ve fakat bizzat hukukçuların kendilerine ait iyi düzenlenmiş internet sitesi açmaları avukatlık kanununun bilmem kaçıncı maddesindeki reklam yasağına girer. üstelik hukukçuların interneti bürolarında çet-çüt kullanmaları sonucunda yeterli teknik bilgiden de oldukça uzaktırlar ve nelerin suç oluşturduğu, suçun nasıl tespit edileceği gibi en temel konular bile henüz düzenlenmemiştir.
hergün binbeşyüz dosya okumak zorunda olan hakimlerin durumunu bir bilene bırakarak naçizane öneriyorum; hukukçular başka bilimlere açık olmayı da öğrensin. (hiç değilse sosyoloji ve psikolojiden anlasınlar biraz) ya da daha ileri gitme cesareti gösteriyor ve üniversitelerden bilim insanları olarak mezun olunsun diyorum. **
elle tutulamayan, kontrol edilemeyen, sınırları belirlenemeyen bir elektronik ortamda insanların veya kurumların yargılanması ve belirli kurallar doğrultusunda sınırlandırılmaya çalışılmasıdır.
işlenmiş bir suç varsa eğer statik ip ya da mac adresleme sistemi sebebiyle bir birey ya da kurum yakalandı ve bir suçtan ötürü yargılanıyorsa, çok rahat bir şekide beraat edebilir.
öncelikle bulunan kaydın sonradan değiştirilmediğini yargı kanıtlamak zorundadır ve bu imkansızdır. daha sonra bu suça en başta alet olan ulaknet ve internet servis sağlayıcı alt yapısıdır.kayıtlar bir şekilde yurt dışını dolaşmış gelmişse router lar aracılığı ile, dolaşım süresince verilerin tüm sorumluluğunun birey de ve ya kurumda olduğu kanıtlanmak zorundadır.
bir birey veya kurum internet hukuku bakımında yargılanabilir fakat kesinlikle ceza almaz.kullandığı ortamı tanıması ve kafasını kullanmasını bilmesi yeterlidir.