeri hep farklı olan ve hiçbir zaman ulaşılamayacak olan ekşi sözlük, bir yanda yenilikleriyle ayakta duran itü sözlük, bir yanda sıcak aile ortamı isteyen yazarların yeri uludağ sözlük, diğer yanda da büyümekte olan sözlükler sözlük marmara, habersözlük, edebiyat sözlük, sau sözlük gibi. private'ın adını dahi anmazken lafmacun'u samimiyetinden ötürü bambaşka bir yerde tutuyorum.
internetle biraz haşır neşir olmuş her genç artık bu sözlüklerden birinin yazar veya okuru. ekşi sözlük zaten uzun zamandır reklam alıyor, itü de aldı sanırım, uludağ ise reklam almamasına da borçlu bir yerde bu sıcak aile ortamını.
günde yüz entry(giri/girdi) yazanlar da var, geceleri üç beş tematik entry yazan vampirler de. arık ciddi bir kesim bu sözlük olayının içinde ve çok aşağı bir şekilde tatmin oluyor sözlük yazarlığı ile, internet yazarlığı ile. *
evet, gencecik bir bünye olarak ben de farındayım zavallılığımın. kimi günler sözlük için ayırdığım saatlerde yapabileceklerimin farkındayım. sadece entelektüel bir oluşum olsaydı zaten sözlük işi bu kadar yaygınlaşmazdı ne yazık ki türkiye'de.
çok az yazar var kendi halinde entry yazan, okuyup oylayan. herkeste bir msn alma verme merakı, msn'den muhabbeti geliştirme ve bu güzel(!) ilişkileri sözlüklere yansıtma merakı, bir rumuzu yükseltme(!) çabası. biraz diablo vb. oyunlardaki karakter geliştirme çabalarına benzetiyorum bu zavallılığımızı. evet, ben de bunun içindeyim ne yazık ki. doğru bulmuyorum ama içindeyim. iyi olmadığının farkında olsam da güzel olduğunu savunabilirim. bu bininci başlığım uludağ sözlük'teki, 4000'e yakın entarim var giydirilmiş ve giydirmeye de devam edeceğim "entarin çok şıkmış" ya da "sana bu entari pek yakışmamış" diyen çok fazla olmasa da.
düzelti: zirvelerden bahsetmemiş olduğumu henüz fark ettim. artık 2000. başlığa...
