düşünün ki hayatınızın en boktan yazı geçmiş. hoşlandığınız kız başkasıyla çıkıyo, yaz okulundan 4 ders almışsınız, kitapsız okul 4 dersin 3' ünün sınavını aynı güne koymuş. zaten standart bi türk öğrencisi olan siz her sınava bir gün önce çalışmaya alışmış bünyenizi önceden çalışmaya zorlamış, hem vizede hem finalde yalnızca birine tam olarak çalışabilmişsiniz. final zamanı üç sınavın 2.' sinin hocası bi psikopatlık yapmış, sınvaları test mest hemen okumuştur. bi koşu gidilir hoşlanılan kızın notuna bakılır, geçmiştir, sevinilir. sonra kendinizin notu sorulur. yanına gelen "bizi geçirin hocam naaalllır!" güruhuna aldırış etmeden ve içinden hocaya küfürler ede ede çıkılır. 4 puan için kalınmıştır.
akşamki seansa zaten çalışılamamış, hali hazırda niyetli niyetli 2 saat uykuyla durulmaktayken son ders te ortalamanın yaklaşık 10 puan altında gelir. bu sefer küfürler tekrar aynı güne 3 sınav koyan zihniyete döner. yönetmelikmiş, lan benim ömrüm yaz okullarında geçti böyle bişey görmedim. yönetmeliğinizi sikm sizin yavşaklar.
sırada evle okul arası vesayetle 1 saat olduğundan mütevellit sabah 6 küsürde kalkıp 3 sınavlık maratonun sabahki seansı olan 08:30 sınavı vardır. zaten uyuyamayış nedenidir bu sınav. sonucu da bir türlü açıklanmamıştır. vizesi 28' dir zaten finalinden umutsuzdur montezuma. final notu açıklanır ve o da nesi! 60 almıştır! ersan' ın üçlükleri kadar sevinilir. çoşulur, kurban kesme hazırlıkları falan derken...
hoca ortalamayı 50' ye çeker, arkadaştan gelen cc cc anonsları boşa çıkar, timsah yürüyüşüm hazin bi şekilde sona erer. ortalamanın 3 puan altında kalınmıştır.
az önce notlarıma bakıyorum, 4 ders, 3' ünden kalınmış, fonda ntv' nin iftar saatlerini bildirirken verdiği "ney" sesi, hani türk filmlerinin mezarlık sahnelerinde olandan, mahzunlaşılır. ölüm akla gelir, lan 3 puan, küfür de edemiyorum uhrevi müzik, lan 7. yıl olmasını geçtim 3 ay daha yaz okulu... "annemlere ne diycem?" ve daha bir sürü soru içinde boğulur montezuma.
