şimdiki gibi bilgisayarların bir merkezden kolaylıkla yönetilemediği, ücretlerin elektronik olarak değil de tükenmez kalemle bir parça kağıda yazılarak hesaplandığı yıllardı.
kafe sahibi kendi masasından sizin ekranınızı açıp kapayamazdı şimdiki gibi. siz o bilgisayara bir program yüklediyseniz, o program orada silinene kadar kalırdı. şimdi ise o bilgisayara ne yaparsanız yapın, kafe sahibinin tek tuşa dokunmasıyla resetleniyor.
iş "internet" olmasına rağmen, her şeyin "manuel" yürüdüğü yıllardı.
ve benim çok da istemememe rağmen arkadaşlar tarafından hem de öss zamanı sürüklendiğim yerlerdi.
gençliğe, arabayla yüzmeyi, gökten tank indirip onunla ateş etmeyi, sokak ortasında adam kesmeyi öğreten yıllardı.
(bkz: nuttertools)
(BKZ: leavemelone)
(bkz: gta vice city)
mırc'ın oldugu zamanlardı. insanlar orda gönlünce kolpalar, muhtemelen gerçekte erkek olan bi kızla 5 10 dk konusunca 'lan hatun düşürdüm' muhabbetine girerdi.
deepfrezin henüz keşfedilmediği,herkesin virüslerden korkutğu ,msn'de kız düşürme muhabbetlerinin bol olduğu yıllardı.
+half life kuruldu beyler kendine güvenen gelsin'' gözde oyunlardandı.